TÜRKİYE AVRUPA'NIN İLAÇ ÜSSÜ OLACAK

Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, "15 ülkeye yaklaşık 40 milyon dolarlık ihracatımızla Türkiye'nin bir ilaç üssü olması için üzerimize düşeni yerine getirmeye devam ediyoruz." dedi.

Bahçeşehir'de konumlanan yeni merkez toplam 22.000 metrekare alana ve 14.500 palet kapasitesine salip. 35 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen merkezde malzeme hareketleri dahil tüm işlemler bilgisayar kontrolünde yapılıyor.

Merkezin açılışına katılan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en köklü ilaç firmalarından Abdi İbrahim'in Türkiye'ye önemli bir teknolojistik merkez kazandırdığını belirterek, "Türk ilaç endüstrisinin geldiği nokta çok takdire şayan bir noktadır. Yurtdışında birçok yerde böyle merkezleri fabrikaları ziyaret ettim. İftihar ederek söyleyebilirim ki Türk ilaç sektörünün geldiği nokta teknolojinin geldiği ender noktadır. Organizasyonun geldiği en ileri noktadır. Bütün sektörü ve Abdi İbrahim'i kutluyorum." dedi.

"Milyar dolarla konuşalım"

Bakan Akdağ, Türkiye'de ilaç endüstrisinin çapının Türk pazarını kat kat aşacak seviyeye geldiğini de belirtti. Bu noktadan sonra ihracatta daha büyük adımlar atılması gerektiğine vurgu yapan Bakan, sektör oyuncularına da şu sözlerle birlikte hareket etme çağrısı yaptı: "Sektörün bir araya gelmesi lazım, özellikle pazarlama alanında. Türkiye'nin ilaç dağıtım firmaları yüz akımız. Bugün dünyada ilacı doğru ve hızlı biçimde dağıtabilen firmaları sayarsak Türk firmaları önde gelir. Bu dağıtım firmalarıyla üretim yapan firmalar elele vermeli. Artık milyon dolarla değil milyar dolarla konuşalım." dedi.

Bakan Akdağ, konuşmasında Fransa'da 10 gün önce OECD Sağlık bakanlarıyla birlikte yaptığı toplantıdan da bahsetti. "Sağlıkta kalite ve hasta güvenliği nasıl sağlanır? Toplumda sağlıklı yaşam biçimleri nasıl geliştirilir? Önemli bir dünya ekonomik krizinin ardından sağlık harcamaları konusunda ülkeler sürdürülebilirliği nasıl sağlar?" konularında görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Akdağ, sağlık harcamalarında sürdürülebilirlik konusunun çok tartışıldığını kaydetti.

Bütün dünya ülkelerinin bu konuda endişeli olduğunu vurgulayan Bakan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz Türkiye olarak ortaya sürdürülebilir bir sistem koyduk. Birtakım tedbirler aldık. Belki ilaç endüstrisinin kasalarına giden para biraz azaldı ama hiçbirimiz mutsuz olmadık. Gelecekteki öngörülerimiz tamamdır. Yarın ne olur diye ne ilaç endüstrisi ne hükümet ne başkaları sıkıntı içinde değil. Hepimizde 3 yıllık orta vadeli plan var. Bu planda herkese verilecek paylar belli. Bir taraftan ayağımızı bu yorgana göre uzatıyoruz bir taraftan da geleceğimizi finansman açısından garanti altına alıyoruz. Türkiye geçmişte krizler yaşadı, bu krizden ilaç endüstrisi nasıl etkilendi hepimiz biliyoruz. Yalnız bir ilaç firması dünyada ilk 100'e gören firma olması ülke olarak geldiğimiz yerin neresi olduğunu bize söylüyor. Çok açık olarak ifade etmek istiyorum önümüzdeki 10 yıl içinde en azından birkaç şirket dünya piyasasında milyar dolarla konuşacağına ben yürekten inanıyorum. Bunu gerçekleştirmek zorundayız. Biz Sağlık Bakanlığı olarak sektöre her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.

Abdi İbrahim 2012 'de 100. yılını kutlayacak

Açılışta konuşan Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut ise, yeni açılan merkezin özelliklerini şöyle anlattı:

"35 milyon dolar yatırımla hayata geçirdiğimiz merkezimiz, hızlı mal kabulu, hızlı sevkiyat, anlık stok değerlerini görebilme ve insan hatası riskini minumuma indirme özelliklerine sahip olmanın yanı sıra birçok teknolojik üstünlüğü de barındırıyor. Kurulduğumuz günden bu yana odağımıza insan sağlığını koyduk. Bu yolda Türkiye'nin ilk akredite olmuş AR-GE merkezini 3 yıl önce faaliyete geçirerek Türkiye adına gurur verici bir gelişmeye de öncülük ettik. 40 milyon dolar yatırımla kurduğumuz her yıl ciromuzun yüzde 5'ini ayırdığımız AR-GE merkezimiz ağrı kesici ve enflamasyon giderici iki farklı etken maddeyi tek bir tablette kombine ederek dünyada bir ilke imza atmıştır. Bu başarı ülkemiz adına bizi gururlandırdı." dedi.

Abdi İbrahim olarak dünyada en büyük 100 ilaç şirketi sıralamasında ilk Türk firması olmanın onurunu ve sorumluluğunu her zaman taşıdıklarını belirten Barut, "bunları gerçekleştirirken aldığımız 120 milyon liralık teşvik ise şüphesiz Türk ilaç sanayinin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bu yatırımımıza destek veren devletimize teşekkür ediyorum. Abdi İbrahim bölgesel bir oyuncu olarak son 20 yılda yaptığı 240 milyon dolarlık yatırım sektöre örnek olacak niteliktedir. İlaç sanayinin dışa açılması konusunda yapılması gereken pek çok şey var. Ortak ürün geliştirme alanında yaptığımız çalışmalar sonucu AB ülkelerinde ruhsat başvuruları yaptık. geliştirdiğimiz ürünler Avrupa'daki eczanelerde yakın zamanda yerini almış olacak" dedi.

"Amacımız Türkiye'yi ilaç üssü yapmak"

Tesislerdeki yıllık kapasitenin 260 milyon kutu olduğunu kaydeden Barut, "15 ülkeye yaklaşık 40 milyon dolarlık ihracatımızla Türkiye'nin bir ilaç üssü olması için üzerimize düşeni yerine getirmeye devam ediyoruz. Küresel oyuncularla ortak projeler geliştirme konusunda hayli hızlı bir trafik yaşarken uluslararası alanda saygın 40 lisansör şirketle çalışıyoruz. Dünya ilaç devlerinin ilaçlarını Abdi İbrahim'e ürettiriyor olması bile şirketimize olan güveni ve uluslararası pazarda saygın bir oyuncu olduğumuzun da kanıtıdır." dedi.

Manuel depolara göre daha az alanda çok daha fazla malzemenin stoklanabildiği Abdi İbrahim Teknolojistik Merkezi'nde depolanan ve transfer edilen tüm mazlemelerin miktar ve lokasyonları, palet hareketleri online olarak takip ve kontrol ediliyor. Hızlı mal giriş çıkışı yapabilme özelliğiyle çalışan merkezde, tartıma ve üretime gönderilecek maddelerin hızlı ve hatasız olarak uzak raflardan çağrılması sağlanıyor.