RAMAZAN'DA REFLÜDEN DEĞİL ÖNLEM ALMAMAKTAN KORKUN!

Aralıklı mide ağrılarınız mı oluyor? Ramazan ayı başlıyor ve bu şikayetlerinizin daha çok artacağından mı korkuyorsunuz? Obezite ve metabolizma hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya, reflü şikayetlerinin bazı noktalara dikkat edilerek azaltılabileceğine dikkat çekiyor.

Reflü demek geriye kaçış demektir. Normalde mide ile yemek borusu arasında bir kapakcık vardır. Yediğimiz lokmalar midemize indiğinde bu kapakcık sıkı sıkı kapanır ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına izin vermez. Bazı durumlarda bu kapakcık gevşer ve mide içeriği yemek borusuna kaçar. Mide asidi keskin bir sıvı olduğu için yemek borusu dokusu zedelenir ve yanma ağrıma gibi şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu durum tedavi edilmezse öncelikle yemek borusunun dokusu değişir, Barret Özafagus denilen yemek borusu kanseri öncesi bir durum ortaya çıkabilir. O nedenle eğer böyle bir şikayetiniz varsa mutlaka önlem almak gerekir.

Özellikle ramazan ayında beslenme şeklinin değişmesi bu tür şikayetleri artırır. Ramazan ayında, oruç tutan insanlarda, bütün gün nasıl olsa aç kalacağım, oruç tutuyorum düşüncesi olduğundan dolayı iftar ve sahurda gereğinden fazla yemek, çok hızlı yemek, yağ oranı yüksek yiyecekleri ağırlıklı yemek hiç reflüsü olmayanlarda bile semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Reflünün belirtileri her insanda farkllılık gösterebilir; mide yanması, kalp çarpıntısı, göğüs ve yemek borusunda yanma hissi, ağza acı suyun gelmesi gibi belirtiler olabilir.

Bu beliritleri sahur ve iftar vaktinden sonra sizde yaşıyorsanız, bahsedeceğimiz önerilere lütfen kulak verin:

Eğer fazla kilonuz varsa mutlaka kalıcı olarak kilo verin. Bu gün reflünün en büyük nedeni özellikle bel çevresindeki fazla yağlardır. Eğer bel çevresindeki yağlardan kurtulursanız karın içi basıncınız azalacağı için mideniz ve yemek borunuz rahatlar. Bu açıdan ramazana kilo vererek girmek daha rahat oruç tutmanızı sağlar.

Sahursuz oruç tutmayın. Sahurda yağsız peynir, kepek ekmeği, yumurta, yağsız yoğurt yiyin. Domates ve biberi çiğ yemek yerine közlenmiş olarak tercih ettiğinizde mide asit salgınız daha az olur.

İftarı ikiye bölerek yemeye özen gösterin. Bir oturuşta yüksek hacimli yerseniz reflü şikayetleriniz çok fazla olur. İftarınızı açarken bir kepçe çorba, bir dilim ekmek ve bir dilim peynir yiyin. Bir saat ara verdikten sonra, etli bir sebze yemeği yanında az yağlı bir pilav veya makarna beraberinde bir kase cacık yiyin. Meyve veya tatlıyı yemekten bir-iki saat sonra yiyin.

Son lokmayı yedikten üç saat sonra uyumaya gidin. Mide boşalma zamanı normalde üç-dört saattir. Mideniz boşaldıktan sonra uyumaya giderseniz reflü şikayetleriniz daha az olur.

Uyurken yatak başının en az 30 derece eğimli olmasına özen gösterin.

Reflünün en samimi dostu yağdır. Yağ oranı yüksek yiyecekler yemek borusu kapakcığının basıncını azaltır ve reflü şikayetlerinin şiddetlenmesine neden olur. Kızartmalar, yağlı peynirler, börekler, poğaçalar, açmalar, şarküteri ürünleri, kıymadan yapılan etler, şerbetli tatlılar yağ oranı yüksek yiyeceklerdir. Bunlardan uzak durmakta fayda var.

Çok baharatlı yiyecekler, acı, ekşi, naneli gibi keskin tatlar şikayetlerinizi artırır. Yemeklerinizi mümkün olduğu kadar baharatsız hazırlayın.

Yiyeceklerinizi iyi çiğneyin ve yavaş yiyin.

Asitli ve kafeinli içecekler de reflü şikayetlerini artırır. Gazlı ve asitli içecekleri ve kahveleri tercih etmeyin. Ayran, taze sıkılmış meyve suları ve su en yakın dostunuz olsun.