23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya10°C
  • İzmir10°C

ÖĞRETİM ELEMANLARININ MAAŞLARI, BU DEFA DÜZELECEK GİBİ

Öğretim elemanlarının maaşlarında bir iyileştirme yapılması, uzun süredir gündemde. Ancak şu ana kadar somut bir gelişme maalesef olmadı.

Öğretim elemanlarının maaşları, bu defa düzelecek gibi

22 Ekim 2013 Salı 11:09

Konuya ilişkin tablo çok net.

İstanbul Üniversitesinden Prof. Tekin Akgeyik'in hazırladığı ve SETA tarafından Ağustos 2013'te yayınlanan "Ulusal ve Uluslararası Karşılaştırmalarla Öğretim Üyeliği Maaşı: Tespitler ve Bir Model Önerisi" başlıklı rapora göre, son on yılda öğretim elemanları dışında kalan memur maaşlarında reel olarak ortalama %50 civarında bir artış olmuşken, akademik pozisyonların maaşlarındaki artış çok düşük düzeydedir. Daha kötüsü, profesörlerin reel maaşı, %4 oranında gerilemiştir.

Yani, bir profesörün 2003 yılında reel düzeyde 100 birim olan maaşı, 2013 yılı Haziran ayına gelindiğinde 96'ya gerilemiştir. Oysa aynı dönemde, diğer bazı memur pozisyonlarında reel olarak 1,5 hatta 2 kata varan artışlar olmuştur.

Doçentlik ve yardımcı doçentlik için de durum kötüdür. Hem doçentlik hem de yardımcı doçentlik maaşı, son on yılda bütün meslekler baz alındığında ortalama artışın çok altında arttığı görülmüştür. Örneğin doçentlik pozisyonunun reel maaşı son on yılda ortalama artışın 40 puan gerisinde kalmıştır. Yardımcı doçentlerin reel maaşı ise ortalamanın 32 puan gerisinde kalmıştır.

Peki neden şimdiye kadar somut bir gelişme olmadı?

Bu sorunun cevabı, sır değil.

Ne zaman maaşlarda bir iyileştirme yapılması söz konusu olsa, Maliye Bakanlığı her defasında 30 saat derse giren ve geliştirme ödeneği yüksek olan bir üniversiteden bir profesörün aldığı

maaşı gösteren bir bordroyu Başbakan'ın önüne koydu.

Maliye Bakanlığı'nın bu yaptığının ne derece hakkaniyete uygun olduğunu tartışmaya gerek yok. Fakat şunu hemen ifade edelim ki, sorun, öğretim üyesini maaşını artırmak için ek derse mecbur etmektir. 30 saat derse giren bir öğretim üyesinden bilimsel araştırma yapması beklenemez!

2023 hedefleri

Hemen herkes şunu kabul ediyor: Güçlü bir üniversite sektörü olmadan, genel olarak 2023 hedeflerine özelde ise AR-GE'ye dayalı ileri teknoloji ağırlıklı bir sanayi yapısına kavuşmamız mümkün değil.

Yerli otomobil, tank ve uçak gibi devasa projeleri hangi yetenekli genç ve bilim insanlarıyla yapacağız?

Kendi çalıştığım üniversitenin Mühendislik Fakültesinde son iki yılda işe başlayan 12 asistanın, 11'i üniversiteden ayrıldı! Çünkü mühendis bir asistan üniversitede 2,400 TL civarında maaş alırken, başka bir devlet kurumunda mühendis unvanıyla çalıştığında 3,500 TL maaş almaktadır. Böyle bir denklemde, üniversitelerin en başarılı gençler için cazip olmaktan çıktığı açıktır.

Peki, mevcut maaşlarla diğer ülkelerdeki üniversitelerle rekabet edebilir miyiz?

Biraz zor. Akgeyik'in hesaplamalarına göre, öğretim elemanları maaşı açısından bakıldığında dünyadaki 28 ülke içerisinde Türkiye'nin 20. sırada yer aldığı görülmektedir. Bir başka ifadeyle, Türkiye üniversitelerinin diğer gelişmiş ülkelerdeki üniversitelerle rekabet edebilmesi çok zordur.

YÖK, sendika ve Hükümet

Neyse ki, güzel gelişmeler var. Maaşlar konusu, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya'nın uzun zamandır gündeminde. 11-12 Ekim 2013'de Bosna'da bu konuyu kendisiyle ayrıntılı konuşma fırsatım oldu. Başbakan'la son görüşmesini anlattı. Başbakan, öğretim elemanlarının maaşlarıyla ilgili bürokratlara konuyu çalışmaları talimatını vermiş. Başkan, Başbakan ile görüşmesinden son derece memnun ayrılmış.

Konu, eğitim iş kolunda yetkili sendika olan Eğitim-Bir-Sen'in de şu an birinci gündemi. Eğitim-Bir-Sen, geçen ay Başkent Öğretmenevinde konuya ilişkin bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da maaşlara ilişkin hükümetle yapılan görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğini ifade etti. Gündoğdu, toplu görüşmelerden ümitli.

Ben bu satırları yazdığım gün (21 Ekim 2012), Çetinsaya ve Gündoğdu, maaşları görüşmek üzere toplanacaklardı.

Umuyorum bütün bu çabalar sonuç verir. Zira YÖK, yetkili sendika ve hükümet; şimdiye kadar hiç olmadığı kadar birbirini dinlemeye hazır.

Bekir S. Gür

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA