Proje hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Gülşah Çeçener, tamamladıkları doktora tezi ile tedavisi çok zor olan ileri evre meme kanserinde önemli bir adım oluşturduklarını söyledi.

Meme kanserinin tedavisi sırasında kullanılan ilaçlara direnç geliştiğini vurgulayan Çeçener; "Bu ilaç direncinin aşılabilmesi için ileri evre meme kanserinin tedavisinde kullanılan güncel bir ilacın formülasyonunu değiştirerek ilaca dirençli meme kanseri hücre hatlarında kanserli hücrelerin programlı ölümünü sağladık. Üstelik normal hücrelere zarar vermeden bu işlemi gerçekleştirdik. Bu süreci hayvan modelleriyle de desteklediğimiz ileri projelerle devam ettirerek etkin bir ilacın geliştirilmesine katkı sağlamayı planlamaktayız. Kanserin etkin tedavisi için oluşan ilaç direncini aşabilmek en önemli hedefimizdir. Araş. Gör. Gamze Güney'in Doktora tezi kapsamında gerçekleştirilen çalışmamız; Nanoparçacıklar kullanılarak formülasyonu değiştirilen bir PARP inhibitörünün ileri evre meme kanseri hücrelerinde oluşan ilaç direncini aşarak hücrelerin programlı ölümünü gerçekleştirmesi, kanserli hastalarda etkin tedavi konusunda ümit vaat edici önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.  Bu çalışma ile İleri evre agresif seyreden BRCA mutasyonu taşıyan meme kanserli hastalara verilen tedavinin etkinliğini in vitro (hücre kültürü) düzeyindeki çalışmamız ile, ilk kez başarıya ulaştırdık. Uluslararası çalışmalarda kanserli hücrelerde ilaçlara direnç geliştirme ve etkin tedavi modelleri çok yeni ve önemli bir araştırma konusudur. Bizim doktora projemiz bu alanda yapılan özgün değeri yüksek ilk çalışma oldu. Tezimiz Uludağ Üniversitesi'nin Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Son yıllarda geliştirilmiş akıllı ilaçların bireye özgün tedavisinin etkinliğini arttırmaya yönelik planlanan çalışmamızda elde ettiğimiz bulgular, hastalarda etkin tedavi sağlanabilmesi adına ümit vaat edici bir gelişme olarak değerlendirilebilir" dedi.

PROJE İLERLEMEYE DEVAM EDECEK

Bundan sonra süreçte hayvan deneyleri ile elde edilen bulguların geçerliliğini kanıtlayacaklarını kaydeden Prof. Dr. Çeçener; "İlgili süreçlerin tamamlanmasını takiben yeni ilaç geliştirme adımları ilerletilerek sonraki adımlarda insanlarda denenmesi mümkün olabilecektir. Bu aşamadan sonraki süreçler oldukça zorludur. Umarım gerekli bütçeleri elde ederek ekibimize ilgili uzman arkadaşlarımızı da dâhil ederek araştırmalarımızı ilerletebiliriz.  Bu ilk aşama çok önemliydi. Bu aşamanın geçilememesi durumunda ilerlemek zaten mümkün değildi. Biz başarılı bir tez içeriğindeki bulgularla ilk adımı attık. Bundan sonra da uygun proje bütçesini elde ettiğimiz anda ilerlemeye devam edeceğiz. Ödülün bizim uzmanlık alanımızda gerçekleştirilen doktora tezine verileceğini duymak oldukça gurur vericiydi. Yükseköğretim Kurulu'muzun düzenlediği bu önemli platformda üniversitemizi temsil etmek çok onur verici oldu. Özellikle layık görüldüğümüz ödülün YÖK'ün verdiği en prestijli ödüllerden birisi olması da bizi ayrıca mutlu etti. Biz yıllardır kanserin biyolojisi ve genetiği konusunda benzer çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu alanda yapılmış kapsamlı çalışmalara değer verilmiş olması tüm ekibimizi mutlu etti. Anabilim dalımızda bilim ve hizmet tutkusuyla çalışan tüm çalışma arkadaşlarıma yeni bir heyecan kattı. Çünkü hepimiz aynı disiplinle uluslararası standartlarda çalışıyoruz. Bu sayede, Doktora derecesine sahip tüm lisansüstü öğrencilerimiz birçok projede görev alıp uluslararası çok sayıda makaleye sahip olarak mezun oluyorlar. Ayrıca, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında eğitim görmek üzere Anabilim Dalımıza yerleştirilen doktora öğrencimizin en iyi şekilde yetiştirilmesine katkı sağlayarak Sakarya Üniversitesi'ne bizim disiplinimizi taşıyan bir öğretim elemanı kazandırdığımız için de, köklü bir üniversite olan Uludağ Üniversitesi'nin mensubu öğretim üyesi olarak gururluyum" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ÖZEL TEBRİK

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen ödül töreni hakkında kendisine sık sorulan "Cumhurbaşkanımız ile ne konuştunuz sorusuna" da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Gülşah Çeçener, sahnede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birkaç dakikalık sohbet etme imkânı bulduklarını belirtti. Çeçener o anları; "Ödül takdimi sırasında Cumhurbaşkanımız ile kısa süreli sohbet etme şansı bulduk. O sırada meme kanseriyle ile ilgili çalışıyorsunuz ve Bursa'da bu çalışmaları yürütüyorsunuz. Sizleri tebrik ediyorum dedi. Başarılar diledi" şeklinde aktardı.