25 Kasım 2024
  • Ankara-1°C
  • İstanbul4°C
  • Bursa2°C
  • Antalya7°C
  • İzmir5°C

KİŞİYİ MADDE BAĞIMLILIĞINA GÖTÜREN DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Kul­la­nım ya­şı dü­şen ve yay­gın­lı­ğı her ge­çen gün ar­tan madde bağımlılığı, ki­şi­nin ya­şa­mı­nı olum­suz et­ki­le­mek­le bir­lik­te top­lu­ma da cid­di za­rar­lar ve­ri­yor.

Kişiyi madde bağımlılığına götüren doğru bilinen yanlışlar

21 Ağustos 2014 Perşembe 13:08

Uz­man­lar ba­ğım­lı­lıkla savaşı her alan­da sür­dü­rür­ken ki­mi doğ­ru bi­li­nen yan­lış­lar mü­ca­de­le­yi zor­laş­tı­rı­yor. Bu yan­lış­lar so­ru­nu da­ha da kar­ma­şık ha­le ge­ti­ri­yor.

İn­sa­noğ­lu bil­me­di­ği şey­ler­den kor­kar. Bir ko­nu ne­ka­dar az ko­nu­şu­lur­sa o ka­dar az bi­li­nir, ne ka­dar az bi­li­nir­se on­dan o ka­dar çok kor­ku­lur ve o ko­nu ile il­gi­li “ef­sa­ne­le­r” olu­şur.

Top­lum ola­rak ba­ğım­lı­lık ile il­gi­li ko­nu­la­rı ko­nuş­ma­mak, ba­ğım­lı bi­rey­le­ri yar­gı­la­mak, ba­ğım­lı ki­şi­le­rin top­lum­dan so­yut­lan­ma­sı­na ne­den ola­cak dav­ra­nış­lar­da bu­lun­mak as­lın­da doğ­ru bi­li­nen ba­zı yan­lış­lar­dan kay­nak­la­nı­yor. Üs­kü­dar Üni­ver­si­te­si NPİS­TAN­BUL Nö­rop­si­ki­yat­ri Has­ta­ne­si uz­man­la­rın­dan Psi­ki­yat­rist Yrd. Doç. Dr. Ser­dar Nur­me­dov, ba­ğım­lı­lık­la mü­ca­de­le­de ön­ce top­lum ola­rak doğ­ru bil­di­ği­miz yan­lış­lar­dan kur­tul­ma­nın ge­rek­li­li­ği­ne dik­kat çek­ti. Psi­ki­yat­rist Yrd. Doç. Dr. Ser­dar Nur­me­do­v’­la ba­ğım­lı­lık­la mü­ca­de­le doğ­ru bi­li­nen yan­lış­la­rı ko­nuş­tuk…

Ba­ğım­lı­lık ira­de­siz­lik mi?

Be­yin gö­rün­tü­le­me im­kân­la­rı­nın ol­ma­dı­ğı dönemlerde, bağımlılık psikiyatri uzmanları tarafından davranışçı yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılıyordu. Muhtemelen bu inanış oradan kaynaklanıyor. Oysaki beyin görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığı çalışmalar, beynin haz ve ödül merkezlerinin olduğunu ve salt irade ile bu merkezlerin kontrol altına alınamayacağını göstermektedir.

Ba­ğım­lı ol­mak için ap­tal ol­mak mı ge­re­kir!

Her gün bin bir tür­lü ya­lan-do­lan­la, po­li­se ya­ka­lan­ma ris­ki ile kar­şı kar­şı­ya ka­lıp akıl al­maz yön­tem­ler­le bir son­ra­ki doz için pa­ra bul­mak ze­kâ ve akıl ge­rek­ti­rir. Ba­ğım­lı­lar ze­ki­dir, la­kin ze­kâ­la­rı­nı yan­lış yön­de kul­la­nır­lar.

Te­da­vi­de esas he­def nedir?

Ün­lü bir ya­zar “Si­ga­ra­yı bı­rak­ma­da ne var? Ben her ak­şam ya­tar­ken bı­ra­kı­yo­ru­m” la­ti­fe­si ile bi­ze çok önem­li bir ger­çe­ği gös­ter­mek­te­dir.
Te­da­vi­de esas, bı­rak­tır­mak de­ğil, tek­rar al­ma­ya baş­lanıl­ma­sı­na en­gel ol­mak­tır. Zi­ra ba­ğım­lı olan­lar bi­lir­ler; ha­yat­la­rı bo­yun­ca bir­çok kez bı­ra­kır ve bı­rak­mak için bir­çok yol de­ner­ler, ama ge­rek­li te­da­vi­yi al­ma­dan tek­rar baş­la­ma­nın önü­ne ge­çe­mez­ler. “Ba­ğım­lı­lık bı­ra­ka­ma­ma has­ta­lı­ğı de­ğil, tek­rar baş­la­ma­nın önü­ne ge­çe­me­me has­ta­lı­ğı­dı­r” der­sek, pek mü­ba­la­ğa et­miş sa­yıl­ma­yız.

Ba­ğım­lı bi­re­yin te­da­vi­si sa­de­ce bi­re­yin is­te­me­siy­le mi ya­pı­lır?

Hiç­bir ba­ğım­lı ko­lay ko­lay “Ben ba­ğım­lı­yım, te­da­vi­ye ih­ti­ya­cım va­r” di­ye dok­to­ra git­mez, “mec­bur kal­ma­dık­ça­” ya da “mec­bur bı­ra­kıl­ma­dık­ça­” te­da­vi­ye baş­vur­maz. Bu ne­den­le ba­ğım­lı te­da­vi ol­mak is­te­mez, is­tet­ti­ri­lir. Zi­ra o ba­ğım­lı ol­du­ğu­nun far­kın­da de­ğil­dir. An­cak fark et­ti­ğin­de te­da­vi ara­yı­şı­na gi­rer.

Bir ke­re­den bir şey olur mu?

Ki­mi za­man bir ke­re­den çok şey ola­bi­lir. Son yıl­lar­da ya­pı­lan ça­lış­ma­lar­da, özel­lik­le yat­kın­lı­ğı olan bi­rey­ler­de bir ke­re­lik es­rar içi­mi­nin bi­le şi­zof­re­ni ben­ze­ri tab­lo­la­ra ne­den ola­bi­le­ce­ği or­ta­ya ko­nul­muş­tur. Bu bir ku­mar­dır, ku­mar­da da ge­nel­de ku­mar­ha­ne ka­za­nır.

Ba­ğım­lı ol­duk­tan son­ra kur­tu­lu­şu yok mu?

“Kur­tu­luş­ta­n” ne­yin kas­te­dil­di­ği önem­li­dir. Ya­pı­lan bi­lim­sel ça­lış­ma­lar­da, et­kin bir te­da­vi­den son­ra ba­ğım­lı bi­re­yin tek­rar mad­de­ye baş­la­ma ris­ki­nin, dep­res­yo­nun te­da­vi­den son­ra tek­rar­la­ma ris­kin­den da­ha dü­şük ol­du­ğu bu­lun­muş­tur. Kal­dı ki, ba­ğım­lı­lı­ğın psi­ko­te­ra­pi­sin­de bel­ki de ilk ele alın­ma­sı ge­re­ken ko­nu, “ya hep ya hi­ç” dü­şün­ce ka­lı­bı­nın de­ğiş­ti­ril­me­si­dir. Zi­ra bı­rak­tık­tan son­ra tek­rar de­ne­me ama­cı ile mad­de alın­ma­sı “düş­me­” de­ğil, bir “sen­de­le­me­”dir.

SERDA KIVILCIM - BUGÜN GAZETESİ

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA