22 Kasım 2024
  • Ankara17°C
  • İstanbul17°C
  • Bursa19°C
  • Antalya17°C
  • İzmir21°C

OSTEOPATİ, PROLOTERAPİ VE MEZOTERAPİ İLE AĞRILARA ÇÖZÜM...

Osteopati, proloterapi ve yüzde 90'a yakın ağrıyı azaltmakta yardımcı olan mezoterapi... Uzmanlar bu 3 tamamlayıcı tedaviyi anlattı.

Osteopati, proloterapi ve mezoterapi ile ağrılara çözüm...

15 Şubat 2015 Pazar 18:35

METİN UYAR

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği'nden yola çıkarak hazırladığımız yazı dizisinin son günündeyiz. bugün yönetmelikte yer alan 3 farklı alanı uzmanlarına sorduk. Zedelenmiş eklem ve kıkırdak gibi bölgelere ilaç enjeksiyonuna dayanan proloterapiyi, Bilimsel Proloterapi Derneği Başkanı ve Proloterapi kitabının yazarı Op. Dr. Hasan Doğan'dan öğrendik. Cilt problemlerinde ve Ağrılarda kullanılan mezoterapiyi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Bülent Çivitci ile konuştuk. Elle uygulanan doğal bir terapi türü olan osteopatiyi ise Fizyoterapist Musa Kocatepe'den öğrendik.

'Proloterapi, tamir mekanizmalarını güçlendirir'

-Proloterapi; zedelenmiş, aşınmış, güçleri azalmış ve eski işlevselliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, tendonları ve ligamentleri tekrar eski haline getirmek için proliferatif ve irritan solüsyonların enjekte edilmesi uygulamasıdır.

-Proloterapi uygulamaları ilk olarak 1930'larda ABD'de başladı. Travmaya bağlı yumuşak doku yaralanmaları sonrası sakat kalan hastalarda yapılan çalışmalarda yüzde 80 başarı oranı sağlandı. Bu sonuçlar yayınlanınca proloterapi uygulaması yayılmaya başladı.

-Normal koşullarda bir travma sonucunda zedelenen bağ dokumuz, yaşımıza ve genel sağlık durumumuza göre birkaç hafta veya birkaç ay içinde vücut tamir mekanizmaları tarafından düzeltilir.

-Örneğin bir spor yaralanması sonrası zedelenen ayak bileğinde ödem, şişme, ağrı ve fonksiyon kaybı oluşur. Ancak dokunun tamir yeteneğine göre belirli bir süre sonunda ayak bileği iyileşir. Bu tamir mekanizması sekteye uğrarsa doku iyileşmez, kişi sakat kalır. Ardından oluşan tendon ve ligament sorunlarının, yetersiz doku tamiri nedeniyle iyileşemeyip kronik ağrıya neden olduğu durumlarda, bölgeye amaca uygun olarak seçilen ilaç karışımı enjekte edilir. Sorunlu bölgede inflamatuar bir süreç başlatılır. O inflamasyonda iyileşme sürecini destekler veya yeniden başlatır.

-İnflamasyon oluşurken şişme, ağrı, ısı artışı, kızarıklık ve o ekstremiteyi kullanamama sorunları ortaya çıkacaktır. Bu şikayetlerin, hastanın tolarns sınırlarını aşmaması gerekir. Ortalama 3 hafta süren inflamasyon sonucunda hastada klinik düzelme başlar. Böylece hastalarımıza ameliyattan önce bir şans daha sunma şansı elde ediliyor.

Tecrübeli ellerde yan etkisi yok

-Proloterapi, eklem gevşeklikleri ve güç kaybı semptomlarında, diz burkulmalarında, ayak bileği ağrısı ve hareket kısıtlılığında, tenisçi dirseği gibi tekrarlayan tendon yaralanmalarında, iyileşmeyi arttırmak için kas spazmlarında, tekrarlayan baş, boyun, sırt ve bel ağrılarında kullanılır.

-Omurga, göğüs kafesi ve kaburgalarda geçmeyen kas ve ligament kaynaklı ağrılarda, migren ağrılarında, kemik ödeminde, topuk dikeninde, yumuşak doku spor yaralanmaları ilebağ ve kas yaralanmalarına bağlı kısmi yırtılmalarda da proloterapiden yararlanılır.

-Proloterapinin uygulanmaması gereken hastalıklar ve hastalar da vardır. Hemofili, zeka düşüklüğü, kanama bozukluğu, derin ventrombozu, kalp krizi, epilepsi, açık yaralar, son dönem kalp yetmezliği, antikoagülan tedavi, böbrek yetmezliği, ilaçlara karşı aşırı duyarlılığı olan ve hamile hastalarda proloterapi yöntemi uygulanmaz.

-Eğitimli hekimlerce yapılırsa proloterapinin hiçbir yan etkisi açığa çıkmaz. Sadece kişisel hasasiyetler nedeniyle geçici alerjiler, aşırı inflamasyon ve geçici kısa süreli ağrı görülmektedir. Hastalar, Bilimsel Proloterapi Derneği'nin internet sitesinden proloterapi eğitimi almış doktorlara ulaşabilir. Proloterapinin el, bilek ve dirsek gibi riski az olan bölgelerde seans ücreti 300 TL iken boyun bölgesinde 500 TL civarında değişmektedir.

Mezoterapi, ağrı ve cilt konularında etkili

-Mezoterapi, derinin orta tabakasının tedavisi anlamına gelen bir tedavi yöntemidir. Hastalığın tanısı konulduktan sonra, hedef organa yönelik ve tedavi amacına uygun olarak seçilen ilaç karışımı, özel bir teknikle cilt içine verilir.

-1980'lı yıllarda Fransa'da akademik olarak kabul görüp dünyanın birçok ülkesinde uygulanır hale gelmiştir. 1990 yılında Fransa'da günde 50.000 mezoterapi seansı uygulandığı bildirilmiştir. Ülkemizde de 1980'li yılların sonlarından beri uygulanmaktadır.

-Günümüzde mezoterapi ile ilgili bilimsel yayınların çoğunun cilt problemleri ve ağrıların tedavisiyle ilgili konularda yapıldığını görülüyor. Yapılan araştırmalara göre ilk seansta bile ağrılarda yüzde 57 ile 90 oranında azalma olduğu ortaya konmuştur. Selülit tedavisi, saç dökülmesi sorunları, cilt çatlakları, yara izleri ve yüz cildinin gençleştirilmesi gibi konularda da mezoterapinin etkili olduğunu gösteren birçok bilimsel araştırma bulunmaktadır. Ayrıca dolaşım bozukluklarında ve iç organ spazmlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

-Mezoterapide küçük dozlarda özel iğneler kullanılarak cildin orta tabakasına bırakılan ilaç damlacığı, sinir uçlarını uyarır, mikrodolaşımla ulaşması gereken bölgeye hızla gider ve bağışıklık sisteminin hücrelerini uyarır. Bu nedenle romatizmal hastalıkların tedavisinde de yararlanılabilir.

Tedavide cilt temizliği önemli

-Seans sayısı ve sıklığı, sağlık sorununa bağlı olarak değişir. Örneğin, estetik sorunlardan selülit tedavisinde haftada 1 kez olmak üzere 8 ile 20 seans, bölgesel yağ birikimlerinde yine haftada 1 kez olmak üzere 10 ile 20 seans, yüz gençleştirmede ise 6 ile 10 seans uygulanabilmektedir.

-Kas ve eklem ağrıları, bel ve boyun fıtığı, kireçlenme ve fibromiyalji gibi hastalıklarda 5 ile 7 seanslık bir tedavi 3 ile 10 günlük aralıklarla uygulanmaktadır. Seans ücreti ise kullanılan ilacın maliyeti ve uygulanan alanın genişliğine göre 100 ile 300 TL arasında değişebiliyor. Mezoterapi tedavisine giderken cilt temizliğine dikkat edilmesi gerekmekte. Estetik mezoterapide dolaşım düzenleyiciler kullanıldığı için o gün dolaşım düzenleyici, ağrı kesici ve tansiyon düzenleyici ilaçlar alınmamalıdır. Uygulama yapılacak bölgede makyaj malzemeleri, krem, losyon ve parfüm gibi ürünler kullanılmamalıdır.

-Seanstan sonra 12 saat duş alınmamalı, 48 saat güneşlenilmemeli, solaryuma girilmemeli, fizik tedavi ajanları uygulanmamalıdır. Mümkün olduğunca uygulama adet dönemine de denk getirilmemelidir. Sırasında steriliteye ve cilt temizliğine dikkat edilmezse ciltte enfeksiyonlar olabilir, uygulama tekniğine hakim olmayan hekimler tarafından uygulanırsa ciltte çizikler, büyük morluklar ve ağrı oluşabilir. İlaca bağlı olarak duyarlı kişilerde alerji de gelişebilir.

-Ağır kalp yetmezliği olan hastalarda, diyabetlilerde, antikoagülan yani kan sulandırıcı ilaç kullananlarda, böbrek yetmezliği olanlarda, ilaçlara karşı aşırı duyarlılığı olanlarda ve hamilelerde mezoterapi risklidir, tercih edilmemelidir.

'Osteopati, hastalığın nedenine odaklanır'

- Osteopati kelimesinin kökeni 'kemik' anlamına gelen 'osteo' kelimesinden gelir. Bu anlamıyla osteopati denilince, kemik sorunlarına şifa getirmek, sırt ve ense ağrılarını dindirmek amacıyla yapılan uygulamalar akla gelse de uygulandığı alanlar çok daha geniştir.

-Vücudumuzdaki her yapı, hareket ederek kendisine özgü olan işlevini yerine getirir. Kas ve iskelet sisteminin yanı sıra organ, sinir ve tüm dokular hareket eder. Osteopati bu bağlantıyıyla yapının işlevini yerine getirip getirmediğine bakar.

- Elle uygulanan doğal bir terapi türü olan osteopati, sonuçlardan çok nedenlere odaklanan bir yaklaşımdır. Kişiye sorunlarının nedenleri, bu sorunları ortadan kaldıracak öneriler ve günlük hayatında uygulaması gereken egzersizler konusunda da açıklamalarda bulunulur.

- Bugün Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bilimsel bir teşhis ve tedavi yöntemi olarak kabul edilen Osteopati hakkında yüzlerce çalışma ciddi tıp dergilerinde yayınlanmakta, İngiltere'de yükseköğrenim dalı olarak da kabul görmektedir.

- Osteopatiye boyun, sırt ve belde fıtıklaşma ile omur kayması gibi durumların neden olduğu AKUT ve kronik ağrılarda, mekanik bel ağrılarında ve fibromiyaljide başvurulabilir. Omurga ve eklem blokajları, omurga eğrilikleri, kamburluk, diz, kalça, omuz, dirsek, kireçlenmeler, tüm eklem kas ve kemik ağrıları ile çene eklemi problemlerinde de osteopati uygulanır.

- Ön çapraz bağ ve menisküs yaralanmalarında, spor yaralanmalarının ortopedik rehabilitasyonunda, yürüme, denge ve koordinasyon bozuklukları ile yüz felcinin nörolojik rehabilitasyonunda osteopatiden yararlanılır. Hazımsızlık, gaz problemleri, reflü, kabızlık ve ishal gibi mide-bağırsak sistemi bozuklukları, migren ve gerilim tipi baş ağrıları, baş dönmeleri, burun tıkanıklığı, stres ve halsizlik gibi sorunlarda da başvurulabilir.

- Osteopatide seans ücretleri ise 300-500 TL arasında değişiyor. Bazı hastalar ve hastalıklarda ise osteopatinin uygulanmaması gerekir.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA