28 Kasım 2024
  • Ankara4°C
  • İstanbul8°C
  • Bursa7°C
  • Antalya12°C
  • İzmir10°C

SGK İLE ECZANELER ARASINDAKİ RESTLEŞME İLAÇ KRİZİNE GEBE

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türk Eczacıları Birliği arasında 1 Temmuz 2008'de yürürlüğe girmesi gereken ve vatandaşların yüzde 90'ının eczanelerden ilaç alma koşullarını belirleyen 2008 yılı "İlaç Alım Protokolü" görüşmeleri tıkandı, taraflar birbirin

SGK ile eczaneler arasındaki restleşme ilaç krizine gebe

28 Haziran 2008 08:27

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türk Eczacıları Birliği arasında 1 Temmuz 2008'de yürürlüğe girmesi gereken ve vatandaşların yüzde 90'ının eczanelerden ilaç alma koşullarını belirleyen 2008 yılı "İlaç Alım Protokolü" görüşmeleri tıkandı, taraflar birbirine rest çekti. Üyelerini iflas noktasına getiren uygulamalardan vazgeçilmesini isteyen Türk Eczacılar Birliği ile "mevcut koşulları" şart koşan SGK arasında anlaşma sağlanamadığı bildirildi.

51 eczacı odası bugün Ankara'da olağanüstü toplantı kararı alırken İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, "Firmaların taşeronu, devletin tahakkuk memuru olmak istemiyoruz. Biz iki elimizi taşın altına fazla koyduk, altında kaldık. Eylem kararı var, şekli belirlenecek. İlaç vermeyebilir, eczanelerimizi kapatabiliriz" açıklamasını yaptı.
SSK sağlık tesisleri 2005 yılında Sağlık Bakanlığı'na devredilirken milyonlarca SSK'lıya serbest eczanelerin kapısı açılmıştı. Uygulamada üç yılı aşkın bir süre geride kalırken 1 Temmuz'da sona erecek sözleşmenin yenilenmesi için yaklaşık 10 gün önce başlayan görüşmelerde anlaşmaya varılamadığı bildirildi.
 
Karşılıklı rest çektiler 
Anlaşma sağlanamamasının ötesinde, restleşmenin gündemde olduğunu belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, mevcut koşullarda sözleşme teklifini neden kabul etmediklerini şöyle açıkladı: "3.5 yıl önce uygulama başlatılırken biz elimizi taşın altına koyduk. Her zaman yüzde 2.5 olan iskontoyu yüzde 3'e çıkardık. Firmalar da yeni ilaç ve ithal ilaçlarda yüzde 4, yerli ilaçta yüzde 11 iskonto sağlama sözü verdi. Depolar hiçbir özveride bulunmadılar. Ama bu uygulamada eczacıların üzerine yük bindirildi. Çünkü firma ilacın maliyeti üzerinden indirim yaparken, devlet satış fiyatı üzerinden iskontoyu kesti. Sürekli yüzde 3 kayıpla bugünlere gelindi. Bazı firmalar bazı ilaçlarda yüzde 30-40 indirim yaptı. Firma kendi çıkarı için düşük fiyattan yani maliyetten, SGK kendi çıkarı için yüksek fiyattan yani satış fiyatından indirimleri yapınca, eczacılar bu kayıplarla bugüne geldi. 24 bin eczaneden 8500'ünün iflas noktasında olmasının altında yatan neden budur."
 
İlaç verilmeyebilir 
Sayılkan, anlaşma yapılmamasının ikinci önemli nedeninin ise aynı süreçte başlatılan, muayene ücretlerinin eczaneler tarafından kesilmesi uygulaması olduğunu söyledi. Hastalardan kesilen muayene katkı payının, bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumuna göre değiştiğini belirten Sayılkan, "Muayene ücretini eczaneler tahsil etsin, biz alacaklarından düşelim, denildi. Ancak mali açıdan bir yanlışın içine girdik. Fiş kesince bizim olmayan paranın vergisini öder hale gelirken, fiş kesmeyince suçlu duruma düşüyoruz. Bir mutemet gibi görev aldık ama buradan da ciddi kayıpla çıktık. Çünkü arkadaşlarımız bu muayene ücretinin de fişini kesti. Artık bunlara ısrar edecek halimiz kalmadı. İndirimle ilgili firmaların taşeronluk, muayene ücreti için de devletin mutemet memurluğunu yapmak istemiyoruz. Sorun bunlardan kaynaklanıyor. Ya firma satış fiyatı üzerinden iskontosunu yapacak ya da devlet maliyet fiyatı üzerinden iskontoyu kabul edecek" diye konuştu.
Sayılkan, sadece İzmir'de 1800'e yakın eczaneden 700'e yakınının ayakta kalma savaşı verdiğini belirterek "Bu kan kaybıyla bu maratonu koşmamız mümkün değil. Anlaşma yolları tıkandı, eylem kararı alındı. Cumartesi günü Türk Eczacıları Birliği'nde başkanların katılacağı bir toplantı var. Burada eylem şekli belirlenecek. Vatandaşları mağdur etmeden ama vatandaşlara haklılığımızı anlatarak bu iş olmalı. Buna çaba göstereceğiz. Eylem biçimimiz ilaç vermeme, eczaneleri kapatma şeklinde olabilir" dedi. (DHA/ANKA)
 
 
 
Eczacılar ne istiyor 
* Kurum iskontosu kesinlikle protokolde yer almamalıdır.
* İlaç şirketlerinin kamu kurum iskontosu eczane üzerinden yapılmamalıdır.
* Mevcut reçete dağıtım sistemleri korunmalıdır.

Yorumlar
SON DAKİKA