23 Kasım 2024
  • Ankara10°C
  • İstanbul18°C
  • Bursa22°C
  • Antalya14°C
  • İzmir19°C

SİGORTACILAR ÖZEL HASTANEDE DOMUZ GRİBİ TEDAVİSİNE KARŞI

TSRŞB Yönetim Kurulu Üyesi Muhittin Yurt, sigorta şirketlerinin domuz gribine yönelik teşhis giderlerini karşıladıklarını belirterek Sağlık Bakanlığı'nın tedavi sürecine özel hastaneleri de katması halinde, özel sağlık sigortasındaki salgın hastalıkların

Sigortacılar özel hastanede domuz gribi tedavisine karşı

17 Kasım 2009 Salı 09:25

TSRŞB Yönetim Kurulu Üyesi Muhittin Yurt, sigorta şirketlerinin domuz gribine yönelik teşhis giderlerini karşıladıklarını belirterek Sağlık Bakanlığı'nın tedavi sürecine özel hastaneleri de katması halinde, özel sağlık sigortasındaki salgın hastalıkların kapsam dışında tutulmasına yönelik maddenin uygulanacağını söyledi.

Öncelikle şöyle bir tespit yapayım. Bugün için sigorta şirketleri, domuz gribine yönelik tetkik ve teşhis giderlerini özel sağlık sigortası kapsamında karşılıyorlar. Ancak nasıl ki domuz gribi hakkında kamuoyunda bilinen birçok yanlış bilgi varsa, özel sağlık sigortasının domuz gribine yönelik yaklaşımı hakkında da halk yanlış yönlendiriliyor. Bunun da tek nedeni, uzman olsun olmasın, bilir bilmez herkesin konu hakkında fikir yürütmesi.
Nitekim bu durumdan sigorta sektörü de rahatsız. Geçenlerde, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Mapfre Genel Yaşam Sigorta Genel Müdürü Muhittin Yurt ile konuşuyoruz.
Muhittin Yurt, domuz gribini sigorta şirketlerinin normal bir gribal enfeksiyon olarak tanımlayıp, ödemeleri yaptıklarını söylüyor. Ardından da domuz gribi ile ilgili izlenmesi gereken prosedürün aslında farklı olduğunu belirtiyor. O da Sağlık Bakanlığı'nın teşhisten sonra tedavinin devlet hastanelerinde yapılmasını istemesi. Çünkü, Dünya Sağlık Örgütü domuz gribini salgın hastalık olarak ilan etmiş. Bu nedenle de tedavi aşamasının kamunun kendi yönlendirdiği hastanelerde yapılması zorunlu.

Salgın hastalık, teminat dışı

Muhittin Yurt, özel sağlık sigortası içinde domuz gribini ayrıca tahlil etmek gerektiğinin altını çiziyor. "Bu bir salgın hastalıksa, kamunun kendi inisiyatifleri içinde hareket etmesi gerekir" diyerek anlatmaya başlıyor Yurt ve özel sigorta şirketlerinin salgın hastalıkları poliçenin primi içine koymadıklarını, o nedenle de sağlık sigortasının priminin düşük olduğuna dikkat çekiyor. Ardından da şunları söylüyor:
"Özel sağlık sigortasında salgın hastalıklar teminat dışı tutulmuştur. Buna ekonomik olarak bakmak gerekir. Bizler sigortanın primlerini risklere göre hesaplıyoruz. Tüketiciler de zaten bu poliçeyi bilerek alıyor ve daha ekonomik primler ödüyor. Haliyle biz de en başta salgın hastalıkların teminat kapsamı dışında olduğunu söyleyerek poliçeyi satıyoruz. Buna rağmen sigorta sektörü, bugüne kadar belli bulgular ortaya çıktıktan sonra domuz gribinde tetkik ve tanının konulmasına kadar olan bütün süreçleri karşılar durumda."

Devletin alacağı karar kritik
Bu aşamada Muhittin Yurt, farklı bir noktaya dikkat çekiyor. Önümüzdeki dönemde Sağlık Bakanlığı'nın domuz gribinde tedavi sürecine özel hastaneleri de katacağı yönünde bir beklenti var. Nedeni ise devlet hastanelerinin kapasite sorunu ile karşı karşıya kalması. İşte bu beklenti sigorta şirketlerini yakından ilgilendiriyor.
Muhittin Yurt, "Biz bir salgın hastalıktan bahsediyoruz" diyor ve özel hastanelerin devreye girmesi halinde sigorta sektörünün alacağı tavrı şöyle anlatıyor: "Tüm hastanelere tedavi etme yolunu açarsanız, diğer hastaların da riskini artırmış olursunuz. İkincisi, sigortacı açısından tüm gribal enfeksiyonların yatarak tedavi edilmesi sonucu ortaya çıkar. Biz normal grip olayını 200-300 lira gibi bir paraya bitirirken kaç gün süreceğini bilmediğimiz ve arkasından da yoğun bakım sürecine kadar gidecek tedavi hizmeti ile karşı karşıya kalacağız. Sektör olarak bunu karşılamamız mümkün değil."

Hakkımızı saklı tutuyoruz
Muhittin Yurt, salgın hastalığı sağlık sigortası kapsamında neden karşılayamayacaklarına da değiniyor. Bugünkü istatistiklerle 100 sigortalıdan 10 tanesinin hastaneye yatarak müracaat ettiğini belirten Yurt, "Bunun 5 tanesi hastaneye yatıyor. Bu tip bir istatistiksel durum yapıyoruz. Salgın olması durumunda bu sayı yüzde 10-20'lik artacak ve sigortanın içindeki yatarak tedavi maliyeti 2-3 misline çıkacak. Sektör ölçülebilir olmayan bu riskleri tüketicisine prim olarak yansıtmamak için salgın hastalıkları kapsam dışında tutarak hem kendini koruyor hem de sigortanın fiyatını ekonomik hale getiriyor" diyor. Son olarak Muhittin Yurt'a, devletin domuz gribinde tedavi sürecini özel sağlık kuruluşlarına açması halinde özel sigorta şirketlerinin salgın hastalık maddesini devreye mi sokacaklarını soruyorum. Yurt, tereddüt etmeden şu cevabı veriyor: "Kapsam dışında tutmama hakkımızı saklı tutuyoruz."



Domuz gribi olmadan bile 100 lira karşısında 119 lira hasar ödüyoruz
Muhittin Yurt, bugün için özel sağlık sigortasında 1.3 trilyon TL prim havuzu olduğunu belirterek şunları söylüyor: "Bu primin yüzde 90'ınını sektör hasar olarak geri ödüyor. Yani, ortada bir kârlılık yok. Biz eğer kapsam dışında tuttuğumuz salgın hastalıkları bugün karar verip, ödüyoruz desek, ciddi bir maliyet ile karşı karşıya kalırız. Sağlık sigortasına sahip toplam 1.2 milyon sigortalı var. Sigortalıların yüzde 20'sinin domuz gribinden etkilendiğini varsaysak, 250 bin kişi eder. Kişi başına da 10 bin lira tazminat ödeyeceğimizi düşünün, toplam rakam 2.4 trilyonu bulur. Bunu karşılamamız mümkün değil. Zaten şu an için aldığımız primin yüzde 90'ını tazminat olarak geri ödüyoruz. Bunun için de şirket giderlerimiz yok. Onları da koyduğumuzda, aldığımız 100 lira prim karşılığında 119 lira ödüyoruz. 2009'un altıncı ayında sektörün durumu budur."


Aşı yok ki, sigortanın ödemesi beklensin
Muhittin Yurt, domuz gribi ile birlikte kamuoyunda özel sağlık sigortalarına yönelik yanlış kanı oluştuğunu, kimi kesimlerin aşı giderini sigorta şirketlerinin karşılamadığına yönelik eleştirileri olduğunu belirterek şunları söylüyor: "Aşı zaten şu anda satılabilen bir şey değil. Almak istediğinizde alabilir durumda değilsiniz ki, sigorta sisteminden bunu karşılamasını bekleyesiniz. Kamu, kamuyu koruma amaçlı kendisi getirmiş aşıyı. Dolayısıyla sigortalının bu aşıyı sigorta şirketinin ödeyip, ödememesini sorgulamasına gerek yok. Koruma amaçlı aşıları da sigortada teminat altına almadıysanız kapsam dışı kalıyor."

Noyan Doğan
Referans

Yorumlar
SON DAKİKA