OBEZİTE, ASTIM TEDAVİSİNİ GÜÇLEŞTİRİYOR
Prof. Dr. Tutluoğlu, obezitenin, astımın kontrol altına alınmasını güçleştirdiği için astım hastalarının ideal kilolarına bir an önce ulaşmaları gerektiğini söyledi.
01 Kasım 2010 Pazartesi 13:09
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Astım Çalışma Grubu eski Başkanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, obezite ile astım arasındaki ilişkinin çok çarpıcı olduğunu belirterek, "Obezite hastalarında astım çok ciddi seyrediyor. Astım zemini olan obezlerde, astıma yakalanma riski de çok fazla" dedi.
Prof. Dr. Tutluoğlu, obezitenin, astımın kontrol altına alınmasını güçleştirdiği için astım hastalarının ideal kilolarına bir an önce ulaşmaları gerektiğini söyledi.
Tutluoğlu, astımda, ister alerjik olsun, ister alerji dışı astım olsun, mutlaka hava yollarında bir iltihap bulunduğunu ve "medyatör" denilen bir madde salgılamaya başlandığını ifade ederek, "Bunlar çok karmaşık bir mekanizmayla, hava yollarında daralmaya, üst kaslarda kasılmaya, tıkanmaya yol açıyor. Bazen ölüme kadar gidebilen durumlar yaşanıyor. Dolayısıyla bu iltihap, ister alerji ile oluşsun, ister alerji dışı kaynaklansın zaptetmek lazım. Hastaları kontrol altında tutmamız lazım" dedi.
Astım hastalarında, bazı yan hastalıkların tedaviyi güçleştirdiğini anlatan Tutluoğulu, "Astımlı hastalarda sinüzit çok fazla olur. Bunun çok ciddi bir şekilde sorgulanıp tedavi edilmesi gerekiyor. Yoksa, astımı sinüzit iyileşmeden kontrol altına alamıyoruz. Obezite astım ilişkisi de çok çarpıcı. Obez olan kişilerde astım çok ciddi seyrediyor. Astım zemini olan obezlerde, astıma yakalanma riski çok fazla. Dolayısıyla, astım hastalarının ideal kilolarına bir an önce ulaşmaları gerekiyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Tutuluoğlu, astımlı hastaların yüzde 30’unun hala sigara içtiğini ifade ederek, tedavi sırasında kullanılan ve hastalığı kontrol altında tutması gereken kortizonlu ilaçların da bu sebeple etkisinin azaldığına dikkati çekti.
"İlaçlardan istenilen randıman alınamıyor. Astım hastalarının kesinlikle sigara içmemesi ve sigara içilen yerde dahi bulunmaması gerekiyor. Yoksa tedavi çok güçleşiyor" şeklinde konuşan Prof. Dr. Tutluoğlu, şöyle devam etti: "Reflü, astım hastalarında yine kontrolü güçleştiren etkilerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Bazen astımla ilgili olarak refere edilen hastaların yüzde 10’unda ya da 20’sinde psikolojik "Vokal kord disfonksiyonu" yani, ses tellerinin kötü çalışması, dediğimiz tablo görülebiliyor. Hasta, yıllardır boşu boşuna astım tedavisi görmüş oluyor. Böyle, ciddi astım ilaçlarının kullanıldığı, ancak tedavi edilemeyen hastalarda bu durumun da araştırılması gerekmektedir. Ses tellerinde fonksiyon bozukluğu olup olmadığına bakılması gerekiyor. Bunun kökeninde de psikolojik etkenler ağır basıyor. Bu durum da bayanlarda daha çok görülüyor. Belli bir noktaya gelene kadar tedaviye devam edip, hastalık kontrol altına alındıysa belki belli bir süre ilaç tedavisine ara verebiliyoruz. Ancak bu çok az hastada başarılabilen bir durumdur. Astım, kökten geçen bir hastalık değil. Astım yaşam boyu devam eden bir hastalıktır."
-"ALERJİ TEDAVİ EDİLMEZSE ASTIMA GİDEBİLİR"-
Prof. Dr. Tutluoğlu, alerjinin de kontrol altına alınmadığı zaman astıma kadar ilerleyebileceğini söyledi.
Alerjinin, genlerle ortaya çıkan bir bozukluk olduğunu vurgulayan Tutluoğlu, ancak doğuştan oluşan alerjik zeminin sadece anne babadan ya da yakın akrabalardan geçmesinin gerekmediğini belirtti.
"Kişinin kendi kendinde de böyle bir bozukluk olabiliyor. Bu zeminde kişi doğumdan sonra değişik alerji yapıcı maddelerle yoğun bir şekilde karşı karşıya kaldığı zaman, o kişide alerjik belirtiler ortaya çıkmaya başlıyor" şeklinde konuşan Tutluoğlu, ancak o alerjik bünyenin alerjenlere maruz kalmadığı zaman yaşam boyu uykuda kalabileceğini anlattı.
Tutluoğlu, erken bebeklik döneminde alerjinin kendisini ciltte gösterdiğini, ama ondan sonra gıda alerjileri, burunda birtakım alerji türleri ile durumun astıma kadar ilerleyebildiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Çocuklarda, özellikle erken bebeklik dönemlerinden itibaren, köylerde, çiftliklerde büyüyenlerde alerji daha az görülüyor. O ortamda ’endetoksin’ denen birtakım mikrobik ve hayvanlardan kaynaklanan toksinlere erken dönemde maruz kalmanın alerjiye karşı koruyucu bir etkisi olduğu söyleniyor. Buna karşı şehirde büyüyen bir çocuk, evde kapalı bir ortamda sürekli alerjenlere maruz kalarak büyümeye başlıyor. Bu da o çocukta alerji gelişme riskini çok daha fazla artırıyor. Üzerinde durulması gereken bir diğer nokta ise gebelikte ya da gebelik sonrası çocuğun sigara dumanına maruz kalmasıdır. Bu durum alerjik zeminde olan bir çocuğun ilerleyen yaşlarında alerji gelişimini çok çok artırıyor. Hamiliyken annenin sigara içmemesi, doğumdan sonra çocuğun bulunduğu kapalı ortamda yani evin hiçbir yerinde sigara içilmemesi, alınması gereken önlemlerin başında söylenebilir."
- Bayburt'ta sağlık çalışanı anne adayları normal doğum hakkında bilgilendirildiBayburt Devlet Hastanesi'nde anne adaylarına normal doğum hakkında bilgi verildi.23 Kasım 2024 Cumartesi 12:43KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- ALKÜ'den diş ve ağız bakımı uyarısıAlanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın,23 Kasım 2024 Cumartesi 11:53AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- AK Parti Mardin İl Başkanı Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesini ziyaret ettiAK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesi'nde hizmete giren Anjiyo Ünitesi'ni ziyaret etti.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:38BASIN HABERLERİ
- "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması 6. gününde sürüyorİstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23BASIN HABERLERİ
- DSÖ danışmanından "iklim krizi kaynaklı salgın" uyarısıDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) danışmanlarından Dr. Rita Issa iklim krizinin 2050 yılına kadar yeni bir salgına yol açabileceğini söyledi.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23DÜNYADA SAĞLIK
- Biruni Üniversite Hastanesinden "bacak ödemi" uyarısıBiruni Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı, bacak şişmesinin vücuttaki sıvı birikmesinin bir belirtisi olduğunu ve ihmal edildiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olacağını belirtti.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23KARDİYOLOJİ
- Ankara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" yapıldıAnkara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" gerçekleştirildi.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:03KONGRE VE KONFERANSLAR
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı:"Bu çeteyi (yenidoğan çetesi) çökertmekle kendi kötülerimizi, çürük elmalarımızı ayıkladık. Sağlık sisteminde ne kadar varsa bunların hepsinin peşine gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz"23 Kasım 2024 Cumartesi 00:03SAĞLIK BAKANLIĞI
- İsrail'in Gazze'de hastaneye düzenlediği saldırıda bir doktor ve çok sayıda hasta yaralandıİsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesine insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda, bir doktor ve çok sayıda hastanın yaralandığı bildirildi.22 Kasım 2024 Cuma 23:33BASIN HABERLERİ
- New York'taki kalp ve damar sempozyumunda Türk bilim insanları tecrübelerini paylaştıABD'nin New York kentinde bu yıl 51'incisi düzenlenen "Veith Sempozyumu"nda Türk bilim insanları, Türkiye'de tıp alanındaki gelişmeler ile tecrübe ve birikimlerini yabancı meslektaşlarına aktardı.22 Kasım 2024 Cuma 22:48KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel