Müezzinoğlu, Edirne Uluslararası Öğrenciler Akademisi kapsamında Mimar Sinan Vakfı'nda düzenlenen konferansta, Yunanistan'da yaşarken ana vatan Türkiye'ye kaçarak geldiğini ve 4 yıl "haymatlos" olarak yaşadığını anımsattı.

Türkiye'nin geçmişle kıyaslandığında her açıdan çok fazla yol aldığını, mazlum ve mağdur coğrafyaları da sağlık yatırımları açısından desteklediğini belirten Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"Cibuti ziyaretimizde Devlet Başkanı İsmail Ömer Guelleh, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan 4-5 ambulans istedi. Biz 6 tam donanımlı ambulans gönderdik. Somali'ye uluslararası boyutta 200 yataklı eğitim ve araştırma hastanesini açtık. O bölgenin en modern hastanesi. Orada Türk hekimleri, hemşireleri çalışıyor. Pakistan'da Muzaffergah'ta 70 yataklı çocuk ve kadın hastalıkları hastanesini bu millet yaptı. Kırgızistan'da yapıyoruz."

Müezzinoğlu, parlamentoda bir yasa olduğunu, bu yasanın çıkması halinde Almanya'da da hastane ya da hastaneler açacaklarını vurguladı.

Türkiye'nin sağlık vizyonunun artık 77 milyon ülke insanını değil mazlum ve mağdur coğrafyaları da kapsadığını vurgulayan Müezzinoğlu, "Elimiz yettiğince ve gücümüz yettiğince yanlarında oluyoruz. Merkezinde yatan anlayış nedir, insana değerdir, insanı yaşatmadır, kendi vatandaşımız olmasa bile mağdur ve masumların yanında olmaktadır" diye konuştu.

"Merkeze, hakkı koymalı"

Müezzinoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne değinerek, Çanakkale Zaferi'nde yüz binlerce Türk askerinin şehit olduğunu ve bu askerleri doğuranların anneler olduğunu söyledi.

Annelerin, kadınların hakkının ödenemeyeceğini dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"O analar, o evlatlara o medeniyet anlayışını vermemiş olsaydı, o analar, o kınalı kuzularını, 'kınalı kuzum' diyerek, kına yakarak göndermeseydi, biz bugün ay yıldızlı bayrağın altında gelecek hayallerimizi, 2023 vizyonlarımızı konuşamazdık. Kadın, erkekten daha anlamlı ve değerlidir. Erkeğe göre doğurma ve dünyaya bir canlı getirme gibi ayrıcalıklı vasfı ve özelliği vardır. Bugün dünyada başarılı dediğimiz bütün insanları hepsini analar doğurmuştur. Dolayısıyla araya matematik ve eşitlik değil, merkeze hakkı koymak, haklarını geliştirmek ve haklarımızla birlikte yarınlara yürüyebilmek önemlidir."

Bakan Müezzinoğlu, kadın ve erkeğin haklarının ailede güçlü olması halinde, peşinden çocuğun haklarının da gelişip korunacağını aktardı.

"Mutfağa sen mi daha fazla girdin, çocuğun bezini en fazla sen mi değiştirdin işine, matematiğine girersek kendimize de aile kültürümüze de büyük yanlışlar yapmış oluruz" diyen Müezzinoğlu, AK Parti'nin anlayışının merkezinde haklar ve hakkın üstünlüğünün bulunduğu dile getirdi.

Ayrıştırmak ve çatıştırmak yerine birbiriyle barışık olmanın önemine değinen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Kendisiyle barışık olmayan insanlar birbiriyle barışık olabilme şansını kaybederler. Birbiriyle barışık olamayan insanlar kavgayı, şiddeti, cinayetleri ve intikamları taşır. O nedenle kendi içinde huzurlu, kendi içinde dengeli ruhen ve fiziken sağlıklı nesilleri merkeze alan bir sağlık yönetim anlayışını inşallah hep birlikte çok daha iyi noktalara taşıyacağız."

Sağlık okur yazarlığı önemli"

Bakan Müezzinoğlu, Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühensiliği Bölümü öğrencisi Afganistanlı Nakibullah Amani'nin "Sağlığa zararı olan cep telefonlarını yasaklamayı düşünüyor musunuz" sorusunu ise şöyle yanıtladı.

"Cep telefonunun yan etkileri olduğuna yönelik kanılar var. Bu yüzden uzun konuşmalar yapılmaması, kulağa yakın görüşmeler yapılmaması, gelişim çağındaki çocukların odasına konulmaması gibi önlemler alınması gerekiyor. Yasaklamaktan ziyade kullanılan her şeyin bilinçli kullanılması gerekiyor. Sağlık okur yazarlığı önemli. Her şeyin kanununu, yasasını çıkarma, zorlama yoluna gitmeyelim. Bilinçli toplumlar, bunu minimuma kendisi indirir. Kültürlü toplumlar bunu başarırlar. Cep telefonuyla ilgili bilgilendirme kampanyalarını yürütüyoruz. Bunu daha da genişleteceğiz."