24 Kasım 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul4°C
  • Bursa2°C
  • Antalya16°C
  • İzmir8°C

SGK, HEPATİT C HASTALARI İÇİN YAPTIĞI ÖDEMEYİ 3 KAT ARTIRDI

SGK, hepatit C (HCV) hastalığının tedavisi için yaptığı ödemeyi 3 katına çıkardı. Bu sayede HCV hastaları 40 bin TL’yi bulan ‘proteaz inhibitör’ tedavisinden faydalanabilecek.

SGK, hepatit C hastaları için yaptığı ödemeyi 3 kat artırdı

04 Şubat 2013 Pazartesi 09:35

Bu tedaviye, hastalara ilk başta uygulanan ‘pegileinterferon+ribavirin’in ardından başvurulacak. Böylece hastaların iyileşme oranı yüzde 90’a kadar çıkıyor.

Karaciğer iltihaplanması olan hepatit hastalığının tedavisi için devlet tarafından yapılan ödeme yükseltildi. Türkiye’de yaklaşık 750 bin kişinin enfekte olduğu hepatit C’nin (HCV) kronik hastalığa dönüşmesi halinde uygulanacak tedavi protokolü 20 bin liradan 60 bin liraya çıkarıldı. Siroz ve karaciğer kanseri olma riski bulunan yaklaşık 5 bin kronik hepatit C hastası bu imkândan faydalanabilecek. Şu ana kadar devlet kronik HCV hastaları için kişi başı 20 bin lira tutan ‘pegileinterferon+ribavirin’ ikili tedavisini uyguluyordu. Yeni dönemde bu tedavilere ek olarak maliyeti 40 bin lira olan ve 3 ay süren ‘proteaz inhibitör’ tedavisi ödeme kapsamına alındı.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından Sağlıkta Uygulama Tebliği’ne (SUT) eklenen yeni tedavi protokolü için belirli şartlar uygulanacak. İlk olarak hastaya 6 ay boyunca ‘pegileinterferon+ribavirin’ tedavisi uygulanacak. Eğer bu netice vermezse, ikinci aşamada bu tedavilere ek olarak 12 hafta ‘proteaz inhibitörleri’ uygulanacak. Türkiye’de hepatit C’nin görülme oranı nüfusun yüzde 1’ine kadar çıkıyor ve aşılama programı bulunmuyor. Hastaların çoğunluğunda kronik hepatit C iyi huylu bir viral enfeksiyon olarak kendini gösteriyor. Hastalık aşamasında ise ilaçla tedavi gerekiyor. Bu zamana kadar ‘pegileinterferon+ribavirin’ tedavisi hastaların yarısında hepatit C’nin değişik türü olan ‘genotip 1’e yanıt vermiyordu. Bu da hastalığın devam etmesine sebep oluyordu. Yeni tedavi imkânı ile hastaların iyileşme oranı yüzde 90’a kadar çıkıyor.

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aladağ, hastalığın en fazla kan yoluyla bulaştığı uyarısında bulunuyor. Bu noktada ortak kullanılmaması gereken birçok ürünün Türkiye’de aile bireyleri tarafından sıklıkla paylaşıldığının altını çizen Aladağ, öncelikle bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yaşar Bayındır da hepatit C’nin, sinsi bir hastalık olduğunu anlatıyor. Genelde hastalığa yakalananların 40 yıl sonra kendilerine kanser şikâyetiyle geldiklerini ve hepatit C’nin bu şekilde fark edildiğini ifade ediyor.

Hepatit C virüsü (HCV) enfeksiyonu, hepatit C virüsü olarak adlandırılan bir virüsün neden olduğu bir karaciğer hastalığı. Özellikle bu virüs ile enfekte olan kan ve kan ürünlerinin kullanımı sonucu bulaşıyor. Hastalığın tehlikeli aşaması ise kronik HCV. Hastaların çoğunluğunda devam eden bir halsizlik söz konusu oluyor. Çabuk yorulma, güçsüzlük, sağ-üst yan ağrısı bulunabiliyor. Hastaların büyük bir kısmında ise herhangi bir şikâyet bulunmayabiliyor.

Çağlar Avcı, Emel Temizay / Zaman

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA