KİRLİLİK BASKISIYLA OKSİJENİ AZALAN MARMARA DENİZİ ALARM VERİYOR
Uzmanlar, Marmara Denizi'nin dibindeki oksijensiz tabakanın giderek yüzeye doğru dayandığı, artan kirliliğin önlenememesinin Marmara Denizi için bir felaket olacağı uyarısında bulundu.

26 Temmuz 2023 Çarşamba 11:08
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel: "Son durumda Doğu Marmara'da dip suları neredeyse oksijensiz. Son yıllarda oksijensizleşme giderek yüzeye doğru dayanmış durumda ve oksijen seviyesi 25-30 metreden sonra litrede 2 miligramın altında"
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu: "Kirliliği bugün yarıya indirsek, Akdeniz'den gelen ve Marmara'yı besleyen suyun, oksijen seviyelerini 5-6 yıl içinde bizim hedeflediğimiz seviyenin üzerine çıkaracağını görüyoruz. Akdeniz'den gelen su kısılırsa ya da kirlilik artarsa Marmara için bir felaket olur. "
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün verilerine göre Marmara Denizi'nde, Karadeniz suyunun bulunduğu ilk 30 metrelik tabakada oksijen değeri litrede 8-9 miligram olarak ölçülürken, 30 metreden itibaren başlayan Akdeniz suyunda 1 ila 2 miligrama, denizin tabanından itibaren 300 metreye kadarki tabakada ise 1 miligramın altına düşüyor.
ODTÜ'nün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yürüttüğü Marmara Denizi Bütünleşik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesinin Doğu Marmara'daki Çınarcık Çukuru'nun derin suları için derlediği uzun yıllar verilerine göre, 1980'lerde litrede 2 miligramın üstünde seyreden oksijen değerleri, bugün litrede 0,5 miligramın altına inmiş durumda.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel, oksijenin belli bir sıcaklık ve tuzluluk düzeyinde daha az miktarda çözündüğünü, özellikle dip sulardaki oksijenin, son 30-35 yılda eşik değerlerin altına indiğini söyledi.
Yücel, "Son durumda Doğu Marmara'da dip suları neredeyse oksijensiz. Son yıllarda oksijensizleşme giderek yüzeye doğru dayanmış durumda ve oksijen seviyesi 25-30 metreden sonra litrede 2 miligramın altında." dedi.
Deniz suyundaki oksijen değerinin litrede 2 miligramın altına düşmesinin, ticari balık türlerinin çoğunun bu suda yaşayamayacağı ve kaçacağı anlamına geldiğini vurgulayan Yücel, oksijene sadece balıkların değil, solunum yapan, besin zincirinde önemli yeri olan zooplanktonların da ihtiyacı olduğunu ve bunların yaşam alanlarının küçüldüğünü kaydetti.
Marmara'ya ait canlıların veya burayı göç yolu olarak kullanan türlerin habitat alanlarının da çok daraldığı tespitini paylaşan Yücel, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Oksijen azlığının sebebi her şeyden önce kirlilik. Zararlı alg patlamaları ile kirlilik iç içe geçiyor ve oksijen azlığı da daha fazla kirlilik oluşturuyor. Bu yolun sonu; kötü kokan, yüzerken kolunuzu bile göremeyeceğiniz, renk değişimlerinin olduğu, enfeksiyona yol açabilecek müsilaj tabakaları gibi çürümeye başlamış organik tabakalar olabilir. Değişim hala sürüyor ve bu değişimin sonu maalesef saydığımız şeyler. Kirliliğin boyutu Karadeniz'in en az 2 katı. Sistem sürekli bunu içinde biriktiriyor, bu birikim içeride dönüyor ve yeni alg patlamalarını destekliyor."
Oksijen azalmasının hidrojen sülfür oluşumuna neden olacağına dikkati çeken Yücel, "Hidrojen sülfür her şeyden önce ölüm anlamına geliyor. Bu, artık denizin bozulmasının son noktası. Kötü koku, balık çiftlileri gibi denizdeki ekonomik aktivitelerin zarar görmesi, denizden elde ettiğimiz birçok servisin kaybı anlamına gelir. Turizmden akuakültüre kadar her şey etkilenir, biter." ifadelerini kullandı.
- "İklim değişikliği baskısı çok şiddetli hissedilmekte"
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Marmara Denizi'nin fiziksel ve ekolojik olarak birbirinden çok farklı olan Akdeniz ve Karadeniz sularının geçiş noktası olması ile sosyoekonomik açıdan çok önemli olduğunu belirtti.
Konumu ve yapısı itibariyle hassas olarak nitelendirdiği Marmara Denizi'nde tarih boyunca çok fazla insan baskısı yaşandığını, bu baskıların da giderek arttığını bildiren Salihoğlu, "En yüksek olanlar, kirlilik ve balıkçılık baskısı. İklim değişikliği baskısı da çok yoğun, bu zaten global bir baskı ve Marmara'da da çok şiddetli hissedilmekte." diye konuştu.
Marmara Denizi'nde Karadeniz'in etkilerinin çok fazla görüldüğünü dile getiren Salihoğlu, Tuna Nehri'nden gelen kirliliğin kontrol altına alınmasıyla bu baskının azaldığını, buna karşılık denizi çevreleyen şehirlerin baskısının çok arttığını aktardı.
Salihoğlu, şöyle devam etti:
"Bunun sonucunda da Marmara hasta bir denize dönüşmüş. 25 metrenin altında, oksijen, canlı yaşamına el vermiyor. Şu anda neredeyse anoksik olmuş. Bu da denizde yaz koşullarının çok kötü geçeceğine işaret ediyor. Oksijen, 28 metredeki bir tabakada sıfırlanmış, yukarıdaki oksijenli tabakanın hemen altında belli ki ciddi bir organik birikim var ve bu çürüyerek oksijeni sıfırlamış. Derinlerde oksijen biraz artarak hipoksik seviyelere tekrar çıkıyor. Kirliliği bugün yarıya indirsek, Akdeniz'den gelen ve Marmara'yı besleyen suyun, oksijen seviyelerini 5-6 yıl içinde bizim hedeflediğimiz, en azından o hipoksik seviyenin üzerine çıkaracağını görüyoruz. Akdeniz'den gelen su kısılırsa ya da kirliliği artarsa Marmara için bir felaket olur. Giderek hızla Karadeniz'e döner."
Yaşanabilecek en kötü senaryonun gerçekleşmemesi için tüm arıtma sistemlerinin bir an önce ileri arıtmaya geçmesi ve denize akan 11 nehrin temizlenmesi gerektiğinin altını çizen Salihoğlu, "Marmara'ya akan nehirler çok kirli, Susurluk Havzası'ndan çok ciddi bir kirlilik girdisi var. Bunlar artarsa artık Marmara ölü bir denize dönebilir. Şu anda kötü durumda, çok daha kötü bir noktaya geçmeyiz diye umuyorum." ifadelerini kullandı.
Kirliliğe karşı önlem alınmaması halinde müsilaj, denizanası sayısında artış ve toksik gazlar çıkaran zararlı alg patlamaları gibi olayların daha fazla yaşanacağı uyarısında bulunan Salihoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Denizlerin bize sağladığı 2 tür servis var. Birisi doğrudan paraya dönüşen, denizden gıda elde etmek. Diğeri de doğrudan markette yeri olmayan ancak çok ciddi bir ekonomik sosyal karşılığı olan oksijen ve sağlık. Bu servisleri kaybediyoruz artık. Denizlerin absorbe ettiği karbondioksit düşüyor, ürettiği oksijen azalıyor. Belki rahatsız edici zehirli gazlar üretmeye başlayacak."

İstanbul'da "Ulusal Marmara Depremi Tatbikatı" yapıldıİstanbul'da, olası Marmara depremine yönelik hazırlanan İstanbul Sağlık Afet Eylem Planı kapsamında "Ulusal Marmara Depremi Tatbikatı" yapıldı.27 Nisan 2025 Pazar 19:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Edirne'de, Balkan Ülkeleri Sağlık İş Forumu kapanış paneliyle sona erdiSağlık Bakanlığının himayesinde, Edirne Valiliğinin ev sahipliğinde Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ'nin (USHAŞ) desteğiyle gerçekleştirilen Balkan Ülkeleri Sağlık İş Forumu, üniversite rektörlerinin katılımıyla düzenlenen panelle sona erdi.27 Nisan 2025 Pazar 17:38SAĞLIK TURİZMİ
İsrail'in bir UNRWA personelini sınır dışı ettiği ortaya çıktıİsrail'in Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin vatandaşı olan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) personelini cuma günü sınır dışı ettiği ortaya çıktı.27 Nisan 2025 Pazar 17:23BASIN HABERLERİ
Türkiye, dental turizmde Avrupa'nın en çok tercih edilen destinasyonlarından biriSağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ağız ve Diş Sağlığı Dairesi Başkanı Mustafa Yenilmez, Türkiye'nin, güçlü ve kaliteli ağız ve diş sağlığı hizmetleriyle sağlık turizminde Avrupa'nın en çok tercih edilen...27 Nisan 2025 Pazar 17:08AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Sudan Doktorlar Ağı, HDK'nin Hartum'da 31 sivili öldürdüğünü bildirdiSudan Doktorlar Ağı, Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) başkent Hartum'un Umdurman bölgesindeki Salha Mahallesi'nde 31 sivili öldürdüğünü belirtti.27 Nisan 2025 Pazar 16:48BASIN HABERLERİ
CTE'den "Tutuklu öğrenci bilincini kaybederek hastaneye kaldırıldı" iddiasıyla ilgili açıklamaCeza ve Tevkifevleri (CTE) Genel Müdürlüğü, "Tutuklu öğrenci kronik kalp ve böbrek hastası Esila Ayık, bilincini kaybederek hastaneye kaldırıldı." iddiasının asılsız olduğunu bildirdi.27 Nisan 2025 Pazar 15:53BASIN HABERLERİ
Eskişehir'de LÖSEV gönüllülerince "İyilikler Çarşısı" kurulduEskişehir'de, Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfınca (LÖSEV) "İyilikler Çarşısı" etkinliği gerçekleştirildi.27 Nisan 2025 Pazar 13:53KANSER
Türk ilaç sanayi sektörü kutu bazında ülkede kullanılan ilaçların yüzde 90'ını üretiyorSağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar, Türk ilaç sanayi sektörünün kutu bazında Türkiye'de kullanılan ilaçların yüzde 90'ını ürettiğini söyledi.27 Nisan 2025 Pazar 12:33TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU
Sağlık turizminde "dijital kimlik" dönemi başlıyorSağlık Bakanlığı, sağlık turizminde kayıt dışı faaliyetlerin önüne geçmek amacıyla, kişilerin sağlık hizmetine başvurduğu andan itibaren tüm süreçlerinin izleneceği "dijital kimlik" uygulamasını hayata geçirecek.27 Nisan 2025 Pazar 12:18SAĞLIK TURİZMİ
Antalya'da 12. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi düzenlendiTürk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından düzenlenen "12. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi" Antalya'da, 1500 bilim insanının katılımıyla gerçekleştirildi.27 Nisan 2025 Pazar 11:28KONGRE VE KONFERANSLAR
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel