PROSTAT TEDAVİSİNDE BUNLARA DİKKAT

Orta yaş ve üzeri erkeklerin en sık karşılaştığı sağlık problemleri arasında iyi huylu prostat büyümesi, prostat kanseri ve prostat iltihaplanmalarının olduğunu belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, bu hastalıkların hem fiziksel hem de psikolojik ve sosyal sorunlara neden olduğunu söyledi.

Prostat hastalıkları ve uygulanan tedaviler nedeniyle meydana gelen cinsel problemlerin birçok erkeğin ortak sorunu olduğunu belirten ve “Burada önemli olan yaşadığınız prostat sorununun ya da aldığınız tedavinin hangi cinsel probleme yol açtığını bilmenizdir” diyen Prof. Hattat, şöyle konuştu:

“Prostat hastalıkları sık idrara çıkma, kesik kesik idrar yapma, mesaneyi tam boşaltamama hissi, gece idrara kalkma, idrar yaparken zorlanma, ani idrara çıkma ihtiyacı gibi yakınmalara yol açarak cinsel yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Prostat hastalıklarında en önemli nokta; cinsel fonksiyon sorunlarına yol açmayan tedavilerin tercih edilmesidir. Tedavi yöntemine karar verirken, tedavinin cinsel fonksiyona zarar vermemesi hususunu da önemle değerlendirmek gerekir.”

Cinsel fonksiyon bozuklukları varsa tedavi planında değişiklikler yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Halim Hattat, “Önemli olan cinsel sorunu geçiştirmemek ve çözüme kavuşturmaktır” dedi.

CİNSEL ZEKÂ ÇOK ÖNEMLİ
Cinsel sorunların çözülmesinde çiftler arasındaki iletişimin önemine vurgu yapan Hattat, bu noktada cinsel zekânın devreye girdiğini söyledi ve “Cinsel sorun ister erkekten isterse kadından kaynaklansın, çiftler arası iletişim çok önemlidir. Çiftler cinsel hayatları ve sorunları hakkında mutlaka konuşmalılar. Bu noktada da cinsel zekâ önemli rol oynar. Eğer kişiler doğru ve bilimsel cinsel bilgiye sahipse, kendilerinin ve partnerlerinin cinsel istek ve ihtiyaçlarını anlayabiliyorlarsa cinsellik daha kaliteli yaşanır. Özellikle kadınlar, prostat sorunu yaşayan partnerlerini ikna edip doktora yönlendirirlerse, tedavi daha başarılı sonuçlar verir. Önemli olan samimi davranmak ve anlayışlı olmak” ifadesini kullandı.

PROSTAT KANSERİ CİNSELLİĞİN SONU MU?
Prostat kanserinin genellikle ‘cinselliğin sonu’ olarak değerlendirildiğini belirten Prof. Hattat, hastalık hakkında bilgi verdi ve bu algının nedenlerini şöyle anlattı:

“Hastalık özellikle erken dönemlerde çok sinsidir. Kişide prostat büyümesine bağlı şikâyetler yoksa kansere özgü hiç bir belirti olmayabilir. Prostat kanserinde sertleşme ve boşalma esnasında oluşan ağrılara ek olarak kasık ve bacaklarda da ağrı görülebilir. Sertleşme bozukluğu ve cinsel isteksizlik de sık karşılaşılan problemler arasında. Prostat kanserinde sık uygulanan ve prostatın çevre dokularıyla birlikte alındığı radikal prostatektomi ameliyatı, radyoterapi, kriyoterapi gibi yöntemlerde de prostatın yanında bulunan sinirler ve damarlar zarar görebiliyor. Bu da sertleşme sorununa neden oluyor. Kanserin kendisi de sertleşmeyi sağlayan ve prostata yapışık seyreden sinirleri harap edebiliyor. Ayrıca hormon tedavisi ya da testislerin cerrahi olarak çıkarıldığı orşidektomi ameliyatı da cinsel istek kaybına yol açabiliyor. Hormon tedavisi sinirleri harap etmemesine rağmen, vücuttaki testosteronu tamamen ortadan kaldırdığı için kişiyi, cinsel aktivite için isteksiz hale getiriyor.”

Dr. Hattat, prostatın işlevini; “Erkeklere özgü bir salgı bezi olan prostat, mesanenin tam altında yer alıyor, idrarı mesaneden dışarı taşıyan üretra kanalını çevreliyor. İdrar ve meninin penisten dışarı doğru çıkmasına izin veriyor” diye özetledi.

HER YAŞ GRUBU ERKEKTE GÖRÜLEBİLİR
Kanser dışında diğer prostat hastalıklarında da cinsel fonksiyonun etkilendiğini söyleyen Prof. Hattat, prostatit denilen prostat enflamasyonu ve prostatın iyi huylu büyümesinin de aynı idrar sorunlarına yol açtığını belirtti. Hattat, prostat iltihaplanmalarının daha çok genç erkeklerde görülse de orta yaş ve sonrasında da sık rastlanan bir sorun olduğunu hatırlattı ve “Bu problem, ağrılı sertleşme ve boşalmaya, spermde kan görülmesine, ileri dönemlerde ise erken boşalmaya neden olabiliyor” dedi.

PERFORMANS ANKSİYETESİ GELİŞEBİLİYOR
İyi huylu prostat büyümesinin daha çok boşalma bozukluğuna neden olduğunu belirten Prof. Hattat’ın dikkat çektiği bir diğer nokta ise performans anksiyetesi oldu: “Erken boşalma bu hastalıkta sık görülen bir komplikasyon. İdrar sorunu yaşayan erkek, bunun beraberlik esnasında olmasından çekinerek cinsellikten soğuyabiliyor, cinsel istek problemleriyle karşılaşabiliyor. Başarılı olamayacağı endişesi ile performans anksiyetesi geliştiren erkek sertleşme sorunları yaşayabiliyor. Erken boşalma da ileri vakalarda görülebiliyor.”

Prof. Hattat’ın vurgu yaptığı bir diğer nokta ise, prostat hastalıkları kadar, bu hastalıklarda uygulanan tedavilerin de cinsel sorunlara yol açabileceği: “İyi huylu prostat büyümesinde genelde ilaç ve ameliyat seçenekleriyle tedavi mümkün. Alfa bloker ilaçlar hastalarda mesaneye doğru geri boşalmaya neden olabiliyor. Bu sorun özellikle çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerde problem teşkil ediyor. Sperm penisten dışarı akmak yerine, mesaneye aktığından kısırlık oluşabiliyor. Bunu engelleyici ilaçlar ise sertleşme bozukluğu yaratıyor, cinsel isteği azaltıyor ve meni hacmini küçültüyor. Lazerlerle uygulanan veya açık yapılan prostat ameliyatlarında da bu gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor.”

SORUNU ERTELEMEYİN, ÇÖZÜME YÖNELİN
Tedaviye, seçeneklerin avantaj ve dezavantajlarını hastayla tartışarak karar verdiklerini belirten Prof. Hattat, prostat ve çevre dokularda en az hasara yol açacak tedavi seçeneklerinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi ve “Burada en önemli nokta; cinsel fonksiyon sorunlarına yol açmayan tedavilerin uygulanmasıdır. Önemli olan sorunu ertelemeden çözüm arayışına gitmektir” değerlendirmesini yaptı.

Tülay Karabağ