24 Kasım 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul8°C
  • Bursa6°C
  • Antalya12°C
  • İzmir9°C

"RUHSAL HASTALIKLARIN TEDAVİ YETKİSİ PSİKİYATRİ HEKİMLERİNİNDİR"

"Sağlık Bakanlığı’nın ruh sağlığı hizmeti sunan tüm meslekler için görev, yetki ve sorumluluk tanımlarını içeren yasa girişimini destekliyoruz."

"Ruhsal hastalıkların tedavi yetkisi psikiyatri hekimlerinindir"

24 Aralık 2010 Cuma 08:24

TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASI: RUH SAĞLIĞI ÇALIŞANLARI GÖREV TANIMLAMASI
 
Son yıllarda Fen Edebiyat Fakülteleri ya da Eğitim Fakülteleri Psikoloji Bölümünden mezun olanlar ile Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü mezunları 'Özel Psikolojik Danışmanlık' adı altında TC yasalarına uygun olmayan biçimde hasta muayene ve tedavi hizmeti vermeye başlamışlardır. Son beş yıl içinde ise bu uygulamalar çığırından çıkmış ve 'yaşam koçluğu', 'eğitim danışmanlığı', 'kişisel gelişim uzmanlığı' gibi adlar altında felsefe bölümü mezunları, iktisatçılar vs. birçok kişi bu alanda çalışmaya, hasta görmeye, tanı koymaya ve tedavi etmeye başlamışlardır. Yapılan bu uygulamalar yasa ihlali ve halk sağlığının ehliyetsiz ve yetkisiz kişilerce suiistimali olarak değerlendirilmektedir. Türkiye Psikiyatri Derneği bu konudaki duyarlılığını bakanlığa bir dilekçe ile ileterek gerekli denetim ve yasal işlemlerin yapılmasını talep etmiştir. Bu gelişmeler ve kamuoyun yansıyan çeşitliolaylar çerçevesinde son günlerde ruh sağlığı alanında çalışan meslek gruplarının çalışma koşulları ve görev tanımları bazı basın yayın organlarında yoğun biçimde tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle Nisan ayında Sağlık Bakanlığı tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilen ve meslek topluluğumuz tarafında olumlu olarak değerlendirilen psikolojik danışma merkezlerinin kapatılması ile ilgili genelge ile bu tartışmaya daha da ivme kazanmıştır. Ruh sağlığı çalışanlarının görev ve yetkilerinin sıklıkla kötüye kullanıldığı ülkemizde bu çalışmaların yapılıyor ve tartışmaların yürütülüyor olması ülkemiz ruh sağlığı hizmetleri açısından büyük önem arz etmektedir.
 
Ülkemizde toplumun bir çok kesiminde ruhsal sorunlarla uğraşan meslek gruplarının tanımlamasını yeterince bilinmemektedir. Örneğin sıklıkla psikolog ya da psikiyatri hekimi (psikiyatrist) kavramları aynı anlamda kullanılmaktadır. Bu kullanım ile aslında aldıkları eğitim olarak çok farklı olan iki grup sıklıkla birbirine karıştırılmaktır. Ruh sağlığı ile ilgili sorun yaşayan kişiler nereye başvuracakları hususunda kararsızlık yaşamaktadır. Ruh sağlığı hizmeti bir ekip çalışması içerisinde yürütülmelidir. Ruh sağlığı ekibinin birer parçası olan dünyada  ve ülkemizde uzun yıllardır işbirliği içinde çalışan psikiyatri hekimi ve psikologların görev tanımlamaları ile ilgili olarak Türkiye Psikiyatri Derneği basını ve kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğu hissetmektedir.
 
 
Türkiye Psikiyatri Derneği T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmakta olan Sağlık Meslekleri yasasında ruh sağlığı alanında çalışan meslek mensuplarının görev tanımlamalarına katkı sağlamayı sürdürmekte, bu amaçla hazırladığı dökümanları ilgili birimlere göndermektedir.
Bilimsel artalan:
1 - İnsan biyo-psiko-sosyal bir varlıktır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlık biyo-psiko-sosyal olarak tam bir iyilik halinde olmak olarak tanımlanmaktadır.
2- Bu süreçlere ilişkin ortaya çıkan hastalık durumlarında tanı mutlaka hekim tarafından konur ve tedavi bütün tıp branşlarında olduğu gibi hekimin sorumluluğunda bizzat kendisi ya da koordine ettiği sağlık ekibi tarafından uygulanır.
3 - Bir yakınmanın ruhsal mı yoksa bedensel mi olduğu ancak iyi bir tıbbi öykü alma, tam bir fizik muayene ve özellikle de nörolojik muayeneden ve gerekli tetkiklerden sonra anlaşılabilir. Ruhsal hastalık tanısı da iyi bir tıbbi öykü alma ve ruhsal muayeneyi takiben konulabilir. Bu nedenle ruhsal hastalığı olan kişilerin muayene ve tedavi yetkisi ruh sağlığı alanında psikiyatri hekimlerine verilmiştir.
4- Dört yılık fen edebiyat fakültesi psikoloji bölümü mezunları ile eğitim fakültelerinin psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünü mezunları öğrenimleri süresince hemen hiç bir kurumda yapılandırılmış, müfredatı kabul edilmiş ve uygulaması denetlenen bir klinik stajı yapmamaktadır. Kurumdan kuruma değişen 15 gün veya bir aylık süreler boyunca hastane ortamında bulunmak dışında ruhsal hastalığı olan kişilerle karşılaşmamaktadırlar.
 
5- Nasıl isimlendirilirse isimlendirilsin tıp eğitimi almamış kişi ya da meslek gruplarının hasta muayene etme, tanı koyma ve tedavi yetkisine sahip olarak faaliyet göstermeleri pek çok açıdan evrensel bilimsel görüşe ve halk sağlığının korunmasına aykırı bir durumdur. İnsan sağlığı ile ilgili olmasına karşın sağlık hizmeti dışında tanımlanan her hizmet sağlık bakanlığının yetki ve denetiminden kaçırılmış olur. Sağlık hizmetlerinin tek düzenleyicisi sağlık bakanlığı olmak zorundadır.
 
6- Tıbbi eğitim almamış kişilerin hiçbir şekilde psikiyatrik anlamda ruhsal bozulma/hastalık ile normal/sağlıklı ayrımını yapamayacağı bilimsel bir gerçektir. Tüm ruhsal hastalıkların tanısında “bu durumu açıklayacak fiziksel bir hastalık ya da madde kullanımının dışlanması” hayati öneme sahiptir.
Örneğin hipotiroidi belirtileri ile depresyon belirtilerinin ayrımını hekim dışı meslek gruplarının yapması beklenemez ya da hipertiroidili bir çocuğa dikkat eksikliği yanlış tanısı konulabilir.
 
Major depresyon fiziksel hastalıklara en çok eşlik eden psikiyatrik bozukluk olarak öne çıkmaktadır.
Depresyon bilinen/akla gelebilecek tüm fiziksel hastalıkların seyrini olumsuz yönde değiştirerek sağlık merkezlerinin kullanımını artırır, kişinin günlük yaşam kalitesini düşürür.
Tedavi edilmeyen depresyonun, özellikle kalp krizi geçirmiş kişilerde hastalığın seyrini kötüleştirdiğine dair bilimsel makaleler yayınlanmıştır.
 
7- İç hukukumuzdaki mevzuata göre ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı dışındaki ruh sağlığı çalışanları psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi (psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi) sürecinde tek başlarına yer alamazlar. Ruh sağlığı hizmetleri tedavi süresi boyunca da işbirliği içinde ve ekip halinde sürdürülmelidir. “Tedavi süreci” tanının tekrar değerlendirilmesi ve iyileşmenin takibinden ayrı düşünülemez. Tanının psikiyatri hekimi tarafından konulması sonrasında psikolojik tedavinin klinik psikolog tarafından, psikiyatri hekiminin dahil olmadığı bir süreçte yürütülmesi tanının tekrar değerlendirilmesi, eklenebilecek tanıların takibi vb. gibi konular açısından uygun değildir.
8- Yüksek Öğrenim Kurulunun 16.9.08 gün ve B.30.0.E.Ö.B. 0.00.00.01- 3584 sayılı yazısında psikologların tek başlarına muayenehane açıp psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi sürecinde yer alamayacakları açıkça belirtilmektedir(Ek-1).
 
9- “Tedavi süreci” tanının tekrar değerlendirilmesi ve iyileşmenin takibinden ayrı düşünülemez. Tanının psikiyatri hekimi tarafından konulması sonrasında psikolojik tedavinin klinik psikolog tarafından, psikiyatri hekiminin dahil olmadığı bir süreçte yürütülmesi tanının tekrar değerlendirilmesi, eklenebilecek tanıların takibi vb. gibi konular açısından uygun değildir.
10- Ölçme ve değerlendirme testleri tanıya yardımcı yöntemler olup tek başına hastalık tanısı koydurucu özellik taşımazlar.
Örneğin EEG’de belirlenen patolojik bulgu tek başına epilepsi tanısı koymaya yeterli değildir, EEG nin normal olması da epilepsinin olmadığı anlamına gelmemektedir.
Bütün bayılmalar ruhsal kaynaklı konversiyon olarak değerlendirilemez. Ayırıcı tanı için tıp bilgisi gereklidir. Ruhsal kökenli bayılmalarla kan basıncı düşmesine bağlı bayılmaları ayırmak için bile tıp bilgisine ihtiyaç vardır.
 
12- Var olan eğitim mevzuatına göre klinik psikologlar üniversite ve yüksek okulların sosyal bilimler enstitülerinde yüksek lisans ve doktora programlarını tamamlamaktadırlar. Oysa klinik ortamda çalışacak ve hasta görecek psikologların da, psikiyatri hemşirelerinde olduğu gibi diğer tüm sağlık mensuplarıyla birlikte yüksek lisans ve doktora programlarını, sağlık bilimleri enstitülerinde yapmaları gerekmektedir. Sağlık bilimleri enstitüsü bu programlara katılanların klinik ortamda ve hastanede hasta görme ve tanı tedavi sürecine katkıda bulunma eğitimi almalarını sağlayacaktır.
 
Tanımlar
Ruh sağlığı alanında çalışan kişileri şöyle sıralayabiliriz:
 
1.            Psikiyatri hekimi
2.            Pratisyen hekim/Aile hekimi
3.            Psikolog/Klinik Psikolog
4.            Hemşire/Psikiyatri hemşiresi
5.            Sosyal hizmet uzmanı
6.            Psikolojik Danışmanlar
 
Psikiyatri hekimi
Ruhsal rahatsızlıkların önlenmesi, tanınması, tedavi edilmesinde ve rehabilitasyonunda çalışan tıp fakültesi mezunu psikiyatri uzmanlık eğitimini tamamlamış hekimdir. Psikiyatri hekimi, 6 yıllık tıp fakültesinden mezun olmuş ve ondan sonra 4-5 yıl psikiyatri ihtisası yapmış hekimlere denir. Böylece aldığı eğitimle insanın hem genel tıbbi hastalıklar hakkında bilgi sahibi olan hem de ruhsal yapısını değerlendirme tanı koyma, ayırıcı tanı yapma ve tedavi etme bilgisi ve yetkisine sahip olan kişidir. 
Psikiyatri hekimi klinik karar verici olarak ruh sağlığı ekibi içinde koordinasyonu sağlamaktadır. Psikiyatrik hizmetin kaliteli olarak verilebilmesi için başvuru, değerlendirme, tedavi, diğer birimlere yönlendirme ve tedaviyi sonlandırma, izlem ve rehabilitasyon aşamaları tanımlanmıştır. Tıbbi süreçleri değerlendirerek psikiyatrik tablolara ilişkin ayırıcı tanı yapmak, tanı koymak, tedaviyi planlamak, ilaç ve diğer tedavi yöntemlerinin yanı sıra, uygun görülen psikoterapiyi uygulamak ve/veya yönlendirmek psikiyatri uzmanlarının sorumluluğu ve yetkisi içindedir.
 
Psikolog/Klinik Psikolog
 
Psikolog: Fen-Edebiyat fakültelerinin 4 yıllık psikoloji bölümünden mezun olmuş kişilere psikolog denilmektedir. Psikoloji lisans eğitimi sırasında hasta görüşmesine dayalı uygulamalı klinik eğitim, süpervizyon veya yapılandırılmış standardize psikoterapi eğitimi almamaktadırlar. Sosyal bilimler alanında, teoriye dayalı olarak bu eğitimi alan psikologların sağlık alanında tanı veya tedaviye dayalı bağımsız ve bireysel uygulama yapmaları beklenemez. Temel tıbbi bilgileri olmadığından ayırıcı tanı yapmaları ve tedaviyi planlamaları ve sağlıklı olarak yürütmeleri beklenmemelidir. Klinik ortamlarda psikiyatri hekimi ile birlikte ruhsal hastalıklara  tanı koyulması ve  ve tedavi hizmetleri sırasında tıbbi ekibin bir parçası  olarak çalışırlar. Aynı şekilde koruyucu ruh sağlığı ve rehabilitasyon hizmetlerinde ruh sağlığı ekibi içerisinde yer alırlar.
 
Klinik psikolog: Şu anki tanımlamada, lisans eğitimleri üzerine, sosyal bilimler alanında klinik psikoloji üzerine yüksek lisans/doktora yapmış psikologlara denilmektedir. Türkiye’de yüksek lisans eğitimlerinde psikiyatri klinikleri nadiren kullanılmaktadır. Oysa Avrupa Psikolog Dernekleri Federasyonu (EFPA) psikoloji lisans eğitiminde dahi klinik eğitimin esas olduğunu ve bu eğitimlerin de “sağlık kurumlarında” yapılması gerektiğini belirtmektedir. Diğer bir deyişle hasta ile karşılaşmadan, klinik uygulama olmaksızın yapılacak teoriye dayalı doktora programları ile klinik psikolojide yeterlik kazanılamaz.
 
Sosyal bilimler alanında psikolojinin çeşitli yan dallarında yüksek lisans veya doktora programlarını tamamlamış olan psikologlara verilen bilim uzmanı ya da bilim doktoru ünvanları, işletme, hukuk vb. gibi diğer bilim dallarında verilen akademik ünvanlara karşılık gelmektedir. Bu kişiler akademik ortam dışında sağlık kuruluşlarında çalışmak istediklerinde lisans eğitimi almış psikologların görev pozisyonunda çalışabilirler.
 
Klinik psikologlar bilimsel geçerliliği kabul edilmiş uluslararası tanınırlılığı olan standardize eğitimlerden geçerek belgelendirilirlerse psikiyatri hekiminin yasal sorumluluğunda ve koordinasyonunda psikoterapi yapabilirler. Aynı şekilde koruyucu ruh sağlığı ve rehabilitasyon hizmetlerinde ruh sağlığı ekibi içerisinde yer alırlar. Klinik psikologlar da psikologlar gibi bağımsız ve bireysel olarak tanı koyamaz ve tedavi yapamazlar.
 
Psikiyatri hemşiresi
Standart hemşirelik eğitiminin üzerine psikiyatri hemşireliği yüksek lisansı yaparak uzmanlaşmış hemşirelerdir. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında ve psikiyatri birimlerinde çalışırlar.
Danışmanlık verme, tavsiyelerde bulunma, ruh sağlığının uzun dönemli korunmasında destek verme ve hekimin önerdiği medikal tedavileri uygulama görevlerini yerine getirirler. Psikiyatri hemşiresi bilimsel geçerliliği kabul edilmiş uluslarası tanınırlılığı olan standardize eğitim aldıklarını belgelendirdikleri takdirde bazı psikoterapi yaklaşımlarını psikiyatri hekimi sorumluluğunda uygulayabilirler.
Hemşire
Psikiyatrik hastaların ruh sağlığı ekibi tarafından önerilen günlük bakım ve hemşirelik hizmetlerini veren kişilerdir. Psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi aşamalarında tek başlarına yer alamazlar.
 
Sosyal Hizmet Uzmanı
Ruh Sağlığı alanında hizmet vermek için özel eğitim almış sosyal hizmet uzmanıdır. Hastalara barınma, gündelik yaşam, eğitim alanlarında destek olurlar. Psikiyatri hastalarının sosyal sorunların çözümü aşamasında psikiyatri hekimi sorumluluğunda görev alırlar. Psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi aşamalarında tek başlarına yer alamazlar. Sosyal hizmet uzmanları bilimsel geçerliliği kabul edilmiş uluslarası tanınırlılığı olan standardize eğitim aldıklarını belgelendirdikleri takdirde ilgili alanda bazı terapi yaklaşımlarını psikiyatri hekimi sorumluluğunda uygulayabilirler.
Danışmanlar
Eğitim fakültelerinin psikolojik rehberlik ve danışmanlık bölümlerinden mezun kişilerdir. Sağlık alanı dışında başta eğitim kurumlarında olmak üzere danışmanlık ve rehberlik verme görevlerini üstlenirler. Ayrıca ruhsal hastalığı olmayan kişilere yaşam sorunlarıyla daha iyi başa çıkmalarını sağlamaları için danışmanlık verirler. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında aile hekimi, psikiyatri birimlerinde psikiyatri hekimi denetiminde çalışırlar. Danışmanlık ve rehberlik dışında psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi süreçlerinde yer alamazlar.
Danışmanlar bilimsel geçerliliği kabul edilmiş uluslarası tanınırlılığı olan standardize eğitim aldıklarını belgelendirdikleri takdirde ilgili alanda bazı terapi yaklaşımlarını psikiyatri hekimi sorumluluğunda uygulayabilirler.
 
 
ÖNERİLER:
 
1- Türkiye Psikiyatri Derneği olarak yukarıda belirtilen görüşlerimiz doğrultusunda ruh sağlığı hizmetinin psikiyatri hekimi sorumluluğunda yürütülmesi gereken bir ekip hizmeti olduğunu ve diğer ruh sağlığı çalışanlarının tek başlarına ruh sağlığı hizmeti veremeyeceğini vurguluyoruz. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın ruh sağlığı hizmeti sunan tüm meslekler için görev, yetki ve sorumluluk tanımlarını içeren bir yasa girişiminin olmasını açıkça destekliyoruz.
 
2- Sınırları yeterince belirlenmediğinde halkın istismarına yol açabilecek nitelikte olan ruh sağlığı alanında hizmet veren mesleklerin görev, yetki ve sorumluluklarının vatandaşın yararına ve bilimsel temelde belirlenmesinde Türkiye Psikiyatri Derneği olarak her türlü katkı ve işbirliğine açık olduğumuzu belirtiriz.
 
 
Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu adına
Yorumlar
SON DAKİKA