24 Kasım 2024
  • Ankara0°C
  • İstanbul5°C
  • Bursa3°C
  • Antalya6°C
  • İzmir7°C

SAĞLIKTA 'SAĞLIKSIZ ENFLASYON' BİLGİLERİ

Son zamanlarda sağlık konusunda çok sayıda gelişmeler ve bunlarla ilgili haberler yayınlandı. Bunların bir kısmı sağlıksız haberler olunca, kafalar iyice karıştı. Hürriyet'ten Şükrü Kızılot'un yazısı...

Sağlıkta 'sağlıksız enflasyon' bilgileri

15 Temmuz 2013 Pazartesi 09:52

Son zamanlarda sağlık konusunda çok sayıda gelişmeler ve bunlarla ilgili haberler yayınlandı. Bunların bir kısmı sağlıksız haberler olunca, kafalar iyice karıştı.

Sağlık konusu, herkes için çok önemli.

O nedenle sağlıkla ilgili açıklamalar, haberler, yasa değişiklikleri ve fiyat artışları, herkesin dikkatini çekiyor.

Son zamanlarda, sağlık konusunda çok sayıda gelişmeler ve bunlarla ilgili haberler yayınlandı.

Bunların bir kısmı sağlıksız haberler olunca, kafalar iyice karıştı.

FİYAT ARTIŞLARI REKOR DÜZEYDE Mİ?

Bazı haberlere göre, enflasyonun yıllık bazda yüzde 8.3 olarak gerçekleştiği son bir yılda, sağlık hizmetlerinde yüzde 222’yi bulan fiyat artışları yaşanmış. En yüksek fiyat artışı, yüzde 222 ile laboratuvar tahlili, yüzde 138 ile ultrasonmuş.

Enflasyon sepetinde yer alan 10 sağlık hizmetinde fiyat artışı yüzde ortalama yüzde 59’a ulaşmış.

saglikta-sagliksiz-enflasyon-bilgileri.jpg

DOĞRUSU NE?

Ankara’nın köklü laboratuvar kuruluşlarından Düzen Laboratuvarları’nın Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Yahya Laleli’yi aradım.

- Hocam, son bir yılda en yüksek fiyat artışı yüzde 222 ile laboratuvar tahlillerinde olmuş. Herhalde “altın yılı” yaşıyorsunuz.

Doğru mu?

- Eğer şaka yapmıyorsanız, doğrusunu söyleyeyim. Fiyatlarda hiç artış olmadı aksine fiyatı gerileyen bazı tahliller oldu. İşin doğrusu, laboaratuvar hizmetleri, en düşük fiyatla yapılan bir hizmettir. Örneğin, idrar analizi de 1 TL, affedersiniz tuvalete gitmek de 1 TL.

Beklediğim yanıtı alamamıştım.

Ardından Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat’ı aradım.

- Hocam, bu yıl herhalde paraları koyacak yer bulamıyorsunuzdur. Son bir yılda sağlıkta fiyatlar “dudak uçuklatacak kadar” artmış. Sizin alanınız olan doğum hizmetinde bile, fiyat yüzde 96 artmış..

Bahat, gevrek bir kahkaha attıktan sonra:

- Şükrü Hocam, bu artış haberlerini biz de duyuyoruz ama ben dahil gören yok. İşin doğrusu 2005 yılından bu yana enflasyona rağmen Devlet bize ödediği fiyatları artırmadı. Örneğin; normal doğum ya da apandisit 2005 yılında da 400 liraydı, bugün de.. Ultrason 23.8 TL idi yine aynı. Keza koroner bypass 2005’de 4.221 TL idi şimdi de aynı. Kaldı ki koroner bypass, yanık tedavisi, kanser ve tüm acillerde, yüzde 1 bile fark alamıyoruz.

FARK ÜCRETLERİ NE KADAR?

Özel hastanelerin, çok kişinin bilmediği ilginç bir durumu var.

· Devlet, 2005 yılından bu yana, özel hastanelere yaptığı ödemeleri artırmadı.
Bazı tedavilerde, yıllar itibariyle devletin yaptığı ödemeleri gösteren tablodan da bu durum net olarak fark ediliyor.

· Devlet özel hastanelere, konumlarına göre fark ücret alabilmelerine olanak sağladı.

1990-2005 yılları arasındaki 15 yıllık dönemde, özel hastanelerde tedavi görenlerin tüm tedavi giderlerini devlet ödüyordu.

2007 yılında özel hastanelere yüzde 30’a, 2009 yılında yüzde 70’e, 2013 yılında yüzde 90’a kadar “hastadan fark ücret almalarına” olanak sağlandı. Şu anda 275 hastane yüzde 90, 136 hastane yüzde 75, 46 hastane yüzde 60, 12 hastane yüzde 45, 3 hastane de yüzde 30 “ek ücret” alabiliyor.

Yüzde 90’lık fark ücret, bir süre önce yüzde 200’e yükseltildi. Ancak uygulama esasları açıklanana kadar, yüzde 90’a kadar fark ücret alınmaya devam edilecek.

Özel hastanelerin tek kuruş fark istemeyeceği sağlık hizmetleri

· Acil servislerde sunulan sağlık hizmetleri
· Yoğun bakım hizmetleri
· Yanık tedavisi hizmetleri
· Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi)                     
· Yeni doğana verilecek sağlık hizmetleri
· Organ, doku ve hücre nakilleri
· Diyaliz tedavileri
· Kalp, anjiyo ve damar cerrahisi
· Gazi ve şehit yakınları

İşyeri hekimi ve hemşiresi şaşkınlığı

Türkiye, 2013 yılı başından itibaren yeni bir olayla tanıştı.

İşçi çalıştıran tüm işyerlerine, işyeri hekimi ve hemşire çalıştırma zorunluluğu getirildi.

Apartmanlar dahil üç milyon civarında iş yeri olmasına karşın, iş yeri hemşiresi sayısı sadece 147 idi. Hekim olarak da mevcutlara ek olarak 100 bin hekime ihtiyaç vardı. Türkiye’de son 10 yıldaki hekim artışı ise 5 bin idi!

Hiçbir hesaba kitaba dayanmadan ve Sağlık Bakanlığı’nın da görüşü alınmadan başlatılan bu uygulama, daha başlamadan “ölü doğdu” ve ertelendi!

‘Çocuğunu tedavi ettin vergisi’ kalkmalı

Doktorlar, hastanelerinde veya muayenehanelerinde; kendi oğlu, kızı, annesi, babası ya da torununu tedavi ettiğinde, onlardan para almasalar dahi vergi ödemek zorundalar.

Bir doktor, annesi ve babasının tedavi ettiğinde, onlardan para isteyebilir mi?

Yasa diyor ki; para almasan da almış gibi belge düzenleyip vergi ödeyeceksin!

Doktordan “çocuğunu ya da diğer yakınlarını tedavi etme vergisi” kaldırılmalı.

Şükrü Kızılot / Hürriyet

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA