22 Kasım 2024
  • Ankara13°C
  • İstanbul15°C
  • Bursa19°C
  • Antalya18°C
  • İzmir20°C

OFİS ÇALIŞANLARINI BEKLEYEN TEHLİKELER

Milyonlarca kişi karşılaşabilecekleri tehlikelerden habersiz biçimde ofislerde çalışmalarına devam ediyor. Maddi kaygılar,..

Ofis çalışanlarını bekleyen tehlikeler

29 Aralık 2010 Çarşamba 01:31

Milyonlarca kişi karşılaşabilecekleri tehlikelerden habersiz biçimde ofislerde çalışmalarına devam ediyor. Maddi kaygılar, kariyer isteği derken aslında pek çok hastalığı da kendi kendimize çağırıyoruz. Pek çoğumuz ise ofis ortamında çalışmaktan kaynaklanan hastalıklardan, korunma yöntemlerinden habersiziz. Ofiste yakalanabileceğimiz hastalıkları duyduğumuzda oldukça şaşırdığımızı belirterek Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük'e kulak veriyoruz...

Ofis çalışanları en çok hangi enfeksiyon hastalıklarına maruz kalıyor?
Başta solunum yolları ile bulaşan enfeksiyonlar olmak üzere direk temas ile bulaşan gastrointestinal (mide barsak) sistem enfeksiyonları ve az oranda deri-yumuşak doku ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar görülebiliyor.

Solunum yolları ile bulaşan enfeksiyonlar özellikle hapşırma, öksürme gibi aktivitelerle ortama saçılan mikroorganizmların diğer kişiye geçmesiyle oluşuyor. Belli başlı solunum yolları ile bulaşan enfeksiyonlar tüberküloz (Verem), İnfluenza (Mevsimsel grip ve domuz gribi), Nezle, Beta enfeksiyonu, Adenovirüsler, Kızamık, Suçiçeği, Pnömoni (Zatürree) yapan mikroorganizmalar şeklinde sayılabilir.

Gastrointestinal (mide barsak) sistem enfeksiyonları ise su ve gıdalarla bulaşan tifo, dizanteri gibi bakteriler, amip, giardia gibi parazitler ile Rotavirüs ve Hepatit A gibi virüsler ile meydana gelmekte olup, dış ortamlarda canlı kalan mikroorganizmalarla ellerin teması ve el yıkamadan yeme-içme ile mikroorganizma bulaşmakta ve enfeksiyon gelişebilmektedir. Ortak kullanılan tuvaletler yada diğer bölgelerde hijyen kurallarına dikkat edilmezse birçok enfeksiyon gelişebilir.

Korunmak için ne gibi önlemler alınabilir?
Ofis ortamının havalandırılmasının iyi olması gerekiyor. Çalışanlar yakın temastan mümkün olduğunca kaçınmalı, elle-yanakla tokalaşmak yerine uzaktan selamlaşma riski azaltır.

Sadece bu kadar mı?
Tabii ki hayır. Hasta kişi iyileşene kadar birkaç gün ortamdan uzaklaştırılmalı. El yıkama alışkanlığımızın olması gerekiyor. Yemeklerden önce, herhangi bir yüzeye temas ettikten veya biriyle temasa geçtikten sonra ellerimizi mutlaka yıkamalıyız. Eğer bu imkânımız yoksa ıslak mendiller ve dezenfektan jellerden faydalanabiliriz.

Aşılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Özellikle astım vb. kronik hastalığı olanların grip ve zatürre aşısı yaptırmaları korunmada önemlidir. Hijyen koşullarının özellikle su ve gıdaların takibinin yapılması, gıda çalışanlarının portör taramalarının düzenli yapılması gerekmektedir.

Malumunuz havalar soğudu. Ofis çalışanları kış aylarında ne gibi hastalıklarla karşı karşıya kalıyor?
Ofis çalışanlarında enfeksiyonlar dışında alerjik hastalıklar, toz yada diğer kimyasallara bağlı akciğerler ve diğer organlarda kronik rahatsızlıklar, kas iskelet sistemi rahatsızlıkları, hareket azlığına bağlı obezite ve diğer metabolik problemler, uzun süreli hareketsizliğe bağlı varis ve hemorid gibi damar problemleri görülebilmektedir.

Korunma yöntemleri nelerdir?
Ofiste havalandırma çok önemlidir. Klimaların bakımı düzenli yapılmalıdır. Ayrıca belirli aralıklarla mola verilmesi, çalışma saatlerinin aşırı olmaması önemlidir.

SADECE KIŞIN DEĞİL, YAZIN DA TEHDİT VAR
Kışın enfeksiyonlarla boğuğan ofis çalışanları yazın ne gibi tehlikelerle karşı karşıya kalıyor? Aklımıza ilk olarak klima faktörü geliyor. Bu konuda da Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Orhan Özturan ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan Dalkılıç sorularımızı yanıtlıyor.

Klima çarpması denilen kavram nedir? Önlem olarak ne yapılmalıdır?
Klimadan çıkan soğuk veya sıcak havanın insan vücudunu etkileyerek oluşturduğu kısa süreli baş dönmesi, göz kararması, halsizlik, dermansızlık ve vücudun çeşitli bölgelerinde ağrılarla seyreden gripal enfeksiyon benzeri bir tablodur. Önlem olarak klimalar doğrudan insan vücuduna karşı yönlendirilmemeli, uzun süre klimalı ortamda kalınmamalı, terli olarak klimaya karşı oturmamalıdır. Yüksek şiddette vücudumuza özellikle yüzümüze ve göğsümüze doğru yönlendirdiğiniz klima akımı, üst ve alt solunum sistemine ait birçok hastalığın ortaya çıkmasına var olan kronik rahatsızlığın tetiklenmesine ve hatta ölüme kadar varan olumsuz sonuçlara neden olabilir.

Klimanın yüz felcine yol açtığı inancı doğru mudur?
Klima havası aşırı soğuk etkisi nedeniyle doğrudan yüze gelirse veya klima akımı altında uyuyakalma durumunda yüz siniri etkilenerek yüz felci meydana gelebilir.

Klimalar burun tıkanıklığı ve sinüzit yapabilir mi?
Burun içinde çok sayıda göreve sahip konka adını verilen etler ani ısı değişimlerine cevap olarak alt solunum yollarını korumak amacıyla irileşmektedir Bu irileşme solunum havasında direnci arttırarak hava akımını azaltmakta ve burun tıkanıklığı meydana getirmektedir. Klimaların üflediği soğuk hava solunum yolundaki lokal bağışıklık sistemini zayıflatarak virusların ve bakterilerin yerleşmesine ve çoğalmalarına neden olabilir. Gerekli kişisel dikkate uyulmadığı taktirde yaz mevsiminde dahi sinüzit olunabilir. Klimanın çalışması ile havadaki nem oranı azalmakta ve mekanda yoğunlaşan kuru hava burun içi dokularda ve boğazda tahrişe neden olabilmektedir. Klimalar, solunum yollarının kendini temizleme mekanizmasını bozan kuru hava nedeniyle işlevini gereği gibi yapamadığı için solunum yolu hastalıkları riskini ortaya çıkarmaktadır.

Klima yolu ile bulaşan bakteriler var mıdır?
Tıpta Lejyoner hastalığı olarak anılan “Legionella” bakterilerinin neden olduğu zatürre, en sık klimalı ve merkezi sistem havalandırmanın bulunduğu kapalı ortamlarda oluşur.

Klimanın astım hastalığı üzerinde etkisi var mıdır?
Astım hastalığının alevlenmesinde rol alabilir. Bunun nedeni astımlı kişilerin havayollarının aşırı duyarlılığından kaynaklanır.

Klima kullanımı aşırı kilo aldırır mı?

Normalde bu mümkün değildir. Ancak klimalı serin ortamlarda aşırı hareketsizlik, fazla kalori alınması, ayrıca sıcak ortamlarda fazla su kaybı nedeniyle su içmek yerine kalorisi yüksek içecekler tüketilirse, indirek olarak kilo alınabilir.

Korunmak için neler yapılabilir?
Yüksek tansiyon, kalp hastalığı, diyabet, siroz, astım, böbrek yetmezliği gibi kalıcı ve ağır hastalığı olan özellikle ileri yaştaki kişiler özetle;
1-Yaz aylarında güneş altında fazla kalmamalı, özellikle güneş ışınlarının dik açı ile geldiği 11-15 saatleri arasında açık havaya çıkmamalı,
2-Bol sıvı tüketilmeli,
3-Bina içi veya araç içi klima derecesi uygun bir şekilde ayarlanmalı,
4-Klima akımı vücuda doğrudan değil dolaylı ulaşmalı, hava, cam veya yere doğru yönlendirilmeli.
5-Klima, gün içerisinde mümkün olduğunca az süre kullanılmalı ve ortamdaki nem miktarının artması için zaman zaman doğal havalandırma yapılmalıdır.
6-Filtrelerde biriken virüslerin arındırılması için düzenli olarak, klimanın bakımının ve temizliğinin yapılmasına özen gösterilmelidir.
7-Sıcak veya soğuk ortam arası geçişler ani olmamalı, ara bölmeler veya adaptasyon süreci yaşanmalı,
8-Tüm bunlara rağmen genel durumu bozulan kişiler en hızlı sürede en yakın sağlık merkezine veya hekime müracaat etmelidirler.

BEGÜM ÇELİKKOL

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA