05 Kasım 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul9°C
  • Bursa5°C
  • Antalya15°C
  • İzmir12°C

MİKROBİYOM VE SAĞLIK

Adını ilk olarak 2008-2009 yıllarında İnsan Mikrobiyom Projesi ile duymaya başladığımız mikrobiyom kavramı son on yıldır oldukça gündemde.

Mikrobiyom ve sağlık

07 Eylül 2020 Pazartesi 12:35

 

Bu konu ile ilgili tüm detayları öğrenmek ve içindeki mikrobiyom dünyasını tanıyabilmek için bu yazıyı okumaya devam edin...

Mikrobiyom Nedir?

Bu dünya, hayatımıza ilk olarak tanımlanmış bir habitattaki, ağız, vajina, cilt, bağırsak gibi, mikroorganizma topluluğunun karşılığı olarak mikrobiyota kavramı ile girdi. Daha sonra yapılan çalışmalarda sadece mikroorganizmalar değil aynı zamanda bu mikroorganizmaların genomları, genom ürünleri, çevre etkilerinin de var olduğu ve bunların ağırlıklı olarak bağırsaklarda kolonize olduğu anlaşıldı. Böylece artık içindeki bu dünya, mikrobiyom adı altında konuşulmaya başlandı.

İnsan genomu yaklaşık 23.000 genden oluşurken mikrobiyom, konağın fonksiyonlarının çoğunun yerini alan binlerce metabolit üreten 10 milyondan fazla genini kodluyor. Vücudundaki mikroorganizmaların sayısı ise sahip olduğun hücrelerinin sayısından 1.3 kat daha fazla. Mikroorganizmaların toplam ağırlığı ise 2 kg civarında.

Mikrobiyomun üçte birine yakını diğer insanlarınkine benzese bile mikrobiyal çeşitliliğin tıpkı parmak izin gibi sadece sana özel!

Mikrobiyomu Neler Etkiler?

Mikrobiyomun nasıl şekilleniyor? Her şey anne karnında mı başlıyor? Anne karnı steril mi, değil mi? Bu konularda, özellikle mikrobiyomun ilk olarak nasıl şekillendiğini gösteren karşıt çalışmalar var. Ancak, çoğu çalışma anne karnının bebeğin mikrobiyal çeşitliliğini etkileyebileceğini gösteriyor. Daha sonra, yaşamın ilk 3 yılında mikrobiyomun gelişimi neredeyse tamamlanıyor.

Doğum Şekli: Normal veya sezaryen doğum ilk aşamadaki mikrobiyom kolonizasyonu için önemli farklılıklar oluşturur.

Anne Sütü Alımı: Yaşamın ilk 3 ayında anne sütü almış olmak mikrobiyomdaki çeşitlilik üzerinde olumlu yönde önemli etkiye sahip.

Beslenme:  Katı besinlere geçiş ile mikrobiyomda çeşitlilik gözlemlenmeye başlar ve hayat boyu tercih edilen besinlerle bu değişim devam eder.

Kullanılan İlaçlar: Antibiyotikler, zararlı mikroorganizmaları öldürürken aynı zamanda yararlı mikroorganizmaları da öldürür. Bu durum, mikrobiyom üzerinde hasar bırakır.

Çevre Koşulları: Çevre koşulları ve coğrafya, beslenme biçimini etkilediği için mikrobiyom üzerinde etkiye sahip.

Geçirilen Hastalıklar: Geçirilen hastalıklar mikrobiyomunu değişime uğratabilir ve bu durum bağışıklık fonksiyonları üzerinde uzun süreli etkilere neden olabilir.

Yaşam Tarzı ve Kalitesi: Kırsal veya kentsel bir ortamda yaşamak, yaşam alanının kimlerle paylaşıldığı ve evcil hayvanlar mikrobiyom profilini etkiler.

Mikrobiyomun Önemi

Mikrobiyom, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, patojen bakterilerin kolonizasyonunu engellemesi, besin emilimini ve metabolizmasını etkilemesinden dolayı sağlığın üzerinde oldukça etkili.

Mikrobiyomdaki bakterilerin dengesinin ve dağılımının bozulması disbiyozis olarak adlandırılır. Bu durumda bağırsaklarındaki yararlı bakterilerin sayısı azalır, zararlı bakterilerin sayısı artar. Mikrobiyal disbiyozis gastrointestinal hastalıklar, inflamatuar hastalıklar, kolon ve gastrik kanser, alerji, egzama, astım, obezite, depresyon, Parkinson Hastalığı, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklarla ilişkilidir.

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki; mikrobiyomunda meydana gelen değişiklikler hastalığının patofizyolojisine katkıda bulunuyor, gelişen komplikasyonları, hastalığın prognozunu etkiliyor. Bu da demek oluyor ki; bağırsak sağlığını ve mikrobiyal çeşitliliğini dengede tutabilirsen hastalıkların oluşmasını önleyebilirsin.

O zaman mikrobiyoma dayalı tanı, tedavi/korunma mümkün mü? Hastalıklara tanı koymak olmasa bile hastalıklardan korunmanın pek tabi mümkün olabileceği yapılan çalışmalarda görülüyor. Yapman gereken tek şey ise; mikrobiyomunun analizini doğru yöntemlerle elde etmek ve mikrobiyomunu modüle etmek!

Mikrobiyomunu Nasıl Sağlıklı Hale Getirebilirsin?

Analiz; birçok durum ve amaç için birçok veriyi bir araya getirmek ve farklı disiplinlerden bir araya gelen kişilerin bu verileri yorumlaması demektir. Bu nedenle mikrobiyom testi değil mikrobiyom analizi yaptırman gerekiyor. Bunun için de 16S rRNA tekniğini kullanarak yeni nesil teknolojileri hedef alıp sağlık etiği ve değerlerine bağlı kalarak mikrobiyom bilimini ilerletmek ve kişiselleştirilmiş sağlık teknolojileri üretmek adına kurulan Türkiye'deki ilk ve tek şirket olan ENBIOSIS ile mikrobiyom analizini alarak yola çıkabilirsin…

Uygun koşullarda alınmış dışkı numune örneğinden uygun DNA genetik materyal alınarak, yeni dizileme cihazlar kullanarak dizilemesi yapılır. Analiz sonuçları, yapay zeka teknoloji ile bir rapora dökülür ve yorum yapılır.

Mikrobiyomun ne kadar sağlıklıya yakın, ne kadar çeşitliliğe sahipsin, yaşının sahip olduğu mikrobiyom yaşına mı sahipsin, çeşitli hastalıklara yatkınlığın ne durumda gibi sorularının cevabını mikrobiyom analizi ile öğrenebilirsin.

Bu analiz ile, iç dünyanda var olan eksiklikleri anlayabilir, buna bağlı olarak da kendini nasıl daha sağlıklı hale getirebileceğinin çözüm yollarını aramaya başlayabilirsin!

Mikrobiyom ve Beslenme

Çelişkili sonuçları olmayan, mikrobiyomunun modülasyonunda %60-65 oranında oldukça etkili olan bir yöntem var: sahip olduğun beslenme alışkanlıkların. Yapılan bir çalışmada; bir kişinin 10 gün boyunca sadece fast food tüketiminin sonucunda, mikrobiyal çeşitliliğin %40 oranında azaldığı, bin bakterisini kaybettiği ve mikrobiyal dengesinin eski haline bir yıl sonra gelebildiği belirtiliyor. Ayrıca, 3 gün boyunca sıvı detoks diyeti uygulamanın mikrobiyal çeşitliliği azalttığı, bazı önemli bakterileri azalma eğilimine götürdüğü, sağlıklı bakteri olarak adlandırdığımız Akkermansia’ları azalttığı görülmüştür.

Kişiselleştirilmiş beslenmenin önemi de Cell’de yapılan çalışma ile daha iyi anlaşıldı. Şöyle ki yapılan çalışmanın sonucunda, aynı yemekleri yiyen insanların bile, yemek sonrası kan şekeri seviyelerinde değişkenlik olabileceği görüldü. Ayrıca; diyet alışkanlıkları, fiziksel aktivite ve bağırsak mikrobiyotası gibi parametreleri entegre eden kan şekeri yanıtının doğru bir öngörücüsü yardımıyla oluşturulan kişiselleştirilmiş diyetlerin, yemek sonrası kan şekerini ve uzun vadeli metabolik sonuçlarını başarılı bir şekilde düşürebileceği görülmüştür. Gerçekten de sana ve mikrobiyomuna uygun, özel bir şekilde hazırlanmış diyet gerçekten de olumlu sonuçlar getirebilir gibi gözüküyor.

Burada önemli olan, mikrobiyomunun analizinin doğru yöntemlerle analiz edilmesi ve analiz sonuçlarının sana özel olarak sürekli olarak takip edilmesi!

Yaptırdığın ENBIOSIS mikrobiyom analiz raporun, alanında uzman mikrobiyologlar, doktorlar, biyoinformatik uzmanları ve diyetisyenler ile multidisipliner bir şekilde çalışılarak yorumlanır ve daha sonra mikrobiyomuna uygun besinlerle kişiselleştirilmiş beslenme rehberin oluşturulur.

Biz ENBIOSIS ailesi olarak sahip olduğumuz bilim ve teknoloji ile senin için hep buradayız!

KAYNAKLAR

The Human Microbiome Project

Therapeutic manipulation of the microbiota: past, present, and considerations for the future

Birth Mode, Breastfeeding, Pet Exposure, and Antibiotic Use: Associations With the Gut Microbiome and Sensitization in Children

American Gut: an Open Platform for Citizen Science Microbiome Research

Problems with the concept of gut microbiota dysbiosis

Diet and the Human Gut Microbiome: An International Review

Association of dietary fibre intake and gut microbiota in adults

Personalized Nutrition by Prediction of Glycemic Responses

Diet–microbiota interactions and personalized nutrition

You are what you eat: diet, health and the gut microbiota

Yorumlar
SON DAKİKA