SAĞLIK KAVRAMI YAP-BOZ OYUNU MU? PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Bilim son derece değişken bir kavram. Sürekli yenilenen bilgi birikimiyle daha önce doğru bildiklerimiz bugün yanlış, bugün doğru olarak kabul ettiklerimiz ise yarın kaçınılması gereken durumlar olarak gösterilebiliyor.
11 Aralık 2011 Pazar 13:02
Bu değişim ‘bilimsel gelişim’ olarak adlandırılıyor. Bilimsel gelişimin sonuçlarını bazı bilim alanlarında daha somut bir şekilde izleyebiliyoruz. Mesela ulaşım araçlarının geçirdiği evrim tartışılmaz bir şekilde gözümüzün önünde. Ancak sağlık söz konusu olduğunda hala soyut kavramlar üzerinde tartışıyoruz. Tedavi yöntemleri ve ilaç uygulamalarındaki gelişmeler sayesinde ortalama insan ömrünün seksenli yaşların üzerine çıkmasına rağmen hala başta kanser türleri ve dolaşım sistemi hastalıkları gibi en ölümcül olanları olmak üzere birçok sağlık sorununa çözüm arayışı devam ediyor. Bırakın tedavi ve ilaçları ‘sağlıklı insan’ tanımını bile henüz yapabilmiş değiliz. Kolesterol yararlı mı, yoksa zararlı mı? Seviyesi ne olmalı? Koşmak mı, yürümek mi, yoksa oturmak mı daha yararlı?
Aynı şekilde sağlıklı bir beslenme şeklinin nasıl olması gerektiği konusunu da tartışıyoruz. Hala vitaminlerin yararlı mı, yoksa zararlı mı olduğuna karar verebilmiş değiliz! Başlıca besin kaynağı yumurta dost mu, yoksa düşman mı? Sakınılacak besinler arasında gösterilen yumurta birden “Özür dileriz yanlış düşünmüşüz, artık yenebilir” dendi. Bu yeni fikre çekinerek alışmaya çalışırken, şimdi günde iki-üç yumurta yenmeli şeklinde öneri ortaya atıldı. Benzer şekilde daha önce yasaklanan tereyağı, kırmızı et ve diğerleri.
Benim düşünceme göre sorun insanların robotlar gibi ‘standart varlıklar’ olarak düşünülmesinden kaynaklanıyor. İşte güncel modern tedavi sistemleri ile geleneksel tedavi sistemlerini temelden ayıran en önemli kavram farkı. Herbir insanda farklı kalıtımsal ve metabolik özellikler, çevre, beslenme şekli, yaşam şekli, cinsiyet ve yaş gibi etkenlere bağlı olarak değişim geçiriyor. Bu farklılaşma geleneksel tedavi sistemlerinde şu şekilde ifade ediliyor: “Yeryüzünde insan sayısı kadar hastalık vardır.” Ne kadar akılcı bir yaklaşım! Bu yaklaşım günümüzde yeni yeni gelişmekte olan ‘kişiye özel ilaç kullanımı’ yani farmakogenomi kavramının temelini oluşturuyor. Biz bunu daha yeni algılıyoruz!
Halbuki geçmişin deneyim ve bilgeliğinden ders alınıp, onlardan yararlanılarak yeni bilimsel bulgular çerçevesinde bir değişim yerine, sağlıkta modernizasyon adı altında geçmişle bağlar koparılarak bağımsız yeni bir sistem yaratıldı. Bence ‘yap-boz’ oyununa dönen bu sistemin içine düştüğü çıkmazın başlıca nedeni bu!
Özür dilerim, yanılmışım!
Son günlerin en popüler isimlerinden biri tartışmasız Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay. Hangi TV kanalını açsam orada hararetle fikirlerini savunuyor. Kendisinin bilimsel çalışmaları takip ettiğini, çok okuduğunu ifade ediyor ve bilimsel bulgulara göre sağlıklı bir yaşam için geliştirdiği teorisini savunuyor. Diğer taraftan, gazete ve televizyonlarda ise farklı görüşleri savunan hekimlerin beyanları yer alıyor. Şüphesiz bu durum, yukarıda da belirttiğim gibi ‘bilimsel gelişim’in bir gereği. Ancak burada atlanan bir husus var: İnsan hayatı, insan sağlığı. Karatay, teorisini uyguladığı hastalarında birkaç yıl sonra ortaya çıkabilecek sorunlar için yumurta örneğinde olduğu gibi “Özür dilerim, yanılmışım” mı diyecek? Hiç şüphesiz, tarafsız bir yaklaşımla, aynı durum aksini savunanlar, yani “Kolesterol zararlıdır” diyenler için de geçerli. Bir başka husus ise toplumun her kesiminde yarattığı tedirginlik, şüphe: “Acaba yanlış mı yapıyorum?”
Aslında bilimsel çalışmaların sonuç ve yorumları, yarım bardak suyun bakış açısına göre dolu ya da boş görünmesine benzetilebilir. Bilimsel araştırma sonuçlarına dayanarak size sigaranın sağlık için ne kadar yararlı olabileceğini ispat edebilirim. Ama sadece işime gelen, görüşüme uyan kısımlarını dikkate alıp kullanarak. Nitekim bu tip oyunları ilaç tekelleri rekabeti kaldırmak amacıyla sık sık oynarlar.
Mevcut deneysel bulguların yorumlanarak ortaya atılan görüşlerin, hipotezlerin tartışılması bilimsel gelişme bakımından son derece önemli. Ancak özellikle söz konusu sağlık olduğunda, bu hipotezlerin tartışılması gereken ortam halkın önü değil, bilimsel toplantılardır. Orada biliminsanları arasında tartışılarak olgunlaştırılan görüşlerin halka açıklanması kanımca daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Aksi takdirde herkesin bir görüş ortaya atmasıyla tam bir kargaşa ortamı yaratılacak ve bunun bedeli ise insan hayatı olacaktır.
Bakanlığa düşen görev
Yeni ilaç ve farklı tedavi uygulamalarında Etik Kurul’un izni alınmalı. Mesela kök hücre tedavisi gibi. Bu uygulamanın da bu şekilde bir Etik Kurul onayını gerektirdiğini düşünüyorum. Çünkü burada insanlar doğruluğu henüz tartışılmamış, bilinmeyen kişisel bir görüş için deneye tabi tutuluyor. Sağlık Bakanlığı’na düşen görev, öncelikle görüşün doğruluğu ya da yanlışlığını ve risklerini tarafsız bir şekilde bilimsel açıdan değerlendirecek bir kurul oluşturmak. Oluşturulacak kurula alınacak kişilerin tarafsızlığına dikkat edilmesi gerekir. Alınacak karar kişilerin şahsi görüşlerini değil, bilimsel bulguları yansıtmalı. Aksi takdirde alınacak karar gerçekçi olmayacak, bir çözüm getirmeyecektir.
Söz konusu diyetin dikkati çeken bir diğer önerisi ise halkımızın vazgeçilmezi olan ekmeğin glisemik indeksi yükselteceği gerekçesiyle yasaklanması. Onun yerine ceviz, badem, fındık gibi tohumların yenilmesi öneriliyor. Bu uygulamanın insan sağlığı için ne derecede yararlı olabileceğini bilemem ama cüzdan sağlığı bakımından dengesiz bir denklem gibi görünüyor. Biraz Marie Antoinette zihniyeti gibi: “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!”
Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA /STAR Gazete
[email protected]
- Medipol'den yüz germe operasyonlarında yeni nesil tekniklere dair önerilerMedipol Acıbadem Bölge Hastanesinden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Burak Ergün Tatar, yüz germe operasyonlarında yeni nesil tekniklerle doğal ve izsiz görünüm sağlamanın mümkün olduğunu bildirdi.30 Kasım 2024 Cumartesi 11:43PLASTİK VE ESTETİK CERRAHİ
- HIV/AIDS'e yönelik Gönüllü Test Merkezlerinin sayısı 10'a ulaşıyorSağlık Bakanlığınca yürütülen HIV/AIDS Önleme ve Destek Programı kapsamında ücretsiz testlerin yapıldığı Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezlerinin sayısı, bu yıl hizmete girenlerle 7'ye ulaştı, yıl sonuna kadar 10'a çıkarılması planlanıyor.30 Kasım 2024 Cumartesi 11:29SAĞLIK BAKANLIĞI
- Hayalleri yarım kalmayan ampute voleybolcu ay-yıldızlı formayla ter döküyorEskişehir'de 4 yıl önce tarım makinesine kaptırdığı sol bacağı diz üstünden kesilen voleybolcu Barış Şimşek, Oturarak Voleybol Milli Takımı'nda Türkiye'nin başarısı için mücadele ediyor.30 Kasım 2024 Cumartesi 11:13ENGELSİZ HABERLER
- Antik dönemin tıp okulu Asklepion, sağlık misyonunu koruyorAntik Yunan'ın önemli tedavi merkezlerinden İzmir'deki Bergama Asklepion Örenyeri, günümüzde de sağlık alanındaki organizasyonlara ev sahipliği yaparak misyonunu yaşatıyor.30 Kasım 2024 Cumartesi 11:08BASIN HABERLERİ
- Fethi Sekin Şehir Hastanesinde "Suda Doğum Ünitesi" hizmete açıldıElazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesinde "Suda Doğum Ünitesi" hizmete açıldı.30 Kasım 2024 Cumartesi 10:53KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, hasta çocukları hediyelerle sevindirdiErzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Şehir Hastanesinde yatarak tedavi gören çocukların hediyelerle yüzünü güldürdü.30 Kasım 2024 Cumartesi 10:53BASIN HABERLERİ
- Edirne'den kısa kısaMeriç Kaymakamı Adnan Ayte, kurum müdürleriyle toplantıda bir araya geldi.30 Kasım 2024 Cumartesi 10:33BASIN HABERLERİ
- MIKTA ülkelerinden kimyasal silahlar konusunda yapay zekanın güvenli kullanımı vurgusuHollanda'nın idari başkenti Lahey'de düzenlenen 29. Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne (KSS) Taraf Devletler Konferansı'nda, Türkiye'nin de aralarında yer aldığı MIKTA ülkeleri, yapay zekanın güvenli kullanımına ilişkin ortak bildiri yayımladı.29 Kasım 2024 Cuma 23:38KONGRE VE KONFERANSLAR
- TİKA ile Türk Kızılay arasında "İşbirliği Mutabakat Zaptı" imzalandıTürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Türk Kızılay arasında uluslararası alanda gerçekleştirilecek faaliyet ve çalışmalarda işbirliği yapılmasını içeren mutabakat zaptı imzalandı.29 Kasım 2024 Cuma 19:38BASIN HABERLERİ
- İranlı Bakan'a göre hava kirliliği nedeniyle ülkede her yıl yaklaşık 40 bin kişi ölüyorİran Sağlık Bakanı Muhammed Rıza Zaferkendi hava kirliliği nedeniyle ülkede her yıl yaklaşık 40 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.29 Kasım 2024 Cuma 18:43DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel