TÜRKİYE'NİN YAŞLI NÜFUS ORANI 2060'TA AVRUPA SEVİYESİNE GELECEK
Uzmanlar Türkiye'de 2060 yılında yaşlı nüfus oranının Batı Avrupa ülkeleriyle aynı seviyeye geleceğini öngörüyor.
![Türkiye'nin yaşlı nüfus oranı 2060'ta Avrupa seviyesine gelecek](https://www.saglikaktuel.com/d/news/34523.jpg)
04 Ekim 2021 Pazartesi 16:33
Demografik dönüşüm teorisine göre, genç nüfusun azaldığı, yaşlı nüfusun arttığı dördüncü dönemde bulunan ve doğurganlık hızının nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1 çocuğun altında kaldığı Türkiye'de, 2020 yılında toplam nüfus içindeki oranı yüzde 9,5 olan yaşlı nüfusun 2040'ta yüzde 16,3, 2060'da yüzde 22,6 ve 2080'de 25,6 olacağı tahmin ediliyor.
Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Hayran: "Doğurganlık hızının nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1'in altına inmesi, nüfusun göçler dikkate alınmadığında azalmaya başladığının göstergesidir. Bunun önemli bir sonucu da genç nüfusun artık azalmaya başladığı, üretken nüfusun fazla olduğu ancak genç nüfus azalırken yaşlı nüfusun da artmaya başladığı bir dönemdir"
İÜ Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Şeker: "Nüfus yenilenme düzeyi olan 2,1'in altındaki gerçekleşmeler, genç nüfusun giderek azalacağına projekte ediyor. Bu oran bu düzeylerde devam ederse Türkiye'de oranı giderek azalan bir genç nüfusla karşılaşacağız"
"(Doğurganlık hızı) Önümüzdeki 10 yıl içinde AB ortalamasına ineceğimizi söyleyebiliriz. Yaşlı nüfus oranı da giderek artmakta, Türkiye artık istatistiksel olarak yaşlı ülkeler liginde yer alıyor. Hayatta kalma süresi yükseldikçe yaşlı nüfus oranı da yükselmeye devam edecektir"
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2020 yılında 1,76 çocuğa gerileyerek nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldı.
AA muhabirinin TÜİK verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye, 83 milyon 384 bin 680 kişiyle nüfus büyüklüğüne göre 235 ülke arasında 19'uncu sırada yer alırken, dünya toplam nüfusunun yüzde 1,1'ini kapsadı.
Bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2020 yılında 1,76 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum doğurganlığın, nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldığını gösterdi.
Yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve üzeri, 2015 yılında 6 milyon 495 bin 239 kişi iken son 5 yılda yüzde 22,5 artarak 2020'de 7 milyon 953 bin 555 oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2015 yılında yüzde 8,2 iken 2020 yılında yüzde 9,5'e yükseldi.
Öte yandan, TÜİK'in nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2025 yılında yüzde 11, 2030 yılında yüzde 12,9, 2040 yılında yüzde 16,3, 2060 yılında yüzde 22,6 ve 2080 yılında 25,6 olacağı tahmin ediliyor.
Türkiye demografik dönüşüm teorisinin dördüncü dönemine girdi
Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Hayran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı Avrupa'nın, ABD, Kanada ve Japonya'nın yıllar önce doğurganlık hızının düşüşüyle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Demografik dönüşüm teorisine göre 4 dönemin olduğunu ve Türkiye'nin dördüncü döneme girdiğini aktaran Hayran, şu bilgileri verdi:
"Birinci dönemde, doğumlar çok fazla, sağlık örgütlenmesi yetersiz olduğu için ölümler de çok fazla, nüfus sabit kalıyor. İkinci dönemde, ölümler azalmaya başlıyor ama doğurganlık devam ediyor, nüfus artıyor. Üçüncü dönemin sonuna doğru doğurganlık da azalmaya başlıyor, denge noktası oluşuyor. Yani toplam doğurganlık hızı 2,1 olduğunda toplum dengeye geliyor, doğumlar-ölümler birbirini telafi ediyor. Bu aşamayı geçince nüfus azalmaya başlıyor. Toplam doğurganlık hızının nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1'in altına inmesi, nüfusun göçler dikkate alınmadığında azalmaya başladığının göstergesidir. Bunun önemli bir sonucu da genç nüfusun artık azalmaya başladığı, üretken nüfusun fazla olduğu ancak genç nüfus azalırken yaşlı nüfusun da artmaya başladığı bir dönemdir."
Doğurganlık hızının düştüğü "demografik fırsat penceresi" dönemi avantaja dönüştürülmeli
Almanya, Belçika, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinin yıllar önce bu döneme geçtiklerini ve gelişmekte olan genç nüfusa sahip ülkelerden işçi almaya başladıklarını anlatan Hayran, ülkelerin genç ve üretken nüfusa sahip oldukları, doğurganlık hızının 2,1'in altına inme noktasına geldiği "demografik fırsat penceresi" denilen dönemde bu avantajı iyi kullanabilmeleri halinde büyük ekonomik hamleler yapabildiklerini söyledi.
Türkiye'nin yaşlı nüfusunun Avrupa ülkeleriyle aynı duruma gelmemesi için çeşitli projeksiyonlar yapıldığını aktaran Hayran, şunları kaydetti:
"Şu anda yaşlı nüfus Türkiye'de, Avrupa'yla kıyaslandığı zaman düşük oranda. Türkiye'de bir başka problem de bölgelere göre nüfus dağılımı bozuk. TÜİK istatistiklerine göre Türkiye'de doğurganlık hızı 1,76 ama Şanlıurfa'da, Şırnak'ta yüksek 3,71. Yani ortalama 3,5-4 çocuk sahibi oluyor oradakiler. İşsizliğin yoğun olduğu bölgeler de oralar. Yani Türkiye'de toplum kesimleri ve bölgeler arasında da çok ciddi farklılıklar var. Nüfusun yaşlanması projeksiyonlara göre, 30-40 yıl sonra Batı Avrupa düzeyinde yaşlı nüfusa oranına sahip olacağımız tahmin ediliyor. TÜİK projeksiyonlara göre ise bu doğurganlık hızı devam ettiği ve dış göçler olmadığı takdirde 2060 yılında Türkiye'deki yaşlı nüfus oranı Batı Avrupa ülkelerine ulaşacak."
Prof. Dr. Hayran, nüfus değişimlerinin sağlık açısından önemine değinerek, "Demografik dönüşüm ile epidemiyolojik dönüşüm iç içe girer. Bu dönüşüm içerisinde çocuk sağlığı sorunları önceden ön plandayken şimdi yaşlı sağlığı planları ön plana çıkıyor. Yani artık sağlık sistemi, çocuk hastalıkları değil de yaşlıların kronik hastalıklarıyla uğraşmaya başlıyor. O sorunlar daha fazla sağlık harcamasını gerektiriyor. Tedavi yerine sürekli bakım gerektiren sorunlar. 70 yaşın üzerindekilerde birkaç tane sağlık sorunu oluyor, hepsi için ayrı bakım gerekiyor ve nüfusun yaşlanmasıyla sağlık harcamaları ile sosyal yardımlar çok hızlı artıyor." şeklinde konuştu.
"Son 5 yılda yaşlı nüfus yüzde 22,5 arttı"
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Şeker ise Türkiye'nin son yıllardaki demografik dönüşümüne bakıldığında artık nüfusunu yenileyemeyen bir ülke konumuna geldiğini belirtti.
Prof. Dr. Şeker, "Nüfus yenilenme düzeyi olan 2,1'in altındaki gerçekleşmeler, genç nüfusun giderek azalacağına projekte ediyor. Bu oran bu düzeylerde devam ederse Türkiye'de oranı giderek azalan bir genç nüfusla karşılaşacağız. Bu durum iş gücü piyasalarında zamanla yansıyacak, yaş bağımlılık oranı giderek artacaktır. Yani çalışma çağındaki nüfus oransal olarak azalmaya başlayacak, 65 yaş üstü nüfus giderek artacak böylece yaş bağımlılık oranı yükselecektir." diye konuştu.
Doğurganlık hızı azaldıkça, ortalama yaşam süresi de arttıkça toplumdaki ortanca yaşın da giderek arttığına dikkati çeken Şeker, 2015'de yüzde 31 iken, 2020'de yüzde 32,7 olan ortanca yaşın 2030'da yüzde 35'i, 2060'da ise yüzde 40'ı geçeceğinin öngörüldüğünü aktardı.
Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığının altını çizen Şeker, şu bilgileri verdi:
"Öyle ki son 5 yıla bile baktığımızda yaşlı nüfusun yüzde 22,5 arttığını görüyoruz. Nüfusun yaşlanması şu demek, toplumda 65 yaş üstü insanların oransal payının yükselmesi. Bu diğer yaş gruplarının oransal olarak payının azalması sonucunda gerçekleşiyor. Burada da doğurganlık hızının düşmesi ana etken. Projeksiyonlara baktığımızda şu anda yüzde 10 düzeyinde olan yaşlı nüfus oranının 2030'da yüzde 13, 2040'ta yüzde 16, 2060'da yüzde 20'nin üstüne çıkması bekleniyor. Örneğin, 20 yıl sonra toplumdaki 0-14 yaş grubunun oranı yaşlı nüfus oranının altında kalacağı öngörülüyor."
