"Proje, ilk başta basın mensuplarına yönelik olacak. Çünkü çok yakın bir iletişim içindeler insanlarla. Çok da fazla etkileyebiliyorlar halkı. Böylelikle hem ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını hem de obezite farkındalığını hatırlatmayı amaçlıyoruz"

"Dil nasıl olmalı, görseller nasıl kullanılmalı, doğru bilgiye nereden, hangi sitelerden ulaşılabilir gibi konulara yoğunlaşacağız. Atölye çalışmalarıyla da bilgilendirme yapılabilir. Hedefimiz damgalamayı önlemek"

Türkiye Obezite Araştırma Derneğince (TOAD) obezite hastalığıyla ilgili medyada yer alan haberlerde doğru görsel ve dil kullanımını sağlamak ve ayrımcılığa karşı etkili bir adım atmak amacıyla başlatılan "Rolüm Ağır, Peki Senin Rolün Ne?" projesinin tanıtımı gerçekleştirildi.

Obezite hastalığının tedavisinde görünmeyen engeller olarak anılan "damgalama" ve "ayrımcılık" konularına dikkati çekmeyi amaçlayan projenin ilk aşamasında basın mensuplarıyla bir araya gelindi. Beyoğlu'ndaki bir otelde düzenlenen toplantıda, "Obezitede medyanın rolü" başlığı ele alındı.

TOAD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Dilek Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ve dünyada obezitenin çok ilerlediğini, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2017 verilerine göre, dünyada yaklaşık 650 milyon kişinin obeziteli olduğunu aktardı.

Türkiye'deki erişkinler içerisinde ise yaklaşık 20 milyon obeziteli kişi bulunduğuna ve bu sayının giderek arttığına dikkati çeken Yazıcı, Avrupa ülkelerine bakıldığında, en yüksek obezite oranının Türkiye'de olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Yazıcı, obezitenin çok karmaşık ve tedavisi zor bir hastalık olduğunu, birçok etmenden etkilendiğini, psikolojinin de bunda çok ciddi etkisi bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Psikolojide, damgalamanın gerçekten çok olumsuz etkilerini görüyoruz. Bundan dolayı böyle bir kampanya başlatılmasını hedefledik. Proje ilk etapta basın mensuplarına yönelik olacak çünkü halkla çok yakın bir iletişim içerisindeler. Böylelikle hem ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını hem de obezite farkındalığını hatırlatmayı amaçlıyoruz. Çünkü obezitesi olan birçok kişi bunun farkında bile değil."

Gelecek bir yıl içerisinde basın mensuplarına yönelik atölye çalışmaları yapacaklarını aktaran Yazıcı, "Dil nasıl olmalı, görseller nasıl kullanılmalı, doğru bilgiye nereden, hangi sitelerden ulaşılabilir gibi konulara yoğunlaşacağız. Atölye çalışmalarıyla da bilgilendirme yapılabilir. Hedefimiz damgalamayı önlemek. Maalesef kullanılan görseller ve dil ayrıştırmayı körükleyebiliyor. Farkına varmadan da yapıyoruz aslında. Hiçbir basın mensubunun bilinçli olarak onu bilerek yaptığını düşünmüyorum. Bu konuda farkındalığı artırmak önemli." diye konuştu.

- "Medyanın bu konuda desteğini alırsak, toplum farkındalığını çok daha kolay sağlayabiliriz"

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi ve projenin çıkış noktası "Rolüm Ağır Obezitede Ayrımcılık ve Damgalama" kitabının yazarlarından Prof. Dr. Deniz Sezgin de obeziteye yönelik toplum içerisinde çok fazla ayrımcılık ve damgalamanın olduğunu gözlemlediklerini, kitaplarında da bunu paylaştıklarını dile getirdi.

Medyanın da bu konuda en önemli temalardan biri olduğunu belirten Sezgin, "Öncelikle medyanın bu konuda desteğini alırsak, takdir edersiniz ki medyanın gücü çok yüksek, toplum farkındalığını çok daha kolay sağlayabiliriz diye düşündük. Elbette kitapta yer alan eğitim, iş hayatı, sosyal yaşam ve sağlık hizmetlerinden yararlanma konusunda da farkındalık çalışmaları olacak. Fakat önce medyayla birlikte dili, kullandığımız görüntüleri değiştirirsek, bu sayede herkesin evinde, yürürken ya da iş yerinde online olarak bu haberlere ulaşması, bunları görme olasılığı çok daha yüksek olduğu için toplumsal farkındalığın çok hızlı oluşacağını, düşünce bazında da değişimin başlayacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Sezgin, projedeki amaçlarının sadece obeziteli bireylere ulaşmak olmadığının altını çizerek, çalışma ile bu bireylerin toplumda birlikte yaşadıkları kişilerin de obezite konusunun bir hastalık olduğunu, iradesiz olmadıklarını, çektikleri çilelerin bir hastalıktan kaynaklandığını fark etmelerini sağlamayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.

Tanıtım toplantısında, TOAD Başkanı Prof. Dr. Volkan Demirhan Yumuk da yer aldı.