TBMM KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ARAŞTIRILMASI KOMİSYONU, AKADEMİSYENLERİ DİNLEDİ
Çukurova Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur: "Aile içinde erkeğin uyguladığı şiddet durdurulabilir ve durdurulduğu zaman da zaten arkasından mutlu bir evlilik, mutlu bir ilişki olur"
15 Haziran 2021 Salı 21:53
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı.
Çukurova Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur, komisyonda yaptığı sunumda, 22 ve 23. dönemde milletvekili olduğunu hatırlatarak, görev yaptığı dönemde kadın hakları konusunda yoğun bir çaba harcadığını dile getirdi.
Milletvekilliği döneminde Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Konulu Meclis Araştırması Komisyonu'nda bulunduğunu anlatan Erbatur, komisyonca hazırlanan raporun en önemli çıktısının 2006'daki Başbakanlık Genelgesi olduğunu kaydetti.
Erbatur, bu genelgenin töre ve namus cinayetleri, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ile ilgili devrim niteliğinde bir genelge olduğunu ifade ederek, genelgenin çok kapsamlı olduğunu ve alınması gereken önlemlerin yanı sıra, hangi kurumların neyi yapacağı, nasıl bütçe ayrılacağı gibi durumların belirlendiğini anlattı.
Bu genelgenin esas olması ve onunla devam edilmesi gerektiğini söyleyen Erbatur, "Başka bir şey yapmaya gerek yok aslında, bu genelgede yazılan her şey hayata geçirilirse sorunlar çözülür." diye konuştu.
- "Nazi kampı mağdurlarının semptomlarına benziyor"
Aile içi şiddette kadının korku içinde olduğunu, onu koruyacak bir sistem ve gidecek bir yeri bulunmadığı için şiddet uygulayan adamı bırakamadığını dile getiren Erbatur, şöyle konuştu:
"Kadına yönelik şiddet mağdurlarıyla yapılan çalışmalarda bunların gösterdiği semptomların Nazilerin toplama kampındaki işkence mağdurlarının gördüğü semptomlarla benzer olduğu ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, aslında şiddet sistematik bir işkence gibi kadını yıldıran ve sonunda cins duruma dönüşen bir mesele. Öyle oluyor ki bu baskı sonunda kadının kendine güveni kalmıyor, kendine güveni kalmadığı için terk edemiyor, bununla ilgili bir şey yapamıyor. Sonuç, işte istemediğimiz hayat kayıplarına kadar gidiyor."
Erbatur, kadının, kendi suçuymuş gibi gördüğü şiddetten de utandığını ve şiddeti anlatamadığını ifade ederek, anlatılmadığı için şiddetin tekrarlayarak devam ettiğini söyledi.
Aile içi şiddetin alkol, uyuşturucu, stres veya ruhsal sağlık sorunlarından dolayı meydana gelmediğini, sadece bu etkenlerle daha çok arttığını anlatan Erbatur, "Uyuşturucu, alkol veya ruhsal sağlık sorunları normalde şiddet uygulamayan birini agresif ve tehlikeli hale getirmez. Dolayısıyla, bunu anlamak için şiddet ilişkilerine bakmak yeterlidir. Bu tür kişiler şiddeti bir kadına uygulamayı seçerler yani şiddet uygulayan erkek seçiyor şiddet uygulamayı ve bunun arkasında iktidar, güç, üstünlük kurma, zorbalık, dayatma ve kontrol sağlamayı isteme var." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın ataerkil olduğunu belirten Erbatur, ataerkil yapının kadın kadar erkek üzerinde de bir baskı yarattığına dikkati çekti. Erbatur, katı kalıplara bakıp bunları hep birlikte sorgulamak, değiştirmeye uğraşmak ve kadın erkek eşitliği mücadelesini yapmak gerektiğini vurguladı.
Erbatur, kadınlar ve genç kızlar için aile içi şiddet konusunda bilinçlendirici çalışmalar yapılması ve ilişkinin başında şiddetin farkına varmayı sağlamak gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Eğer başında farkına varırlarsa ve destek alabilirlerse bu şiddeti durdurabilirler. Yani aile içinde erkeğin uyguladığı şiddet durdurulabilir ve durdurulduğu zaman da zaten arkasından mutlu bir evlilik, mutlu bir ilişki olur. Dikkat etmemiz ve üzerinde durmamız gereken husus, şiddet mağdurunun değil uygulayanın sorumluluğudur. Dolayısıyla erkekler için en önemli adım, bu sorumluluğu kabul etmek ve bunu değiştirmek yönünde çalışmaktır. Bu da bütün eğitim materyallerimizle yapılabilecek bir husustur. Yani bunu daha ana sınıfından itibaren anlatmak ve bu değişikliği yapmak gerekir."
- "Türkiye dünya birincisi"
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şiddetin bir sonuç mu sebep mi olduğunu anlamak gerektiğini belirtti.
Sadece hukuk veya kadın hakları açısından değil, aile açısından konuya bakılmasının önemine değinen Tarhan, OECD'nin 2019'daki bir raporuna göre kadına yönelik ya da birlikte yaşadığı partnere yönelik şiddette Türkiye'nin dünya birincisi olduğunu söyledi.
Tarhan, bu rapora göre Türkiye'den sonra ABD, Yeni Zelanda, Finlandiya, İsveç, Norveç gibi gelir seviyesi yüksek ülkelerin geldiğini kaydetti.
Bazı istatistiklere de değinen Tarhan, Türkiye'de 2001-2018 arasında evlilik hızının yüzde 1,6 arttığına ancak boşanma hızının ise yüzde 54 yükseldiğine işaret etti.
Tarhan, Türkiye'de 5 kişilik hane sayısının 1994'ten 2016'ya kadar gittikçe azaldığını belirtti.
Sosyal medyanın nesli değiştirdiğine de dikkati çeken Tarhan, bir çalışmaya göre gençlerin ailelerini "ayak bağı" olarak gördüğünü söyledi.
Birçok gelişmiş ülkenin, "Yüzde 50 başarısız olan bir yapıya yatırım yapılmaz" dediğini anlatan Tarhan, 2016 verilerine göre, evlilik dışı doğum oranlarının İzlanda'da yüzde 69, Norveç'te yüzde 56,2, İsveç'te yüzde 54,9, Finlandiya'da yüzde 44,9, Fransa'da yüzde 59,7, Türkiye'de ise yüzde 2,9 olduğunu ifade etti.
Tarhan, kadın ve erkeğin biyolojik olarak eşit olmadığını ancak haklarda ve fırsatlarda eşitlenmesi gerektiğini vurguladı.
İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı ve Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonları Kurucu Başkanı Nazan Moroğlu, kadınların haklarını öğrenince kendilerini daha güçlü hissederek bunları kullanmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Aile içinde şiddet varsa ve şiddete katlanılıyorsa çocuğun da birini güçlü, diğerini güçsüz gördüğünü, okulda kendinden küçüklere şiddet uyguladığını ve bir kısır döngü oluştuğunu anlatan Moroğlu, burada milli eğitime çok iş düştüğünü kaydetti.
"İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeyi sanki 'her şey bitti' gibi algılatmaktan vazgeçmeliyiz. O, öyle veya böyle, tekrar onaylanır, belki iptal edilip zaten devam edecek" ifadesini kullananan Moroğlu, ileriye bakmak gerektiğini söyledi.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Çiler Dursun da kadınların, çocukların ve farklı toplumsal cinsiyet kimliğine sahip olanların Türkiye'de, toplumsal yaşamda, insanca yaşamanın asgari kaynaklarına ulaşamaması, kendilerini güvencesiz ve kaygı içerisinde hissetmelerinin sorumlu aktörleri arasında ana akım medyanın da bulunduğunu belirtti.
- Lübnan Sağlık Bakanı, Sayda'daki Türk Hastanesinde yeni bölümlerin açılacağını duyurduLübnan Sağlık Bakanı Firas el-Abyad, İsrail saldırılarının sürdüğü Lübnan'ın Sayda şehrindeki Türk Hastanesinde yarın yeni bölümlerin hizmet vermeye başlayacağını duyurdu.04 Kasım 2024 Pazartesi 16:53DÜNYADA SAĞLIK
- Diyarbakır'da "Çocukla Adli Görüşmeci" sertifikalı eğitim programı başladıDiyarbakır'da İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda "Çocukla Adli Görüşmeci" sertifikalı eğitim programı başladı.04 Kasım 2024 Pazartesi 16:23BASIN HABERLERİ
- Batman'da Cudi Sağlık Kompleksi için temel atma ve çivi çakma töreni yapıldıBatman'da kurulacak Cudi Sağlık Kompleksi için temel atma ve çivi çakma töreni düzenlendi.04 Kasım 2024 Pazartesi 15:48SAĞLIK BAKANLIĞI
- İzmir'de organ bağışı ve nakli paneli düzenlendiİzmir'de Organ Bağış Haftası kapsamında panel düzenlendi.04 Kasım 2024 Pazartesi 15:38KONGRE VE KONFERANSLAR
- Bursa'da organ bağışına dikkati çekmek için yürüyüş düzenlendiBursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası dolayısıyla dikkati çekmek yürüyüşü düzenlendi.04 Kasım 2024 Pazartesi 15:13BASIN HABERLERİ
- Niğde İl Sağlık Müdürü İnan'dan organ bağışı çağrısıNiğde İl Sağlık Müdürü Doğan Bahadır İnan, Organ Bağış Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı.04 Kasım 2024 Pazartesi 14:48SAĞLIK BAKANLIĞI
- Gelibolu'da Diyabet Okulu eğitimini tamamlayan hastalara sertifikaları verildiÇanakkale'nin Gelibolu ilçesinde Diyabet Okulu eğitimini tamamlayan hastalara sertifikaları verildi.04 Kasım 2024 Pazartesi 14:43İÇ HASTALIKLARI
- Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesinde "mikrodalga ablasyon" tekniğini uygulanmaya başlandıEskişehir'de, Yunus Emre Devlet Hastanesinde Girişimsel Radyoloji Biriminde görevli doktorlar tarafından "mikrodalga ablasyon" olarak adlandırılan yakma tedavisinin uygulanmaya başlandığı bildirildi.04 Kasım 2024 Pazartesi 14:43İÇ HASTALIKLARI
- Bakan Memişoğlu, organ bağışı için düzenlenen futbol etkinliğine katıldı:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye'nin 76 böbrek, 52 karaciğer, 15 kalp ve 2 akciğer nakil merkeziyle dünyaya ve çevreye hizmet ettiğini bildirdi.04 Kasım 2024 Pazartesi 14:18SAĞLIK BAKANLIĞI
- Tokat'ta organ bağışı bilgilendirme çadırı açıldıTokat İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Organ Bağışı Haftası dolayısıyla organ bağışı bilgilendirme çadırı oluşturuldu.04 Kasım 2024 Pazartesi 13:43SAĞLIK BAKANLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel