Geçtiğimiz Cuma günü İlçe Sağlık Müdürlükleri tarafından ilçe sınırları dâhilinde faaliyet gösteren psikologların faaliyet gösterdikleri mahallerde denetim yaptıklarına şahit olduk. Yapılan bu denetimlerde ise psikologların bir hekime bağlı olarak çalışma belgelerinin mevcudiyeti sorgulanarak aleyhe işlemler tesis edildi. Peki gerçekleştirilen tüm bu işlemler ne derece hukuki idi inceleyelim.
Sevgili Sağlık Aktüel okurlarımızla öncelikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün 118846/622.02/E.144250 sayılı yazısını paylaşmak isterim.
İlgili yazına öncelikle İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’ine atıfta bulunulmuştur.
Yönetmeliğin 4 üncü maddesi
“… t) (Ek:RG-9/6/2020-31150-C.K-2626/2 md.) İş yeri: Ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin ya da girişimin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan, kara ya da su üzerindeki açık veya kapalı alanda bulunan sabit ya da mobil yerleri,
…“ hükmünü,
6 ncı maddesinin birinci fıkrasında “Yetkili idarelerden usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan işyeri açılamaz ve çalıştırılamaz. İşyerlerine bu Yönetmelikte belirtilen yetkili idareler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili meslek kuruluşları tarafından özel mevzuatına göre verilen izinler ile tescil ve benzeri işlemler bu Yönetmelik hükümlerine göre ruhsat alma mükellefiyetini ortadan kaldırmaz. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan açılan işyerleri yetkili idareler tarafından kapatılır.” ve üçüncü fıkrası “İşyeri açmak isteyen gerçek veya tüzel kişiler, işyerlerini bu Yönetmeliğe uygun olarak tanzim ettikten sonra Örnek 1 ve 2’de yer alan durumlarına uygun formu doldurarak yetkili idareye başvurur.” hükmü, ve 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında “Bu Yönetmelik kapsamına girmesine rağmen adı ve nitelikleri belirtilmeyen sıhhî bir işyerinin açılması halinde, benzeri işyerleri için öngörülen esaslara göre işlem yapılır.” hükmü bulunulduğu belirtilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü yayınlamış olduğu yazısının son paragrafında ise "Danıştay Onyedinci Dairesinin 19/04/2016 tarihli ve 2015/10915 Esas, 2016/3010 Karar sayılı kararı ve Sağlık Bakanlığının 29/03/2018 tarihli ve E.1860 sayılı yazısı kapsamında; özel mevzuatı uyarınca kurulan sağlık kurumları ve kuruluşlarında istihdam edilenler hariç olmak üzere sağlık danışmanlığı, egzersiz danışma merkezi, özel fizyoterapi danışma merkezi, fizyoterapi sağlıklı yaşam merkezi, fizyoterapistlik, diyetisyenlik, psikologluk, psikolojik danışma merkezi, dil ve konuşma terapistliği, odyologluk, iş ve uğraş terapistliği, podologluk, aile danışmanlığı ve yaşam koçluğu faaliyet konularına ait münferit çalışma yerlerinin İşyeri Açma ve Çalışma Mevzuatı kapsamında ve Yönetmelik’in 9 uncu maddesi uyarınca ruhsatlandırılabileceği; ancak buralarda tıbbi cihaz kapsamına giren cihazların kullanılamayacağı ve tıbbi amaçlı olan, tanı ve tedaviye yönelik herhangi bir faaliyette bulunulamayacağı; ayrıca ilgili faaliyet konularının kendi mevzuatı uyarınca ilgili kurumlar tarafından da denetlenmesinin mümkün olduğu değerlendirilmektedir.” Şeklinde ifadeler ile çalışma bakanlığınca ruhsatlandırılmasını öngörmüştür.
Aslında başlı başına bu yazı dahi Psikologların belediyelerce ruhsatlandırılacağını ortaya koysa da Siz sevgili okurlarımızın kafa karışıklığını giderebilmek adına Ankara BİM, 7. İDD, E. 2021/1347 K. 2021/2136 T. 10.11.2021 tarihli kararını da açıklayacağım. Anılan kararda açıkça klinik psikologların ve konuşma ve dil terapistlerinin, 'uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak yapabileceği işler' ve 'uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olmadan hizmet verilebilecek hastalık olmayan durumlar' olarak iki farklı çalışma alanları bulunduğu belirtilmiştir. Bu doğrultuda da klinik psikolog hizmeti verilen işyerinde "uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olmadan hizmet verilebilecek hastalık olmayan durumlar" kapsamında hizmet verebilmesine yasal bir engel bulunmadığı ifadelerinin altı defaten çizilmiştir. Son olarak ise Yüksek Mahkeme mevzuatın Klinik Psikologlar aleyhine çalışma özgürlüğünü kısıtlayacak biçimde ve aksi yorumla işlem tesis edilemeyeceğini belirtmiştir.
Sonuç itibarıyla, bir “Ruh Sağlığı Yasası” oluşturulmadan klinik psikologların çalışma hürriyetinin kısıtlanamayacağı ortadır. Dolayısıyla aksi yönünde işlemlerin tesisi halinde, tesis edilen bu işlemlerin ortadan kaldırılması amacıyla süresi içerisinde idari yargıya başvurulması ve işlemin yürütmesinin durdurulmasının talep edilmesini tavsiye ederiz.
Saygılarımla.
Av. Türkan Demir
05530821224
Mail: [email protected] & [email protected]
Web: www.burgachukuk.com
Sağlık Aktüel - www.saglikaktuel.com
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Sağlık Aktüel’e (www.saglikaktuel.com) aittir. İzin alınmadan aktif bağlantı kurulsa bile içerik kullanılamaz. Yapılan alıntılar için 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca yasal işlem uygulanacaktır.