SİGORTA GELECEĞE YATIRIM OLARAK GÖRÜLMÜYOR, EN ÇOK KASKO, SAĞLIK TERCİH EDİLİYOR

SİGORTA sahipleri, bir taraftan sigorta sisteminden ve hizmet aldığı şirketten memnunken, diğer taraftan da uzun yıllar sistemden çıkmayı düşünmüyor. Sigorta yaptırmayanlar ise hem ihtiyaç hissetmiyor hem de özel sigortalara güvenmiyor. TNS Türkiye’nin çeşitli illerde, toplam bin 431 kişi ile yüz yüze görüşerek, gerçekleştirdiği “Sigorta Sektör Araştırması” kişilerin sigortaya yaklaşımı hakkında ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Buna göre en çok bilinen sigorta türü bireysel emeklilik sistemi olurken, bireysel emekliliği kasko ve sağlık sigortası izliyor. En az bilinen sigorta türleri arasında tarım, mühendislik ve sorumluluk sigortası geliyor. Sigorta sahibi kişilerin, poliçe yaptırma aşamasında en çok kafalarını karıştıran husus ise, fiyatın oluşmasına neden olan teminatların ayrıntıları.

Güvenilirliğe bakılıyor

Ayrıca kişiler sigortayı yaptırırken sigorta şirketinin güvenilirliğine, şirketlerin hasar ödeme performansına ve sigorta temsilcilerinin tavrına dikkat ediyor. Potansiyel sigorta müşterilerine, ‘ne zaman poliçe yaptıracaksınız?’ diye sorulduğunda, büyük bir çoğunluk, bir yıl içinde sigorta satın almayı düşündüğünü söylüyor. Yaptırılacak sigortaların başında ise bireysel emeklilik, hayat sigortası ve kasko sigortası geliyor.Araştırma sonuçlarına göre sigorta sahibi kişilerin tamamına yakını çalıştığı sigorta şirketinden memnun ve değiştirmeyi düşünmüyor. Sigorta yaptırmayan kişilerin ortaya koyduğu öncelikli gerekçe, ihtiyaç hissetmemeleri. Sigorta yaptırılmamasının bir başka nedeni ise, özel sigortalara güvenilmemesi. Fiyatların yüksek bulunması kadar daha önce sigortadan zarar görülmüş olması da sigorta yaptırılmamasında etken.

Sigorta sahibi kişiler arasında yapılan araştırmanın sonuçları da çarpıcı. Kasko sigortası olanların çoğunluğu sigortayı kullanmazken, kullanalar ise aldığı hizmetten memnun olduğunu söylüyor. Sigorta olmayanların neredeyse tamamına yakını ise hiçbir şekilde poliçe almayı düşünmüyor.

Sigorta araştırmasının çarpıcı sonuçları

Sigorta sahibi kişilerin yüzde 70’i erkeklerden, yüzde 30’u kadınlardan oluşuyor. Poliçe satın alanların yüzde 80’e yakını lise ve üniversite mezunları.

Kişiler sigorta ile ilgili bilgilere gazete, televizyon ve dergilerden ulaşıyor.

Sigorta sahiplerinin yüzde 98’i çalıştığı şirketten memnun ve değiştirmeyi düşünmüyor.

Sigorta şirketini seçerken güvenilir ve tanınan şirket olmasına özen gösteriliyor. Şirket seçiminde ikinci etken primlerin uygun olması.

Bireysel emeklilikte yakın çevrenin önerisi önemli

TNS Türkiye Genel Müdürü İnci Samimi, “Sigorta Sektör Araştırması”nın sonuçları hakkında şu açıklamaları yaptı: “Sigorta yaptırmak bir gereklilik ama riskin yüksek olduğu alanlarda gereklilik olarak görülüyor. Geleceğe yapılan bir yatırım olarak görenlerin oranı istenen düzeyde değil ve bu konuda kat edilmesi gereken çok yol var. İnsanlar, en riskli gördükleri alanlar için, yani karşılığını hemen alabilecekleri alanlar olan kasko, sağlık gibi sigorta türlerine para harcıyorlar. Buna karşılık hayat, konut, hırsızlık gibi sigorta türleri son derece geri planda, gündemlerine hiç girmemiş. Çünkü, bu türlere yatırım yapma konusunda bir ihtiyaç hissedilmiyor.”

Allianz emeklilik fonlarını HSCB yönetecek

ALLIANZ, bireysel emeklilik yatırım fonlarının yönetimini HSBC Portföy Yönetimi’ne devretti. Böylece, Allianz ve HSBC dünya çapında banka sigortacılığı ve varlık yönetimindeki stratejik iş ortaklıklarını Türkiye’ye de taşıdı. 1 Temmuz’dan itibaren Allianz Bireysel Emeklilik Yatırım Fonları’nı, tüm varlık ve yükümlülükleriyle HSBC Portföy Yönetimi yönetecek.

Allianz Türkiye Mali İşler Direk-törü Solmaz Altın, devir işleminden sonra Allianz bireysel emeklilik sistemi katılımcılarının fon dağılım oranlarının, sözleşmelerine ilişkin herhangi bir değişiklik talebinde bulunmalarına gerek olmadan devam edeceğini söyledi. Altın, “Fonların yatırım stratejilerinde devirden kaynaklı herhangi bir değişiklik yapılmayacak, katılımcıların fon dağılım oranlarını değiştirme hakları da aynen saklı kalacak. Bu süreçte katılımcıların mevcut hak ve birikimlerinde değişiklikten kaynaklı herhangi bir kayıp da yaşanmayacak. Ayrıca fonların fon işletim gider kesintisi oranında da herhangi bir değişiklik olmayacak” dedi. Solmaz Altın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de uzun yıllardır fon yönetimimiz başarıyla yürütülüyordu. Küresel çapta hizmet veren bir sigorta şirketi olarak, global kararlara paralel bir çizgide ilerlememiz gerekiyor. Bu nedenle de Allianz olarak, HSBC ile güçlerimizi Türkiye’de de birleştirdik.