05 Kasım 2024
  • Ankara-2°C
  • İstanbul11°C
  • Bursa6°C
  • Antalya13°C
  • İzmir10°C

MESLEK ODALARINDAN İCRA YOLUYLA AİDAT TAKİBİ

Meslek odaları, meslekle irtibatı kopan mensuplarını aramıyor sormuyor, yıllar sonra birikmiş aidatları faizle katlayıp, icrayla tahsil ediyor.

Meslek odalarından icra yoluyla aidat takibi

06 Ekim 2020 Salı 08:02

 

İstanbul'da eski bir diş hekiminden 24 yıl sonra icra yoluyla birikmiş aidat alındı. Bir aile hekimi on yıldır Tabipler Odasından çıkamadığını söyledi. 

Türk Tabipler Birliğine tepki her geçen gün artarken, odaların haklarını korumakla sorumlu olduğu mensuplarını aidat zorbalığıyla mağdur ettiği belirlendi. İstanbul'da eski bir diş hekimine 27 yıl sonra tebligat gönderildi.

Fakülteyi bitiren gençler, mensubu olduğu mesleğin kartını taşıyabilmek için alelacele odaya gider ve kayıtlarını yaptırır. "Ben mimarım, mühendisim" demenin yolu budur zira.

Meslek Odalarına üye olmanın bir şartı vardır: Aidat. Bu konuda tavizsizdirler, ne gerekiyorsa yaparlar. Mensubunu borç hususunda ikaz etmek yerine, birikmesini bekler, faiziyle alırlar.

Zaten odayla değil avukatı ile muhatap olursunuz ve onlar şişen hesabı icraya taşımakta ustadırlar.

"O zaman kaydımı silin, odadan çıkayım" derseniz "Önce borcunu öde" derler, "ondan sonra!"

Mesleği yapıp yapmaman da önemli değildir.

İŞLEME KONMAYINCA.

Bazısı bir süre mesleği icra etmiş, sonra kulvar değiştirmiştir. Odaya gidip sildirmediği için çalışıyor görünür kayıtta. Bir kısmı ise mektupla ayrılma dilekçesi yollar. Ancak odaların kurt elemanları bunları işleme koymaz.

Odalara kayıt bedavadır ama çıkmak servete mal olur. Gençlerin mezuniyet hevesi pahalıya patlar.

Oda "önce borcunu sıfırla" çözümsüzlüğünün ardına sığınır, faizi artsın diye oyalar.

Halbuki Vergi Dairesinden kimin işsiz kaldığı, kimin mükellef olduğu anlaşılabilir kolayca. Yine SSK bilgilerine bakılarak mesleğini bir firmada ücretli olarak icra edip etmediği de çıkar ortaya.

ELİNİ KAPTIRAN KOLUNU

İşi tıkırında olan meslek mensupları aidatlarını öder, problem yapmazlar. Ama bir de umduğunu bulamayanlar vardır ki, zaten küskün ve zordadırlar.

Girin formlara, bilhassa TMMOB ile mühendis ve mimarlar arasında birikmiş aidat sıkıntısı konu oluyor. Zaten eli darda olan insanlar köşeye sıkıştırılıyor.

Peki zaman aşımı?

2010 yılında İzmir Çevre Mühendisleri Odasına üye olan ancak 2018'e kadar mesleğini icra etmeyen ve oda imkanlarından faydalanmayan bir mühendis icra ile karşı karşıya kalıyor. O da Kamu Denetçiliği Kurumuna (KDK) şikayette bulunuyor.

KDK; başvuranın aidat ödemesinde zaman aşımı kuralının yürütülmesi için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine (TMMOB) yönelik "tavsiye kararı" yolluyor.

Odaların profesyonel militanları var, formlarda şikayet yazanlara adeta saldırıyor, linç edip bunaltıyorlar.

ÇEYREK ASIR SONRA

Ve bir diş hekimi hikayesi.

Piyasada, çalışan hekimlerin aidatlarını genellikle polikliniğin muhasebe servisi takip eder. Hekimin yatıp yatmadığından haberi olmaz. Bir hekim, 93 yılında mesleği bırakıyor, Diş Hekimleri Odası 96 yılında ortaya çıkıyor ve icra ile dört yıllık alacağını tahsil ediyor. Hekim, böyle bir şey tekrar yaşanmasın diye odaya bir mektup yolluyor, ilgili evraklarla birlikte "Artık mesleği yapmadığını ve kaydının silinmesini" talep ediyor.

Bir problem yok gibi görünüyor. O da unutup gidiyor.

Ve tam 24 yıl sonra birikmiş aidatlar faiziyle birlikte tekrar karşısına çıkıyor, icra acımasız son beş yıllık kısmını anında tahsil ediyor. Hekim odaya gidiyor "evet biz sizin dilekçenizi almıştık, mesleği bıraktığınızı biliyoruz ama ilgili formu (üstünde adı soyadı vs yazan a-5 ebadında sıradan bir kağıt) doldurmamışsınız" diyorlar. Demek eliyle yazdığı ve ıslak imza attığı dilekçe, çalıştığı firmanın antetli takdim yazısı, SSK dökümü ve bordrolar odanın uyduruk kağıdını tutmuyor.

GİREN KURTULAMIYOR

Zaten yıllarca ne aramış ne sormuşlar. Ne bir kongreye davet etmiş ne bir yayın yollamış ne de seçimlere çağırmışlar. Sonra tefeci gibi borç katlayıp can yakıyorlar.

Adresini kaybetmişiz diyebilirler ama icra takibine gelince kapıya dayanmayı biliyorlar.

Müşteki itiraz ediyor, oturalım bir konuşalım diyor. Ancak odada muhatap yok, memurlar bir şeye karışamıyor. Açtığı telefonlara "önümüzdeki kurula, önümüzdeki kurula" diye baştan savma cevaplar veriliyor.

Düşünebiliyor musunuz, taa 1996'dan beri ayrılmak istiyor, ilişiğini kesemiyor.

Ödediği haksız paralar da cabası.

Demek Harbiye gibi bir semtte milyon dolarlık katlarda böyle oturuluyor.

İşin garip tarafı sömürü ile semirenler "emekçi nutuklarını" kimselere bırakmıyor.

BAZI ODALARIN YILLIK ÜYELİK ÜCRETLERİ:

Tabipler Odası: 478 lira

Diş Hekimleri Odası: 300 lira

Makine Müh. Odası: 180 lira

Mimarlar Odası: 360 lira

AİLE HEKİMLERİ RAHATSIZ

"EŞLER BİLE BOŞANIYOR BİZ AYRILAMIYORUZ!"

Bir diğer oda mağduru Dr. Hüseyin Yılmaz. Esenyurt'ta aile sağlığı merkezinde çalışan Yılmaz, katakulli ile üye yapıldığı İstanbul Tabip Odasından tam on yıldır çıkamıyor. Kendisinden dinliyoruz: Sarıyer Devlet Hastanesinde çalışırkan 2010 Kasım ayında aile hekimliğine geçtim. İstanbul Tabip Odası, hastaneye adımıza ücretsiz Hekim Forum diye bir dergi gönderiyordu. Telefon ettim, derginin yeni adresim olan Esenyurt'taki aile sağlığı merkezine gönderilmesini istedim. Benden bir dilekçe ile başvuruda bulunmamı söylediler. Meğer bu tarihte odaya üyeliğim yapılmış. Dergi elime hiç ulaşmadı. Odaya üye olduğumu aidatının ödenmesi gerektiği yönünde tebligat gelince öğrendim. 2013 yılında üyeliğimin sonlandırılması için dilekçe verdim. Aile hekimlerinin odaya kayıt mecburiyetinin bulunmadığına dair yazı ilettim. Tabip Odasından "12 Eylül baskıcı yönetiminin, kamuda çalışan hekimlerin odalara üye olmasını, örgütsüz, dayanışmasız kalmasını sağlamak için değiştirdiği 6.023 sayılı TBB Yasası'nda çizilen çerçevenin aile sağlık merkezlerinde çalışan bazı hekimler için tabip odalarından istifa etme yolu olarak kullanıldığını üzülerek görüyoruz. Bu istifaları mevcut yasa, yürütme ve yargı kararları gereği kabul etmeyeceğimizi bildiriyoruz" diye cevap geldi. BİMER'e yazdım, kanuni prosedür nedir diye sordum, mevzuatta aile hekimlerinin odaya üyeliğinin mecburi olmadığına yönelik bilgi geldi. Araştırma yaptım. Bazı illerin Tabip Odaları, aile hekimlerinin üyeliğini mecburi tutmuyor. İstanbul Tabip Odası ise dayatıyor. Mahkemeye gitsen yıllar alacak. Benim gibi yüzlerce mağdur var. Eşler bile anlaşamadığı için mahkemeye gidip boşanabiliyor, biz odadan ayrılamıyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Ben size mecbur muyum?

ÖZELLERE MECBURİ

Kanuna göre özel hastanelerde çalışan bütün hekimlerin odaya kaydolması mecburi. Türk Tabipler Birliğinin 100 bin civarında üyesi var. Ülkedeki hekimlerin yüzde 90'ına yakını üye. Hekim sayısının 200'ü aştığı yerlerde oda kurulabiliyor. Türkiye genelinde 70 tabip birliği bulunuyor. TTB'ye üyelik aidatı, kamu kurumlarında görev yapanlar için 300, özel kurumlarda çalışanlar için 478 lira. Hekimler her türlü tescil ve onay işlemleri için birliğe 153 lira ödüyor. Sadece üye kimlik kartı yenileme ücreti 67 lira. Tabipler Birliği, doktorlardan her yıl en az 50 milyon liraya yakın para tahsil ediyor.

FATİH SELEK / Türkiye Gazetesi

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA