ŞEKER CİLDİ YAŞLANDIRIYOR SAÇLARI DÖKÜYOR

Cildimizin, saçlarımızın ve dokularımızın temel yapıtaşı olan proteinler, yüksek glukoz konsantrasyonları ile karşılaştığı zaman, glukoz bir enzim aracılığına gerek duymadan proteinlere bağlanarak kontrolsüzce glikasyon reaksiyonlarına sebep oluyor.

Glikasyona uğramış protein molekülleri ise serbest radikallerin oluşumuna neden oluyor. Bu serbest radikaller dokularda yaşlanma belirtilerini hızlandırıyor, doku biyolojinin sürmesi için gerekli birçok hayati faaliyet ise aksamaya başlıyor. Serbest radikaller ayrıca kılcal damar yapılarını da bozarak dokularda beslenme bozukluğu ile seyreden birçok hastalığın başlangıcını da oluşturuyor. Glikasyon adı verilen bu reaksiyonda yine dokuları ve hücreleri çalıştıran birçok enzimin de faaliyeti engelleniyor.

Glikasyonu önleyen ürünler
İnsanların yaşlanma sürecinde yüzde 30 genetik yatkınlıklar, yüzde 70 ise yaşam biçimi ve çevresel etkenler rol oynuyor. Günlük tükettiğimiz şeker molekülleri cilt ve saç foliküllerindeki kolajen liflerde biriktikçe, cildin destekleyici dokusu inelastik bir hal alıyor, derin kırışıklıklar oluşabiliyor. Saç derisi de sertleşiyor, saç folikülü sıkışıp kalıyor, zayıflıyor, saç inceliyor ve dökülüyor. Dokulardaki yaşlanma etkilerini yavaşlatmak, engellemek ve belki de durdurmak için çalışan birçok sağlık teknoloğu, cildin yaşlanmasında ve saçların dökülmesinde kan şeker seviyemizin, şeker ve şekere dönüşecek gıdasal alışkanlıklarımızın son derece etkin olduğunu gördüler. Önemli Avrupa kliniklerinde gerçekleştirilen yoğun testler, glikasyonu engelleyen bazı ürünlerin yüksek toleransını ve sıra dışı etkinliğini kanıtladı. Sadece 12 saat içinde cilt nemi gözle görülür şekilde artıyor ve kırışıklıklar azalıyor. İki ay sonrasında, saç dökülmesi üçte bir oranında azalıyor ve saç büyümesi ikiye katlanıyor.

Soru: Saçlarım birbirine dolaşıyor ve hızla dökülüyor. Yaptırmam gereken bir test veya tedavi var mı?
Cevap: Saçların birbirine dolaşmasının nedeni saçlara kayganlık veren keratin kılıfın deforme olması, yani saç kökündeki proteinlerin yeterince üretilememesi, dolayısıyla bu proteinlerin nemi depolayamaması… Bu durumda yapılması gereken en önemli şey saç köklerindeki protein üreteçlerini çalıştırmak. Bunun için hekiminiz tarafından saçlı derinin gözden geçirilmesinin ardından saç köklerinde uykudaki protein üreteçlerini uyandıracak ve daha fazla çalıştıracak radyodiyatermi, elektroporasyon, soft lazer gibi metotların uygulanması fayda sağlayacaktır. Ayrıca saçlı derinin ihtiyacı olan vitamin, mineral, aminoasit ve benzeri hayati unsurların da saç köklerine kazandırılması son derece önemli. Bunun yanı sıra saç köklerindeki kan dolaşımını artıracak, toksinleri uzaklaştıracak ve sinirsel iletileri uyaracak yumuşak akımlı elektriksel metotlar da fayda sağlayacaktır. Test olarak ise özellikle kanda demir, bakır, çinko ile tiroid hormonlarının seviyesine baktırmak ilk laboratuvar adımı olabilir.

Soru: Yaşlanma karşıtı kozmetikler konusunda en büyük eksiklik nedir?
Cevap: En iyi kozmetik değil, cildin ihtiyaçlarını karşılayan içerikte ve mevsimsel değişlikleri dikkate alan bir tercih her zaman kişilere en yüksek faydayı sağlıyor. Hep aynı ürünün kullanılması son derece yanlış bir alışkanlık. Her ürünün etki içeriği kapsamının değişik olduğu düşünülecek olursa; aynı amaçlı ürünler içerisinde de ürün tükenince değişiklik yapmak her zaman doğru bir yaklaşım oluyor. Ürün tercihlerinde önemli bir diğer husus ise; cildi tanıyan, önereceği ürünleri tanıyan, dolayısıyla da kişi için en yüksek faydayı sağlayacak önerileri size sunacak, ürün kullanım döneminizde sizi takip edecek ve destek olacak satış noktalarından bu ürünleri temin etmeniz önem taşıyor.

Uzm. Dr. Sinan İBİŞ