"Yaşlı nüfus için kamu politikaları üretmemiz gerekiyor"
Prof. Dr. Şeker, doğurganlık hızındaki gerilemenin Türkiye'yi AB ülkeleri ortalamasına doğru yaklaştırdığına işaret ederek, "AB ortalaması 1,5 düzeyinde seyrederken yakın zamanda biz de bu ortalamaya erişeceğiz. Doğurganlık hızındaki düşüş üssel olarak artıyor. Örneğin, 2000-2010'u kapsayan 10 yılın karşılaştırılması yapıldığında yüzde 12,6 oranında düşüş gözlenirken, 2010-2020 dönemindeki ikinci 10 yıla bakıldığında yüzde 15,4 oranında bir azalış var. Dolayısıyla önümüzdeki 10 yıl içinde AB ortalamasına ineceğimizi söyleyebiliriz. Yaşlı nüfus oranı da giderek artmakta, Türkiye artık istatistiksel olarak yaşlı ülkeler liginde yer alıyor. Hayatta kalma süresi yükseldikçe yaşlı nüfus oranı da yükselmeye devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin yaşlılık politikasını şimdiden geliştirmesi ve bu alandaki hazırlıklarını sürdürmesi gerektiğini belirten Şeker, şunları kaydetti:
"Yaşlı nüfus için kamu politikaları üretmemiz gerekiyor. Sosyal güvenlik politikaları burada büyük önem taşıyor. Belki de bundan 20 yıl sonra ilkokul ve kreş ihtiyacından daha çok sağlık kurumları, aile sağlık merkezlerine ihtiyaç duyulacak. Bunu dikkate alarak kamu kaynaklarını planlamamız gerekiyor. Doğurganlık hızının düşmesinde ekonomik koşullar önemli rol oynuyor. Giderek artan evlilik yaşı düzeyleri, tek çocuklu ya da çocuksuz aile yapısının yaygınlaşması nüfusun yenilenmesinin önündeki engeller olarak görünüyor. Ekonomiye güven, geleceğe güven ve beklentiler oldukça önemli. Tabii hayata bakış ve hayattan beklentiler de sosyolojik olarak bir dönüşüm içinde. Demografiyi yönetmek çok güçtür, nüfus politikaları ancak diğer ekonomik ve sosyal politikalarla birlikte desteklenirse başarıya ulaşılabilir. O yüzden bu süreci engellemek veya dönüştürmekten ziyade hazırlıklı olmanın çok daha önemli olduğunu düşünüyorum."
![Haber Kaynağı](https://www.saglikaktuel.com/d/news_source/30.jpg)
ABD'de küresel yazılım sorunu nedeniyle bazı hizmetlerde aksama yaşandıMicrosoft'a siber güvenlik hizmeti veren CrowdStrike'tan kaynaklanan küresel sorunun, ABD'de ulaşım, sağlık ve kargo gibi hizmetleri etkilediği bildirildi.19 Temmuz 2024 Cuma 19:48BASIN HABERLERİ
Türk Toraks Derneğinden orman yangınlarına ilişkin açıklama:Türk Toraks Derneği, son dönemde artan orman yangınlarına dikkati çekerek, yangınların önlenmesi adına alınması gereken önlemler ve bu yangınların insan sağlığına etkileri hakkında uyarılarda bulundu.19 Temmuz 2024 Cuma 18:28DERNEK VE ODALAR
Nijerya'da yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları yüzde 40 arttıBatı Afrika ülkelerinden Nijerya'da, yetersiz beslenmenin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle hastanelere başvuruların, geçen yıla kıyasla yüzde 40 arttığı bildirildi.19 Temmuz 2024 Cuma 17:33DÜNYADA SAĞLIK
Türk beyin ve sinir cerrahlarından 77'nci yıl kutlaması:Türk Nöroşirürji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Emmez:19 Temmuz 2024 Cuma 17:13BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ
Hatay'da depremlerde hasar gören hastanenin yıkım çalışmalarına başlandıDepremlerde hasar gören Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yıkım çalışmalarına başlandı.19 Temmuz 2024 Cuma 16:58BASIN HABERLERİ
Maseter Botoks Tedavisi Yüzleri GüldürüyorDüzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi Diş Polikliniği'nde Maseter Botoks tedavileri başladı.19 Temmuz 2024 Cuma 16:53SAĞLIKLI YAŞAM
Çankırı kaya tuzu haloterapi uygulamasıyla hastalıklara şifa oluyorÇankırı kaya tuzu haloterapi uygulamasıyla akciğer hastalıkları ve bazı cilt hastalıklarına şifa oluyor.19 Temmuz 2024 Cuma 16:53BASIN HABERLERİ
’Havuz Suları El Ayak Ağız Hastalığını Bulaştırabilir’El ayak ağız hastalığının ellerde, ayaklarda ve ağız içinde büllöz lezyonlarla kendini gösteren viral bir hastalık olduğunu belirten Çocuk Sağlığı...19 Temmuz 2024 Cuma 16:38ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
Aksaray Belediyesi Zabıta Ekipleri Fırınları DenetliyorAksaray Belediyesi Zabıta ekipleri il genelinde faaliyet gösteren fırınları denetleyerek vatandaşların sağlıklı ve güvenilir gıda tüketimini sağlamak...19 Temmuz 2024 Cuma 15:54BASIN HABERLERİ
Hava Ambulansı 4 Aylık Yiğit İçin HavalandıBartın'da gece yüksek ateş nedeniyle hastaneye getirilen ve menenjit riski bulunan 4 aylık Yiğit Özen, Sağlık Bakanlığı'na ait hava ambulansı ile Ankara'ya...19 Temmuz 2024 Cuma 14:53SAĞLIK BAKANLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel