22 Kasım 2024
  • Ankara14°C
  • İstanbul18°C
  • Bursa21°C
  • Antalya17°C
  • İzmir19°C

MAMOGRAFİDE YENİ DÖNEM!

Ancak yoğun meme yapısı olan kadınlarda gözden kaçan kitleleri bulmak, o kadar da kolay olmuyor. Bu alanda geliştirilen tomosentez dijital ...

Mamografide yeni dönem!

15 Kasım 2011 Salı 23:06

Ancak yoğun meme yapısı olan kadınlarda gözden kaçan kitleleri bulmak, o kadar da kolay olmuyor. Bu alanda geliştirilen tomosentez dijital mamografi, sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırıyor

Geçen gün Radyolog Profesör Dr. Mehtap Tunacı’yla sabah erken saatte İntermed’de odamda sohbet ediyorduk. Meme kanseri erken tanısının öneminden konuşuyorduk. Yeni kullanıma sunulan tomosentez dijital mamografinin erken teşhisteki rolünü anlattı. Mehtap Hoca’nın anlattıkları bu yeni bilgileri aynen aktarıyorum.


“Meme kanseri kadınlarda en sık görülen tür olup, hayat boyu meme kanserine yakalanma oranı 8 kadında 1’dir. Erken meme kanseri henüz 1 cm.’den küçük olup elle muayenede saptanamayan, koltuk altı lenf bezleri dahil olmak üzere vücudun herhangi başka bir yerine gitmemiş olan kanserdir. Erken tanı çok önemli olduğundan tüm dünyada kanserle savaş amacıyla kurulmuş bilimsel toplulukların çoğu 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi kontrolü önermektedir.


Mamografi; X ışınıyla çalışan ve bu nedenle fazla kullanımıyla meme dokusuna zarar verebilecek bir görüntüleme çeşididir. Ancak erken evre meme kanserlerinde gözlenen mikrokalsifikasyonları saptamakta en etkili yöntemdir.

Yeni yöntem ne getiriyor?


Mamografide meme kanseri tanısında güçlük çekilen olgular, süt dokusu yoğunlukları fazla olan yoğun meme yapılarıdır. İki boyutlu bir görüntüleme yöntemi olan klasik mamografilerde kitleler süt dokularıyla örtülerek gözden kaçabilirler.
Yıllar süren araştırmalar sonucu hizmete sunulan tomosentez dijital mamografi; işte bu sorunu ortadan kaldırmak için geliştirilmiş dijital bir yöntem. Klinik kullanımı Avrupa ve ABD’de olduğu gibi, ülkemizde de yeni. Mamografi görüntüleri yine normal dijital mamografi çekimindeki gibi meme dokusunun bir pedalla sıkıştırılmasıyla X ışını kullanılarak elde edilir. Ne yazık ki memeyi sıkıştırmadan mamografi çekmek mümkün değildir. Tomosentez dijital mamografide sıkıştırma gücü daha azdır. Çekim sırasında memeye sadece gerektiği kadar basınç uygulanır. Böylece bazı hastaların kabusu olan mamografi çekimleri, fazla basınç uygulanmadan ve acı vermeden bitirilmiş olur, çekim süresi de daha kısadır.

Doğru tanı oranını artırıyor


Tomosentez dijital mamografinin normal mamografiye göre en büyük üstünlüğü temelde iki boyutlu değil, üç boyutlu bir görüntüleme yöntemi olmasıdır. Meme dokusunun içini ince ince dilimler halinde görmek mümkündür. Dijital mamografide tek görüntü elde edilirken, tomosentez dijital mamografide verilen doz miktarı değişmeden memenin büyüklüğüne göre değişmek üzere bir çekimde yaklaşık 60-80 görüntü elde edilir. Bu sayede süt dokularıyla üstü örtülebilecek ve bu nedenle gözden kaçabilecek kanser kitlelerini görmek kolaylaşır. Böylece meme kanserinde doğru tanı oranı artırılabilinir, meme kanseri tanısı kolaylaşırken, doğabilecek hatalar ve yanlış tanı da engellenebilir.


Tomosentez dijital mammografide önemli bir nokta da, daha fazla görüntü elde edilirken, kullanılan X ışını miktarının artmamasıdır. Eski mamografi yöntemlerinde; ilave incelemelerin yapılmasıyla hastaya verilecek X ışını miktarı artarken, tomosentez dijital mamografilerde bu ilave işlemlere ihtiyaç kalmayacağından kullanılacak X ışını miktarının azalabileceğini söylemek yanlış olmaz.
Sonuç olarak; tomosentez dijital mamografi, mamografi alanındaki en son teknolojik gelişme olup; tüm bu avantajlarıyla özelikle yoğun meme dokusu bulunan kadınlarda erken tanıda umut veren, hastanın kolayca tolere edebildiği, konforlu bir dijital mamografi yöntemidir.”

Dr. Hasan İnsel

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA