SAÇLA İLGİLİ YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ!
Son yıllarda kadın-erkek herkesin ortak sorunu: saç kayıpları. Durum böyle olunca saç ile ilgili doğru bilinen yanlışlarda gün geçtikçe artıyor. İşte bu yanlışlar ve detayları...
![Saçla ilgili yanlış bildiklerimiz!](https://www.saglikaktuel.com/d/news/9307.jpg)
15 Mayıs 2012 Salı 10:06
Akademi Saç Terapi Merkezi Saç Sağlığı Uzmanı (Trikolojist) Burcu Çayözü saçla ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.
1. Saçı sık yıkamak saçların daha fazla dökülmesine sebep olmaz. Aksine günlük yıkanan saç derisinde, fazla oranda biriken ölü deri, yağ ve kir temizlenir. Böylece saç deri sağlığını tehdit eden unsurlar kontrol edilebilir. Sağlıklı bir saç derisi canlı ve parlak saçların temelidir.
Günlük yıkamada elimize gelen saçlar saçın doğal yaşam döngüsü içinde atılması gereken saçlardır. Her dökülen saçın yerine mutlaka yeni bir saç üretilmektedir. Saçlar döküldüğü için saç kaybı oluşmamaktadır. Dökülen saçların yerine kalite olarak daha zayıf saçlar çıkıyorsa önce saçta hacim kaybı ve zayıflama olmaktadır. Zayıf çıkan saçlar incelmeyi ve küçülmeyi sürdürerek bir süre sonra tüy formunu almaktadır. En son aşamada saç kılıfları üretimi sonlandırmakta ve inaktif hale geçmektedirler. Saçı çok yıkamanın saçı dökmesi mantığı doğru olsa yüzümüzü her yıkadığımızda kaşımızın kirpiğimizin de dökülmesi gerekir ki bu mümkün değildir.
2. Saçı kazıtmak saç dökülmesine engel olmaz. Saç ilk çıkarken saçın ucu daha incedir, saç uzadıkta mevcut kalınlığını almaya başlar. Kazınan saçın daha kalın olduğu izlenimini yaratan, saçı kazıma işlemi sırasında saçın nispeten ince olan veya zamanla yıpranmış ve incelmiş uç kısmının kesilip atılması ile saçın daha muntazam görünmesidir. Ayrıca saç kazındığında, saçın uç kısmının ele daha keskin gelmesi itibariyle daha kalınmış hissi uyandırabilir. Saç kalınlığını derinin 2 cm altında yer alan hücre bölünmesi sağlamaktadır. Kazınan saçın daha az döküldüğü hissi ise saçın çok kısa olması itibariyle dökülen saçların dikkat çekmemesi olarak açıklanabilir. Ayrıca uzun süre saçını kazıtan kişiler, bu saçsız görüntü sonrası saçın uzaması ile elde ettiği saçlı görüntüyü eski saçından daha çok gibi algılayabilir.
3. Saçı örtmek ve kapalı tutmak kesinlikle saç kaybı yaratmaz. Sanılanın aksine saçımız oksijeni havadan değil bağlı bulunduğu damar ağından gelen kandan almaktadır. Bazı kişiler saçı çok sıkı şekilde bağlamanın ve örtmenin kan dolaşımını olumsuz etkileyip saçta zayıflama yaratacağını düşünebilir. Bu kısmen doğru olmakla beraber saça besin ve oksijeni sağlayan tek bir damar sistemi yoktur. Saçlı deriyi kaplayan çok sayıda ince damar ağı bulunmaktadır. Bu damar ağı dışarıdan bağlanan örtü ve şapkadan etkilenmemektedir. Saç kaybının temel sebebinin genetik yatkınlık ve DHT hormonu bazlı bir gerileme olduğu unutulmamalıdır.
4. Baba kel ise oğlu da kesin kel kalır. Bu bilgi kısmen doğruluk payı taşır. Erkeklerdeki saç dökülmesinin %90'ı genetik sebeplerden kaynaklanmaktadır. Saçı dökülen kişilerde genetik olarak saç kaybına yatkınlık varsa - anne ve baba tarafında saç kaybı olan akrabalar varsa - önlem almak konusunda erken davranmak gerekir. Belirli dönemlerde ürün kullanarak saç kaybı yavaşlatılıp geciktirebilir. Böylelikle kişi babası ile aynı yaşa geldiğinde daha fazla saça sahip olabilir. Bununla beraber baba kel ise kişi fiziksel ve genetik özellikleri saçları iyi olan taraftan aldıysa saç kaybı da yaşamayabilir. Genel olarak belirtmek gerekirse; her erkeğin bir miktar saç kaybetmesi son derece normaldir. Erkeklerin saç kaybı yaşamasında 2 temel sebep vardır: 1. Genetik yatkınlık 2. Saç kılıfındaki reseptörlerin "Erkeklik Hormonu Testosteron"a olan duyarlılığı. Her ikisi de yok edilebilir değildir. Ancak belirli dönemlerde önlem alınarak saç kaybı kontrol edilebilir ve kellik süreci ertelenebilir.
5. Bazı saç kaybı yaşayan kişiler kel kalmayı testosteron hormonunun yüksekliği ile ilişkilendirmektedir. Saç kaybetmenin getirdiği olumsuz durumu, daha çok erkeklik hormonuna sahip olmakla ve “daha fazla cinsel güce sahip olma “ yönünde yorumlarlar. Üzgünüz ki bu doğru değildir. Saç kaybını oluşturan temel sebep testosteronun çokluğu değil saç kılıfındaki alıcıların testosteronun bir takım kimyasal reaksiyonlar sonucu dönüştüğü (daha yıkıcı formdaki erkeklik hormonu olan ) dihiydrotestosterona (DHT) duyarlılığıdır. Bu duyarlılık genetik yatkınlık olarak açıklanmaktadır. Yani saç derisinde bulunan saç üreten tüplerde DHT’ye bir duyarlılık yoksa saç kaybı yaşanmamaktadır. Saç kaybı yaşayan kişilerin saçlarının arka tarafını ve yan tarafını kaybetmemeleri bu bölgelerdeki alıcıların duyarlılık göstermemesinden kaynaklanmaktadır.
6. Sık cinsel ilişki saç kaybını artırır. Bu söylem de maalesef doğru değildir. Daha önce açıklandığı gibi yüksek testosteron seviyesi ve aktivitesinin saç kaybını yaratma etkisi yoktur. Aksine sağlıklı bir cinsel yaşam stresi ve gerilimi azaltması, kalp atışını ve kan dolaşımını hızlandırması sebebiyle hem kadın hem erkeğin genel sağlığı ve saçı için faydalıdır.
7. Kişilerin saçlarının yağlı, normal ve kuru olması aynen cilt yapıları gibi tamamen yapısal ve genetik bir durumdur. Ancak stres, beslenme şekli ve bir takım hormonsal sorunlar saç derisindeki yağ bezlerini aktif hale getirebilmekte ve saçı daha yağlı yapabilmektedir. Özellikle erkeklerin saç derisi kadınlara oranla daha yağlıdır. Bu durum erkeklerde yüksek oranda bulunan testosteron hormonu sebebiyle olmaktadır. Hormonların saç kaybında yüksek bir etkisi olduğu bilinmektedir. Bu nedenle saç derisinde biriken fazla yağ salgısının ciltten arındırılması ve saçın düzenli olarak yıkanması saç derisinin sağlıklı kalması için önemlidir.
![Haber Kaynağı](https://www.saglikaktuel.com/d/news_source/29.jpg)
Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı: Kamu Hastaneleri Dizi Platosu mu?Türk Sağlık-Sen Ordu Şube Başkanı Fatih Galender Zengin, sağlık çalışanları ve hasta güvenliğini tehdit eden davranışlara dikkat çekti.01 Temmuz 2024 Pazartesi 09:06SAĞLIK PERSONELİ-MEMUR
Bu Bağımlılıklar İnsanın Yaşam Kalitesini DüşürüyorPsikolog İrem Durna, sigara, alkol, uyuşturucu madde, kumar, internet, sosyal medya, yeme ve alışveriş gibi en sık rastlanılan bağımlılıkların yaşam...29 Haziran 2024 Cumartesi 19:00RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
Sağlık Bakanlığından "cilt kanseri" uyarısı:Sağlık Bakanlığı, güneşin zararlı etkilerinden korunma konusunda vatandaşları uyarıp, bozulan çevresel faktörlerin de etkisiyle son yıllarda cilt kanserlerinde artış gözlenebileceğini bildirdi.29 Haziran 2024 Cumartesi 18:49SAĞLIK BAKANLIĞI
Van’da Kullanılan Tedavi Yöntemi Canlı Olarak YayınlandıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi'nde damar içi kamera sistemiyle yapılan müdahale canlı yayınlandı.29 Haziran 2024 Cumartesi 18:45KARDİYOLOJİ
Ekran başında geçirilen uzun süreler göz sağlığını tehdit ediyorGüven Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü'nden Dr. Burçin Bulur, ekran başında uzun süre vakit geçirmenin göz sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini bildirdi.29 Haziran 2024 Cumartesi 18:42GÖZ HASTALIKLARI
Karın Germe Ameliyatı Yaptıracaklar DikkatPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kamil Yıldırım, "Karın germe ameliyatlarını ve liposuction (yağ aldırma) işlemlerini yaptırmak...29 Haziran 2024 Cumartesi 18:37PLASTİK VE ESTETİK CERRAHİ
Kütahya’dan Çin’deki Kongreye KatkıKütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı (AD) Başkanı Prof.29 Haziran 2024 Cumartesi 18:33KONGRE VE KONFERANSLAR
Paü Tıp Fakültesi, Üçüncü Kez Reakredite Olarak Türkiye’deki Akredite 8 Tıp Fakültesinden Biri OlduDenizli Pamukkale Üniversitesi 2011 yılından bu yana akredite olarak 2029 yılına kadar üçüncü kez akredite olarak Türkiye'deki sekiz akredite tıp fakültelerinden...29 Haziran 2024 Cumartesi 18:30ÜNİVERSİTELER
Mardin'de tedavi gören 4 aylık bebek, ambulans uçakla İstanbul'a sevk edildiMardin'de hipertansiyon tanısıyla tedavi gören 4 aylık Solin Çetin, ambulans uçakla İstanbul'a nakledildi.29 Haziran 2024 Cumartesi 18:27SAĞLIK BAKANLIĞI
Dünya Sağlık Örgütü, Gazze'deki 21 hastanın tıbbı tahliyesini memnuniyetle karşıladıDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Tarik Jasarevic, İsrail'in 7 Mayıs'ta Refah Sınır Kapısı'nı kapatmasının ardından ilk kez dün Gazze'den 21 hastanın tıbbi tahliyesinin gerçekleştiğini ve bunu memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.29 Haziran 2024 Cumartesi 18:24DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel