23 Kasım 2024
  • Ankara11°C
  • İstanbul17°C
  • Bursa22°C
  • Antalya16°C
  • İzmir19°C

SALATANIZI BUĞDAY YA DA KURU YEMİŞLE TATLANDIRIN

Dr. Ayşe Sarı, iftar sofralarında dengeli beslenmek isteyenler için "Çorba ve salatalarınıza buğday ya da kuru yemiş katın!" tüyosu verdi ve ekledi: Bu tür besinler; içeriklerindeki protein ve yağlar sayesinde yemeklerinizi daha kolay sindirilebilir hale

Salatanızı buğday ya da kuru yemişle tatlandırın

14 Ağustos 2011 Pazar 12:57

Dr. Ayşe Sarı, iftar sofralarında dengeli beslenmek isteyenler için "Çorba ve salatalarınıza buğday ya da kuru yemiş katın!" tüyosu verdi ve ekledi: Bu tür besinler; içeriklerindeki protein ve yağlar sayesinde yemeklerinizi daha kolay sindirilebilir hale getirir...

'Hekimsizsiniz' isimli kitabıyla adından söz ettiren Dr. Ayşe Sarı, dün GÜNAYDIN okurları için sahurda sağlıklı beslenme tavsiyeleri vermişti. Bugün de iftar sofralarının nasıl olması gerektiğini anlattı. İşte Ayşe Sarı'ya göre Ramazan'da doğru beslenme yöntemleri: Mükellef bir iftar sofrası denince akla hemen başlangıç ikramları, çorba, şerbet, çay, su, salata, zeytinyağlılar, ana yemek, pide, pirinç veya bulgur pilavı ve tatlı çeşitlerinden oluşan sofralar gelir. Bu sofralardaki çeşitlilik, yozlaştırdığımız göz ve damak zevkimiz açısından iştah kabartıcıdır. Ancak öyle bir sofrada tıka basa doymak için belli bir bedel ödemek gerekir.

NASIL BİR BEDEL ÖDERİZ?
Tüm bu yiyecekleri bir arada tüketmek, vücuda inanılmaz bir yük yükler ve toksin biriktirir. Oysa ki vücut bu kadar karışık, birbiriyle uyumsuz yemeği sindirmek üzere programlanmamıştır. Yenilenlerin hiçbiri bir anda sindirilemez ve sindirilemeyen besinler başta bağırsaklar olmak üzere tüm sindirim sistemine, vücuttan toksinleri atmakla vazifeli olan boşaltım organlarına ve bağışıklık sistemine zarar verir. Buna zaten vücutta mevcut olan bağırsak plakları eklenince, kan ve doku kirliliği artar. Vücut besinlerle aldığından daha fazla enerji ve hammaddeyi sırf bu besinleri sindirmek ve vücuda daha fazla zarar vermeden atabilmek için harcar. Bu arada kandaki alyuvar sayısı yükselir yani yemekten sonra vücutta yangı (mikropsuz iltihap) süreci başlar. Sindirilemeyen ve sindirilmeden kana geçen besinler, alerjik reaksiyonlar şeklinde kendini gösteren besin duyarlılıklarına sebep olur. Bu durumda kişi, enerji ihtiyacını kapamak için fazla yemek yer ama yemeğin ardından tüm gücünün çekildiğini, halsizleştiği, zihinsel faaliyetlerinin kısıtlandığını, karın ağrısı, şişkinlik, gaz ve reflü gibi pek çok hazımsızlık problemlerinin baş gösterdiğini hisseder.

TUZSUZ YEMEK ŞART MI?
Ramazan ayını sağlıklı geçirmek için iştah kabartmayan, tatsız-tutsuz, tek düze gıdalarla beslenmek gerekmez. Zaten böyle bir uygulama kişinin yeterli gıda almasına da mani olur. Ramazan sofralarını hem sağlıklı hem de keyifli donatmanız, ay boyunca mutlu olmanızı da sağlar. Her akşam standart bir uygulama yerine canınızın çektiklerinden oluşan sağlıklı mönüler oluşturabilirsiniz. İşte bu mönülerden bazıları:

 

 

BAŞLANGIÇ İKRAMLARI
İftar sofralarını zeytin, hurma, bal, reçel, sucuk, pastırma, salam, sosis ve peynir çeşitlerini içeren başlangıç tabakları süsler. Bu tabaklar kişiyi ihtiyacından fazla yeme konusunda iştahlandırdığı gibi bir arada tüketilmemesi gereken, üstelik sağlık açısından fayda yerine zarar getirebilecek gıdalarla doludur. Ramazan'da sağlığına yatırım yapmak isteyenlerin bu tarz tabakları hazırlamamaları doğru olur. Orucu; hurma, zeytin ya da bir yudum su ile açmak adettendir. Eğer arzu ediliyorsa, ardından üzerine bal sürülmüş ekmek yenebilir. Özellikle hurma ya da bal yemeyi tercih etmişseniz, yediklerinizin mideyi terk etmesine olanak sağlayacak kadar kısa bir ara vermek doğru olur.
 

 

 

ÇORBAYI PİŞİRİRKEN İÇİNE UN KOYMAYIN!
Yemek masasının olmazsa olmazı çorba, iftar sofraları için de büyük önem taşır. Çorbayı içtikten sonra iftara başka yiyeceklerle devam edecekseniz; çorbayı koyacağınız kaseyi mümkün olduğunca küçük seçmeye ya da kasenin tümünü çorba ile doldurmamaya çalışın.
Çorbaları pişirirken içine un koymayın! Sebze çorbaları herkesin rahatlıkla içebileceği çorbalardır. Bünyeniz için uygun ise mercimek, tarhana ve maş fasulyesi çorbaları yapabilirsiniz.

DAHA KOLAY SİNDİRİN!

Çeşitli baharatlarla çorbanıza değişik tatlar kazandırabilirsiniz. Birkaç küçük uygulama ile çorbalarınızın besin değerini artırmanız mümkün. Böylece daha az gıda; vücuda daha çok enerji ve hammaddeyle girer. Vücudunuzu sindirim için gereksiz yere yormamış olursunuz. Eğer mercimek ya da maş fasulyesi çorbası yapacaksanız, öncelikle bu hububatları filizlendirin, daha sonra pişirin. Ya da herhangi bir çorbanın üzerine filizlendirilmiş tohum, hububat veya suda bekletilmiş çiğ kuru yemiş koyun. Filizlendirilmiş besinlerin ve suda bekletilmiş kuru yemişlerin; içeriklerindeki protein, karbonhidrat ve yağlar, içerdikleri enzimlerin su ile aktive olmalası sayesinde ön sindirime uğrar ve daha kolay sindirilebilir hale gelir. Bu durum daha az enerji ve enzim sarfiyatı demektir. Üstelik vitamin içerikleri de fazladır.
 

 

SALATA
Salata, çiğ besin tüketimi için idealdir. Her türlü yeşillik, salata malzemesi olarak kullanılabilir. Bünyeniz için uygunsa salatanıza domates ekleyebilirsiniz. Mevsiminde havuç, yeşil soğan ve turp ilave edebilirsiniz.
Salatalar; filizlendirilmiş buğday, mercimek, nohut ya da suda bekletilmiş çiğ kuru yemişlerle zenginleştirilebilir. Damak zevkinize hitap etmesi açısından filizlendirilmiş hububatları hafif pişirerek kullanabilirsiniz. Filizlendirilmiş maş fasulyesini pişirmeden, sıcak su içerisinde birkaç dakika beklettikten sonra rahatlıkla tüketebilirsiniz. Böylece hem salatayı daha tatlandırmış, hem de vücudunuzdaki sindirimini daha da kolay hale getirebilirsiniz. Salatalarınıza rafine edilmemiş zeytin, bolca taze sıkılmış limon, soğuk sıkma halis zeytinyağı ve çeşitli baharatlar katarak da lezzetlendirebilirsiniz.

DOĞRU SALATA KİLO ALDIRMAZ!
Eğer o akşamki mönünüzde hayvansal protein yoksa ve bünyenize uygun ise; salatanızı haşlanmış kabuklu pirinç, bulgur veya tam undan yapılmış ev eriştesi ile yarı sıcak hale getirebilirsiniz. Ya da o akşam, tahıl ve ilave hayvansal proteinler tüketmeyecekseniz, salatanıza haşlanmış et ekleyebilirsiniz.
Salatanızı kuru yemişlerle besin değeri açısından zenginleştirmeniz, kızarmış ekmek, bulgur ve pirinç gibi tahıllarla doyurucu hale getirmeniz ya da hayvansal protein eklemeniz; hem enerji, hem de protein ihtiyacınızı ziyadesiyle karşılayacak bir yemek haline getirecektir. Başlangıç ikramları, çorba ve zenginleştirilmiş salata ya da sadece zenginleştirilmiş salata yedikten sonra doymuş olduğunuzu fark ederseniz, ilave bir besin tüketmeden sofradan kalkabilirsiniz. Böylece kilo da almazsınız.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Eğer iftar sofrasında çorbanızı küçük bir kase ve salatanızı sadece çiğ sebzelerden oluşan küçük bir tabak halinde tüketmeyi tercih ettiyseniz; diğer yemekleri de aşağıdaki seçenekler halinde mönünüze ekleyebilirsiniz:
Yaklaşık bir avucunuzun içi kadar hayvansal protein ve patates içermeyen haşlanmış sebze... Bunu özellikle mevsim sebzelerinden seçerseniz iyi olur.
Sebze yemeği ve ekmek ya da kabuklu pilav ya da tam buğdaydan yapılmış ev eriştesi
Sebze yemeği ve yoğurt
Sebze yemeği ve ayran

DİDEM SEYMEN

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA