22 Aralık 2024
  • Ankara2°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya12°C
  • İzmir9°C

TÜRKİYE'DE 350 BİN ROMATİZMA HASTASI BULUNUYOR

UÜ Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ediz Dalkılıç, Türkiye'de yaklaşık 150 bin iltihabi eklem hastalığı olan romatoid artritli, ve 200 bin kadar iltihaplı romatisma hastalığına (ankilozan spondilit) sahip hasta bulunduğunu söyledi.

Türkiye'de 350 bin romatizma hastası bulunuyor

17 Ekim 2013 Perşembe 14:58

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı ve Bursa Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu işbirliğiyle Dünya Artrit Günü kapsamında 'Romatizma ile Yaşamak' konulu toplantı düzenlendi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Ediz Dalkılıç ve Doç. Dr. Yavuz Pehlivan'ın konuşması olarak katıldığı toplantıda, en sık görülen iltihabi eklem hastalığı olan 'Romatoid artrit' (RA) ile omurgada ağrılı, şekil bozukluğu ve aktivite kısıtlanmasıyla sakatlığa neden olan iltihaplı romatizmal bir hastalık olan 'Ankilozan spondilit' (AS) konuları ele alındı.

Hastaların yaşadıkları zorlukların, yakınlarından, toplumdan ve kamu kurumlarından beklentileri gibi önerilerin dile getirildiği programda konuşan Doç. Dr. Ediz Dalkılıç, şu bilgileri verdi: "Ülkemizde yaklaşık 150 bin romatoid artritli, 200 bin kadar ankilozan spondilitli hasta bulunuyor. RA ve Ankilozan spondilit, kişilerde yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen romatizmal hastalıklardır. Eklem deformasyonlarına yol açarak hastaların hareket kabiliyetlerini kaybetmelerine sebep olur. Romatizmal hastalıklar, 7'den 70'e her yaştan insanın hayatında görülebilir. Yaşam sürelerini kısaltabilen hastalıklardır. Vücuttaki tüm doku ve organları tutabilen Romatoid artrit, eklemlerden ise tipik olarak elleri, el bileklerini, ayak bileklerini etkiler. Romatoid artrit kontrol altına alınmazsa hastaların önemli bir kısmında geri döndürülemez eklem hasarına yol açar. Eklem hasarının şiddetine bağlı olarak yemek pişirmek, temizlik yapmak, kişisel bakım gibi günlük işleri yapabilme becerisini olumsuz etkiler. Hastalığın ileri evrelerinde hareket yetisinin kaybı söz konusu olur."

Doç. Dr. Yavuz Pehlivan ise Ankilozan spondilit hastalığının en önemli belirtisinin bel ve sırt ağrısı olduğunu, kalça ve diğer organların tutulumu da gözlendiğini anlattı. Ankilozan spondilit hastaları için en önemli riskin omurgada hareket kısıtlılığı ve şekil bozukluğu olduğunu söyleyen Pehlivan, hastalığın en üretken çağ olan çalışma çağındaki erkeklerde görüldüğünü ifade etti. Ankilozan spondilit'in bel romatizması, omurga romatizması olarak tanımlandığını dile getiren Pehlivan, "Hastalar özellikle hareketsiz kaldıklarında sabah ortaya çıkan ağrılardan yakınır. Hasta fazla uyuduğu zaman ağrısının çok olduğunu, hareket ettiği zaman rahatladığını söyler. Özellikle genç erkeklerde bu hastalığın teşhisinin erken koyulması çok önemlidir. Türkiye'de Ankilozan spondilit tanısı almış hastaların büyük bölümü yıllarca bel fıtığı teşhisiyle gezmiş, çeşitli ağrı kesiciler kullanmıştır. Hastalığın en etkili tedavisi egzersiz yapmaktır. Araştırmalar yapılan egzersizlerin tutukluğu ve ağrıyı azalttığını, hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını göstermiştir." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA