Adıyaman ve çevresinde mide küçültme operasyonlarıyla ün salan Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Op. Dr. Sabri Özdaş, İstanbul'da kendisine yeni hastalar ararken yakalandı.

Özdaş, 13 Temmuz tarihinde kalp ve hipertansiyon hastası Nursel Önder'i ameliyat etti. 46 yaşındaki genç kadın, ameliyattan 9 gün sonra kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi. Olayın ardından hakkında soruşturma başlatılan ve ifadesi alınan Özdaş, soruşturmanın sonuçlanmasını beklemeden mide küçültme ameliyatları yaptıracak yeni hasta avına çıktı. Adıyaman'da görevli Özdaş, İstanbul'da Galata Köprüsü'nün altındaki bir restoranda ameliyat olmayı düşünen hastaları ikna etmek için 30 kişilik bir toplantıda görüntülendi. İşte o toplantıda yaşananlar:

İKNA İÇİN ÇABALADILAR

Doktor Özdaş, dün sabah saaatlerinde hastalarıyla restoranda buluştu. Annesinin ölümünün ardından doktordan şikayetçi olan muhabirimiz Neslihan Önder de yemeğin verildiği mekana gidenler arasındaydı. Özdaş'ın, daha önce ameliyat olanları da bu toplantıya çağırdığı ortaya çıktı. Önce Özdaş'ın eski hastaları insanları ameliyat olmaya ikna eden konuşmalar yaptı. Özdaş'ın Facebook sayfasında koordinatörü olarak tanıttığı ve kilo problemi olmayan Z.E.A'ın da ameliyat olan hastalardan olduğunu söyleyerek konuşması dikkat çekti.




SUSTURMAYA ÇALIŞTI

Olumlu örneklerin yanında annesi gibi vefat edenler de olduğunu söylemek için mikrofonu alan Neslihan Önder'in “Bu ameliyat çok tehlikeli. Hayatınızı riske atmayın, ameliyat olmayın” şeklindeki sözleri üzerine Özdaş'ın ekibi mikrofonu almaya çalıştı. Ancak konuşmasını sürdüren Önder, Özdaş'a soruları olduğunu belirterek, “Annem 111 kiloydu, ancak hastanede hazırlanan dosyada 130 kilo yazıyor. Annem için bu ameliyatın ne kadar riskli olduğunu doktor bey iyi biliyordu. Buna rağmen ameliyat yaptı. Olayın soruşturması devam ediyor, otopsi raporu bu hafta çıkacak. Hakkında soruşturma açılan bir doktor nasıl hasta toplar?” diye sordu.

ORTA RİSK VERMİŞLER

Özdaş ise “Nursel hanım bu ameliyatı olmak istiyordu. Ben de ona İstanbul'da olması gerektiğini söyledim. Israrla Adıyaman'a gelip, ameliyat olmak istedi. Sonra bir gün yanında 3 yakınıyla yanıma geldi. Kalp problemleri olduğundan dolayı bu ameliyatı yapamayacağımızı söyledim. Israr edince ben de tamam dedim. 3 gün boyunca kardiyoloji tetkiklerini yaptık. Tüm bölümler düşük ve orta risk verdiler. Ona rağmen ben yine kendisine bu ameliyatın büyük bir ameliyat olduğunu, bizim açımızdan çok sıkıntılı olmayacağını fakat kalp ve akciğerden dolayı sıkıntılı bir durum olduğunu ifade ettim. Tüm bu aşamalardan sonra bana düşen bu ameliyatı yapmak oldu. Hastanın ciddi taşikardisi vardı” dedi. Özdaş'ın kendisini “Bir uçağın düşme riski var. Siz o uçağın düşme riski olduğunu bile bile binmiyor musunuz? Niye biniyorsunuz? O uçak düşebilir” cümlesiyle savunması dikkat çekti.

3 BİN TL MALZEME PARASI

Önder'in ödediği 3 bin TL'nin sorulması üzerine Özdaş, iddiaları kabul ederken, bu durumu komik bir bahaneyle açıkladı. Özdaş, “Devlet hastanesindeki malzeme kalite olarak iyi değil. Biz bunu herkese söylüyoruz. Daha iyi şartlarda ameliyat olmak isteyenler, daha risksiz bir ameliyat olmak isteyenlere alternatif sunuyoruz. Bu parayı ben mi alıyorum? Hayır. Kendileri isterlerse devlet malzemeleri değil, özel malzemelerin parasını kendileri karşılıyor” dedi.