29 Kasım 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya11°C
  • İzmir9°C

TEDAVİ HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ AYAKTA TEŞHİS VE TEDAVİ YÖNETMELİK TASLAĞINI DEĞERLENDİRDİ

Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Doç Dr. Öner Odabaşı' nın yeni "Ayakta Teşhis ve Tedavi Yönetmeliği Taslağı" değerlendirmesi Özel sektörün hizmet vermediği yerlerde hizmet vermekte zorlanmaya başlayan Sağlık Bakanlığı, yatırımları yönlendirme kararı aldı.

Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Ayakta Teşhis ve Tedavi Yönetmelik Taslağını Değerlendirdi

13 Ocak 2008 23:00

Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Doç Dr. Öner Odabaşı' nın yeni "Ayakta Teşhis ve Tedavi Yönetmeliği Taslağı" değerlendirmesi Özel sektörün hizmet vermediği yerlerde hizmet vermekte zorlanmaya başlayan Sağlık Bakanlığı, yatırımları yönlendirme kararı aldı. Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları artık sadece ihtiyaç duyulan yerlerde açılabilecek.

Sağlık Bakanlığı, yeni açılacak özel sağlık kuruluşlarına hizmet ihtiyacına göre izin verecek. Merkez açmak için müracaat edilen bölgede ihtiyacın olup-olmadığını sorgulayacak olan Bakanlık, bu şekilde yatırımları yönlendirecek. Yatırımlar, hızlı büyüyen özel sektörü de kapsayacak şekilde yeniden planlanacak. Sağlık Bakanlığı, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Taslağı hazırladı. Sadece tıp merkezlerini ve poliklinikleri kapsayan Yönetmelik’e göre, kentsel veya bölgesel bir ihtiyaç değerlendirmesi yapılacak ve ihtiyaç olması durumunda ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşu açılmasına izin verilecek.

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Öner Odabaş, Yönetmelik’in temel olarak, standartları yükseltmeyi hedeflediğini bildirdi. Özel hastaneler için de planlama yapılacağına dikkat çeken Odabaş, bunun için de hizmet ve personel planlaması yapılacağını kaydetti. “Ön izin için müracaat eden kuruluşlara hizmet ihtiyacı göz önünde bulundurularak izin verilecek” diye konuşan Odabaş, daha önce sadece kamu hastanelerini dikkate alarak yapılan planlama içine artık özel sektörün de alınacağını söyledi.

Ön izin şartı getirildi
Kentsel veya bölgesel bir ihtiyaç değerlendirmesi yapılacağını belirten Odabaş, “Bakanlığa yapılan müracaatlarda, belirlenen ihtiyaç bölgeleri dikkate alınarak değerlendirme yapılacak. Daha önce ayakta teşhis ve tedavi merkezlerinde ön izin diye bir şey yoktu. Ama şu anda özel hastaneler gibi bunlara da ön izin şartı getirilecek. Bu merkezlerin fiziki şartları ve standartları yükseltildiği için binaların buna uygunluğunun ön değerlendirmesi yapılmış olacak” dedi. Ayakta teşhis ve tedavi merkezlerine ihtiyacı olan illerin belirleneceğini ve yatırımın buraya yönlendirileceğini anlatan Odabaş, Bakanlığın sadece tıp merkezlerini değil, genel-özel sağlık kuruluşlarının, hastanelerin planlamasında da bu faktörleri dikkate alacağını kaydetti.

Onaylanan binalar için ön izin verilecek
Yönetmelik’te fiziki şartlar için de yeni düzenlemeler getirildi. Merkezlerin ameliyathane şartları, koridor genişlikleri, merdiven genişlikleri gibi konularda Bakanlığın artık daha hassas kriterler arayacağını belirten Odabaş, “Ameliyathane standartları normal hastane ameliyathanesi standartlarında olacak. Biz bu merkezleri cerrahi merkezler olarak düşünüyoruz. Günübirlik ameliyatların yapıldığı cerrahi merkezleri olacak. Bir nevi gün hastanesi hüviyetinde olacak” diye konuştu.

Yeni açılacak merkezlerde veya polikliniklerde ilk olarak binanın uygunluğu kriterine bakılacak. Binaların otopark alanının olması, gürültüsüz bir yerde kurulması, ulaşımın kolay olması gibi binanın sağlık tesisi olmaya uygun olduğuna ilişkin belgeler istenecek. Bu kriterlerin daha önce aranmadığına dikkat çeken Odabaş, “İstenilen belgelerle birlikte binanın planı incelenecek. Mevzuattaki standartlara uyup uymadığına bakılacak. Uyuyorsa biz ön izni o zaman vereceğiz” dedi.

“Özel sektörde çok hızlı büyüme oldu”
Planlamanın eskiden sadece kamu hastaneleri için düşünüldüğünü belirten Odabaş, özel sektörün hızlı büyümesi sonucu planlamanın kapsamını da genişlettiklerini ifade etti. Özel sektörün hizmet vermediği yerlerde hizmet vermekte zorlanır hale geldiklerini belirten Odabaş “Sağlık Bakanlığı hastaneleri için ‘Nerede-ne kadar ihtiyaç var?’ planı yapıyorduk. Ama şimdi gördük ki, özel sektörde çok hızlı bir büyüme oldu ve biz bu planın içine özel sektörü de katma ihtiyacı hissettik. Çünkü özel sektörün hizmet vermediği yerlerde biz hizmet vermekte zorlanır duruma düştük. O nedenle Türkiye’yi bütün halde düşündüğümüz için ihtiyaç olan bölgelere öncelik vermek durumundayız. Özel sektörün büyümesi, onları da mecburen işin içine katmamız gerektiği konusunda bizi uyardı” diye konuştu.

Özelin büyümesi kamuyu küçülttü
Hangi bölgede, daha fazla hizmet ihtiyacı olduğu konusunda çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Öner Odabaş şunları söyledi:

“Bu sınırlar çok hassas, ince sınırlar. Onun üzerinde şu anda çalışıyoruz. Bizim makro planda bir düşüncemiz var. Bölgesel ve kentsel bazda yani. Biz Sağlık Bakanlığı olarak da o bölgelerde yoğunlaşıyoruz zaten, oradaki hizmet açığını kapatmaya çalışıyoruz. Ancak bu konuda özel sektörü de bu işin içine katma ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü özel sektördeki büyüme rölatif olarak bizde küçülmeye neden oldu. Kamu hastaneleri bu anlamda destek bekliyor. Zaten Bakanlığın temel görevlerinden bir tanesi de hizmetin bu şekilde, adaletli yurt genelinde dağılımını sağlamaktır. Bizim özel sektörün önünü kesmek gibi bir düşüncemiz yok.”

“Tıp merkezleri fark almasın”
Bölgeler arasındaki farklılıkların yatırımları nasıl etkileyeceğine de değinen Odabaş, “Zaten Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ödemeleri yapıyor. Eğer bir tıp merkezi, ‘SGK’dan aldığımız miktar bizi kurtarıyor. Vatandaştan ek bir ücret almıyoruz’ diyorsa, bu hiç fark etmez. Sonuçta Yozgat’taki vatandaşın da, Ankara’daki vatandaşın da aldığı sağlık hizmetinin bedelini SGK ödüyor. Tıp merkezlerinin bu anlamda bir fark almasını biz zaten tasvip etmiyoruz” diye konuştu.

İhtiyaç tespit çalışması yapılıyor
Fark ücreti almayacağını bildiren özel bir sağlık kuruluşunun istediği yerde faaliyet göstermesine izin verilip verilmeyeceği konusunda Odabaş, “Böyle bir pazarlık söz konusu değil” dedi. Şu anda nerelerde, ne kadar ihtiyaç duyulduğu üzerinde araştırma yaptıklarını belirten Odabaş, özel hastaneler için standartları yüksek tutmaya çalıştıklarını kaydetti. Odabaş, bunun genel bir planlama olduğunu söyleyerek “Bütün sağlık kuruluşları buna tabi olmuş olacak. Asıl hedefimiz, sağlık hizmetinin dengeli ve adaletli dağıtımını sağlamak. Bu planlamada herkesin üzerine düşeni yapmasını hedefliyoruz” dedi.

Mevcut merkezlerin kapasite artırımı izne tabi
Yönetmelik’le birlikte mevcut merkezlerdeki kapasite artırımı, eleman değişimi gibi durumlar Bakanlıkça izne tabi olacak. Bölgedeki kapasite artırımı ihtiyacı karşısında “Gerek yok” diyebileceklerini de belirten Odabaş, hastanenin fonksiyonelliğine de bakılacağını bildirdi. “Bir branş uzmanının orada almış olduğu iş yükü, bizim kamu hastanelerindeki iş yüküne benzer bir şekildeyse ‘Tamam, bu kapasite artabilir; bu potansiyelde burada iş var’ diyebileceğiz” diyen Odabaş, iş yükünün yeterli olmaması durumunda kapasite artırımına sınırlandırma getireceklerini kaydetti. Odabaş ayrıca asıl problemin hekimlerin daha verimli kullanılması safhasında ortaya çıktığına işaret etti. Hekimlerin verimli kullanılmasından sonra Bakanlık için herhangi bir problem olmayacağını belirten Odabaş, sorunu hekim sayısının az olmasıyla açıkladı.

Uygulamayla birlikte, düşük standartlarda hizmet zaman içinde mümkün olmayacak. Şu anda kazanılmış hak olarak devam eden mevcut merkezlerin zaman içinde kendilerini yenilemeleri ve yeni sisteme adapte olmaları gerekecek.

“Ruhsat vermeyi askıya almıyoruz”
Odabaş “Uygulama yürürlüğe girdikten sonra, mesela çok sayıda tıp merkezinin bulunduğu Ankara’da yeni bir tıp merkezi açmak mümkün olmayacak mı” sorumuza ise şu yanıtı verdi: “Şu anda bunu diyemeyiz. Ruhsat vermeyi askıya almıyoruz. Bununla ilgili getirdiğimiz bir kota yok. Standartları yükseltiyoruz. Mevcut merkezler, kazanılmış bir hak olarak bir süre daha devam edebilecekler ama yeni açılacak olanlar çok yüksek standartta açılacaklar. Merkez açılması uygun olan bölgeler belirlenecek. Bu bizim çalışmalarımız neticesinde ortaya koyacağımız bir şey. Bunlar henüz netleşmiş şeyler değil. Ama sağlık planlamasında artık Sağlık Bakanlığı-üniversite-özel diye hepsini bir arada planlama ihtiyacı hissediyoruz.”

“Şu anda belirlenmiş bir sınırlandırma yok”
Odabaş, hekim planlamasında nüfusa göre hareket edildiğini belirterek “Belli nüfuslara belli oranda uzman veriyoruz. Ancak Sağlık Bakanlığı dışında üniversite ve özel sektörü de bu planlama içine katma ihtiyacı var. Sağlık Bakanlığından özel sektöre doğru görülen büyüme eğilimi, özel sektörün de bu planlamada yer alması gereğini doğurdu. Biz şu anda ‘Şurası dolu, burası boş’ demiyoruz. Bununla ilgili çalışma devam ediyor. Nerelerde boşluklarımızın olduğunu tespit ediyoruz. Belki boş olan yerler için insanları teşvik etmemiz gerekecek. İhtiyaç olmayan yerlerde de bu işin daha zorlaşması gerekecek. Henüz çizilmiş net kriterler yok. Temel felsefemiz bu planlamada diğer kurumların da yer alması” diye konuştu. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bu şekilde hareket edildiğini anımsatan Odabaş, her istenilen yere tıp merkezi kurulamadığını ifade etti.

Odabaş, şu anda belirlenmiş bir sınırlandırma olmadığını vurgulayarak “Ancak böyle bir planlama olması gerektiği düşüncesi var. Her bir birimi de işin içine katmak düşünülüyor” dedi.

Tıp merkezleri ve poliklinik kapsandı
Henüz taslak halinde olan Yönetmelik, sadece tıp merkezlerini ve poliklinikleri kapsıyor. Buna göre, tıp merkezlerinde en az iki cerrahi ve iki dahili uzmanlık dalı olmak üzere en az dört uzmanlık dalında birer uzman hekim tam gün süreyle çalışacak. Merkezlerde en az 10 gözlem yatağı bulunacak. Poliklinik ise, hizmet birimleri birbiriyle bağlantılı olacak şekilde en az üç tabip tarafından müşterek açılabilecek.

Tıp merkezleri tabip veya birden fazla tabip tarafından açılabilecekken poliklinikler sadece o poliklinik bünyesinde mesleğini serbest icra edecek hekimler tarafından açılabilecek. Devlet memuru veya diğer kamu görevlisi statüsünde bulunan hekimlerin sağlık kuruluşu açmaya yetkisi bulunmuyor.

Her yılın aralık ayı ilan verilecek
Sağlık kuruluşlarının planlanmasının yapıldığı Yönetmelik ile ülke genelinde hizmetin dengeli dağılımını sağlamak amaçlanıyor. Bakanlık bunun için yatırım planlaması yapacak. Her yılın aralık ayında ilan edilecek yatırım planlaması kapsamına giren yerler için ilan gününden itibaren en geç on beş gün içinde yatırımcılar Bakanlığa başvuracak. Başvuruda, ilan edilen yerlerden en fazla ikisi tercih edilerek istenilen belgeler Bakanlığa teslim edilecek. Aynı yer için birden fazla istekli olması durumunda noter huzurunda kura çekilecek. Bakanlıkça verilecek ön izin sonrasında uygunluk belgesi düzenlenecek. Yer seçimi konusunda da Yönetmelik bir takım kriterler getiriyor. Buna göre merkezin ulaşım şartları, ulaşım noktaları açısından uygun ve ulaşılabilir olduğunun belgelenmesi gerekiyor.

Başvurular, Müdürlük tarafından başvuru tarihinden itibaren 15 gün içinde incelenecek. Müdürlükçe oluşturulacak Teknik İnceleme Ekibi tarafından yerinde inceleme yapılarak merkeze uygunluk raporu düzenlenecek.

TTB unutulmadı
Yönetmelik uyarınca merkezlerde ve polikliniklerde hekim olan ve tam gün süreyle çalışan bir mesul müdür bulunacak. Mesul müdürün taşıması gereken özellikler içinde Türk Tabipleri Birliğine üyelik şartı da getirildi. Belirtilen nitelikler şöyle sıralandı:

Türkiye’de sanatını yapmaya mezun olmak, T.C. vatandaşı olmak, ilgili tabip odasına kayıtlı olmak, özel veya kamu sağlık kurum veya kuruluşlarında çalışıyor olmamak, herhangi bir suçtan dolayı ağır hapis veya yüz kızartıcı suçlar yüzünden hapis cezası almamış olmak. Ayrıca meslekten geçici olarak men cezası alan sorumlu müdürler, bu süre içerisinde sorumlu müdürlük görevlerini yerine getiremeyecek.

İki yerde çalışma imkanı var
Yönetmelik’e göre, bir sağlık kuruluşunda tam gün süreyle çalışan hekimler, tam gün çalıştıkları süre haricinde muayenehanesinde veya en fazla iki özel sağlık kurumunda yarım zamanlı çalışabilecek. Sağlık kuruluşlarının fiziki özellikleri de yeniden tanımlandı. Buna göre, merdiven-koridor ve asansörler, ısıtma-havalandırma-aydınlatma, lavabo-tuvalet-banyolar ve kapılar, atıkların imhası, konusunda yeni şartlar getirildi. Binaların dış yüzeylerine asılacak tabelalarla ilgili boyut, renk, ışıklandırma gibi kısıtlamalar ise kaldırıldı. Tabelalara tıp merkezlerinde verilen hizmetlere yönelik bilgiler yazılabilecek.

Tıbbi müdahale aynı gün tamamlanacak
Tıp merkezinde gerçekleştirilecek cerrahi müdahale için uyulması gereken kurallar yeniden düzenlendi.

Buna göre, müdahale sonrası hastaya yapılacak gerekli tıbbi bakımın süresi tıbben müdahalenin gerçekleştirildiği gün tamamlanabilir olacak. Yönetmelik’te acil hizmetler ve ambulans hizmetleri ile laboratuvar ve radyoloji hizmetleri daha detaylı hazırlandı. Tıp merkezlerinde gerçekleştirilecek cerrahi müdahalelerin ve sağlık kuruluşlarında bulundurulması zorunlu asgari tıbbi cihaz, araç-gereç ve ilaçların neler olduğu konusunda Bakanlık, Yönetmelik yürürlüğe girdikten 20 gün sonra genelge yayınlayacak.

4 ayda bir denetim yapılacak
Ayakta teşhis ve tedavi hizmeti veren mevcut özel sağlık kuruluşlarının ilave hizmet birimi, sağlık çalışanı veya uzmanlık dalı yapmaları durumunda Yönetmelik’te yer alan fiziksel koşullara uymaları gerektiği belirtildi. Yönetmelik’in yürürlüğe girmesinden itibaren en geç 90 gün içinde mevcut sağlık kuruluşlarının Yönetmelik’e göre durumlarının tespiti için müdürlüklerce denetim yapılacağı bildirildi. Denetime ait raporlar 6 ay içinde Bakanlığa gönderilecek ve sonraki denetim 4 ayda bir yapılacak. Yönetmelik’in yürürlüğe girmesinden önce uygunluk belgesi verilmiş olanlar, Yönetmelik’in bina şartları, fiziki mekanları ile uygunluk belgelerindeki türü ve faaliyet sahaları ile ilgili hükümlerine uymayan sağlık kuruluşlarının sadece bir sefere mahsus olmak üzere mevcut halleriyle kiralanması veya satılması şeklinde devrine izin verilebilecek. Yönetmelik’in yürürlüğe girmesinden önce ruhsat alan tıp merkezleri ise faaliyetlerine devam edebilecek. Yönetmelik’te yer alan koşullar bu merkezlerde aranmayacak.

Güzellik merkezinde tıbbi cihaz yasak
Yönetmelik’te Teknik Değerlendirme Komisyonuna yer verilmedi. Komisyon, sağlık kuruluşunun uygulayacağı cerrahi müdahale hizmetinin özelliğine göre il sağlık müdürü başkanlığında, cerrahi müdahale hizmeti sunulması öngörülen cerrahi dalların her birinden ve anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı bir hekimden olmak üzere en az 3 uzman hekimden oluşturuluyordu. Yönetmelik ile ayrıca güzellik merkezleri ve salonlarında tıbbi uygulamaların yapılması ve tıbbi cihazların kullanımı yasaklandı.

Yorumlar
SON DAKİKA