26 Aralık 2024
  • Ankara8°C
  • İstanbul10°C
  • Bursa11°C
  • Antalya8°C
  • İzmir14°C

RİSK YOKSA NORMAL DOĞUMDA ISRAR EDİN

Sağlık Bakanlığı’nın ülkemizdeki sezaryen oranının çok yüksek olduğuna dikkati çekmesi, kamuoyunu da normal doğum mu sezaryen mi sorusunun cevabını aramaya yöneltti. Ülkemizde 2007'de gerçekleşen toplam 766 bin doğumdan 251 bini yani yüzde 32,8'i sezaryen

Risk yoksa normal doğumda ısrar edin

21 Eylül 2008 12:04

Sağlık Bakanlığı’nın ülkemizdeki sezaryen oranının çok yüksek olduğuna dikkati çekmesi, kamuoyunu da normal doğum mu sezaryen mi sorusunun cevabını aramaya yöneltti. Ülkemizde 2007'de gerçekleşen toplam 766 bin doğumdan 251 bini yani yüzde 32,8'i sezaryen.

Aslında kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının hepsinden ‘her gelen hastayı sezaryene yönlendiriyor’ diye söz etmek doğru değil. Ama anne adaylarının isteklerinin yanı sıra, herhangi bir saatte değil belirlediği saatlerde doğuma girmek isteyen, tatilini kesmek istemeyen, daha fazla para kazanmak isteyen doktorlar ya da merkezler var. Ancak normal doğumda ısrar eden, bırakın tatili, yılbaşı gecesini bile doğumda geçiren doktorlar da var. Mesleği sırasında gece-gündüz, kar-yağmur ayırt etmeden çalışan doktorları temsil eden iki hekimle; normal ve sezaryen doğum yapan iki anneyle konuştuk…

EŞİ SEZARYEN OLDU

Clinic İstanbul’un Medikal Direktörü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cevher Önay, hastalarının arasında ‘normal doğum’ konusunda ısrarıyla tanınır. Her hastasını dikkatle inceler, sezaryen gerektirecek bir belirti görmüyorsa mutlaka normal doğum yapmasını önerir. Ancak televizyon habercisi Bilge Egemen ile 4 yıldır evli olan Op. Dr. Önay, hastalarına yaptığı normal doğum ısrarı, sıra eşine geldiğinde hayata geçemez. 26 Ocak 2006’da soğuk bir kış gecesi Bilge Hanım, çeşitli sorunlar yaşar ve normal doğumla değil sezaryenle Cem’i dünyaya getirir. Anne veya bebeğin sağlığının riske atıldığı durumlarda sezaryene başvurduklarını belirten Op. Dr. Önay, “Kaç gece yataktan ya da sofradan kalkıp doğuma gittim. Hiç gocunmam, yorulmam. Mesleğimi, yeni doğan bebekleri kollarıma aldığımdaki o duyguyu seviyorum. Ama ben bile kendi eşimde bunu yaşadım. Risk taşıyordu, epidural anesteziyle sezaryeni tercih ettik. Sezaryen tıbbi olarak zorunlu değilse isteğe bağlı olarak asla yapmam. Ancak bazı anneler ısrarcı davranabiliyor. Ülkemizde sezaryen oranını asıl artıran isteğe bağlı operasyonlar” diyor.

TÜP BEBEK NORMAL DOĞAR

Tüp bebek yönteminde genelde hastaların sezaryeni tercih ettiğini belirten Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bora Cengiz, “Sezaryen için en önemli gerekçe, yıllarca çocuk sahibi olamamış ailelerin maddi ve manevi sıkıntılar sonrasında elde ettikleri gebeliklerin ‘değerli’ olması ve sezaryenin daha ‘güvenilir’ bir doğum yöntemi olduğu kanısıdır” diyor. Bunun yanlışlığına dikkat çeken Op. Dr. Cengiz “Tüm bebekler eşsizdir ve türümüzün devamı normal doğumla da sağlanabilmektedir. Sezaryende kanama, kesi yeri ve diğer enfeksiyonların görülme ihtimali yaklaşık yüzde 50 daha fazladır. Hocalarımız da bize ‘tüp bebekler sezaryenle doğurtulur’ diye bir öğüt vermedi” diyor.




Doğduğu zaman kollarımda hissetmeliydim

Bilge Egemen - Televizyoncu

Kıştı, geceydi, günlerden pazardı, kar vardı. Yollar kapanmış, İstanbul sokakları yapayalnız kalmıştı. Tabii ki tüm bunlar Cem’i ilgilendirmiyordu. Onun canı artık bu dünyaya hoş gelmek istemişti. İlk sinyallerini yolladı, kalbimi yerinden hoplattı. Eşim kadın doğum uzmanı olduğu için kalbim çok rahattı, onun yanımda oluşu benim için büyük bir güvendi ama heyecanım çok büyüktü. Karlar içinde zorlukla bir taksi bulduk ve hastaneye gidebildik. Bazı sorunlarım vardı ve sezaryen olmam gerekiyordu. Ancak eşim yine de bütün hastalarına tavsiye ettiği gibi bana da bölgesel analjeziyi tavsiye etmişti. Çünkü Cem doğduğu zaman yanında olmak en büyük arzumdu. Doğumunu eşim yaptırdı. Belki de içim bu yüzden bu kadar rahat, hayat bu yüzden şahaneydi. Utanmasam doğum sırasında şöyle güzel bir aksiyon filmi yanında bir de sütlü neskafe rica edecektim. Birkaç poz fotoğraf çektirdik. Sanki doğumhanede değil, piknikteydik. İki fıkranın arasında Cem doğdu. Babasının eline… Doğumun başladığını bile anlamadan her şey olup bitmişti, Cem ışık hızıyla birkaç saniye sonra yanımdaydı. Ömür boyu yüzüne bakmaya doyamayacağımı o an anladım. Geçmiş bütün hayatımı sıfırladı.


Bebeğimin doğduğu ana şahit olmalıydım

Aysun Öz Kaşi - Gazeteci

Tibet, ansızın ‘ben geliyorum’ deyince, sezaryenle doğum yapan yakınlarımın bebekle ilk buluşmalarının soğukluğunu ve annenin doğumdan sonra çektiği acıyı aklıma getirdim; kesinlikle normal doğum olmalıydı! Normal doğum yaptıran doktor bulmak kolay değildi ama zorla da olsa hastalarını her zaman normal doğuma yönlendiren Dr. Seçil Günay Avcı’yı buldum. Sağlıklı ve kolay bir normal doğum için önerileri netti: Spor yapmalı ve düzenli beslenmeliydim. Bunları uyguladım ayrıca doğum egzersizleri için ders aldım. Doğum başladığında fizyoterapistimin öğrettiği nefes hareketlerini uygulamaya başladım. Doktorumun yönlendirmesiyle epidural anesteziyi tercih ettim. Sancılarımı tam kesmese de azaltması beni olumlu etkiledi. Annemin, eşim Bertay’ın güvenli varlığı, doktorumun samimi yaklaşımı, doğum sırasında arkadaşlarımın yanımda olması… Her şey Tibet’i daha iyi karşılayabilmem içindi. Ve gerçekleşti… Tibet kollarımdaydı. O an bütün sancılar bitmişti ve bebeğimin sağlıklı olduğunu görmek dünyalara bedeldi. Onun dünyadaki ilk dakikalarına tanıklık etmek, kokusunu ve sıcaklığını hemen hissetmek tarifi inanılmaz bir duygu...

TÜRKAN YILMAZER/AKŞAM

Yorumlar
SON DAKİKA