KIRIŞIKLIKLARINIZA ÜTÜ TEDAVİSİ!

Ciltteki elastikiyet kaybına erken dönemde müdahalenin yaşlanmayı geciktirdiğine dikkat çeken uzmanlara göre, "ütü" etkisi yapan "Thermage CPT" tedavisiyle özellikle dudak üzerindeki kırışıklıklara, çene ve çene altında, karın, iç uyluk ve kollarda gevşeyip sarkan cilt dokusuna çözüm bulunabiliyor.

M-Onep Klinikleri’nden dermatoloji uzmanı Dr. Ömür Tekeli, eskiden gençleşme uygulamaları için cildin iyice çökmesi beklendikten sonra cerrahi işlemlerin uygulandığını, ancak artık yaşlanma beklenmeden var olan gençliğin daha uzun süre muhafaza edilmesi ve radikal ameliyatların geciktirilmesinin tercih edildiğini söyledi.

Ameliyatsız, ufak tefek müdahalelerle gençliğin korunması yoluna gidildiğini ifade eden Tekeli, böylece kişilerin hem bir anda yüzünde büyük bir değişiklik yaşamadığını, hem de yaşlanma çok daha yavaş seyrettiğini belirtti.

Bu gelişmeler doğrultusunda, gençleşme yönünde atılan adımların çok genç yaşlarda da başlayabildiğini bildiren Tekeli, ciltteki kırışıklıkların yanı sıra, gevşeme ve sarkmaları "ütü" etkisiyle gideren Thermage CPT tedavisiyle ilgili şu bilgileri aktardı: "Cilt gençleştirmede cerrahi girişim için erken bir yaş kabul edilen özellikle 30-45 yaş grubu kişilerde, botoks ve dolgu maddelerinin etkin olmadığı ya da kullanılamayacağı göz kapağı ve gıdı gibi bölgelerdeki sıkılaşma ve gençleşme için artık bu yöntem uygulanabiliyor. Cildinde gevşeme ve sarkma görülenlerde elastikiyet kaybını gidermek için kullanılan bu yöntem, alın ve göz çevresindeki kırışıklıkların giderilmesinde, yanaklardaki sarkmaların toparlanmasında, ağız çevresinde, özellikle sigaradan kaynaklanan, dudak üzerindeki kırışıklıkların tedavisinde, çene ve çene altında, karın, iç uyluk ve kollarda gevşeyip sarkan cilt dokusunun toparlanmasında, bozulan yüz ovalinin sıkılaştırılmasında, kalça bölgesinin daha kalkık ve yuvarlak olarak biçimlendirilmesinde uygulanabiliyor."

"Cerrahi bir uygulama değil"

"Thermage"ın, cerrahi bir uygulama olmadığını, işlemin, anestezi yapılmadan, ciltte hiçbir kesi yapılmadan ve iz bırakmadan yaklaşık bir saat süren tek seansta uygulandığını anlatan Tekeli, sistemin, Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu FDA’den de onay aldığını belirtti.

Tekeli, yöntemin, diğer lazer ve radyo dalgalarıyla anti-aging tedavisi yapan uygulamalardan farkıyla ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu: "Thermage cihazı, radyo dalgalarının etkisiyle cildin derin tabakalarındaki kollajen lifleri ısıtıyor. Isınan lifler, ısı karşısında kısalıp kalınlaşınca bu dokunun bağlı olduğu cildin dış yüzeyi gözle görülür şekilde gerginleşiyor ve alt tabakalardaki destek dokulardaki sarkıklıklar toparlanıyor. Etkisini 1.5 yıl kadar süreyle devam ettiren tedavinin sonuçları ilk haftadan itibaren gözlenebiliyor. İşlemin kalçalar üzerindeki sonucu ise uygulama biter bitmez aynı saat içinde dahi görülebiliyor. Günümüz kadınları artık yuvarlak ve arkaya doğru çıkıntılı, ama kasların aşırı belirgin olmadığı, yanlara doğru taşmayan, dar biçimli kalçalara sahip olmak istiyor. Liposuction ya da kalça asma gibi cerrahi uygulamalar bu beklentiyi karşılayabiliyor. Ancak cerrahi işlemden kaçınanlar için tek seans uygulanan bu teknoloji, kolajen yapıda hemen etkisini gösteren bir sıkılaşma sağlıyor ve zaman içinde bu sıkılaşma artış gösteriyor."

Uygulamanın, deri yüzeyi soğutucu bir spreyle korunurken, deri ve altındaki dokuda bulunan dip kolajen liflere ısı verilerek yapıldığını, elle kullanılan bir aparatın, hafifçe deriye temas ederek zararsız CRF enerjisini derinin altına gönderdiğini belirten Tekeli, şunları söyledi.

"Bu ısıtma işlemi derinin altındaki dokuları sıkılaştırarak, yeni kolajenler oluşturmasını sağlar. Bu da cildin görünen bölümünde gerginlik ve sıkılaşma olarak kendini gösterir. İşlem, uygulama yapılacak alana bağlı olarak 20 dakika ile 2 saat arasında sürüyor. Dört veya daha fazla seans gerektiren lazer uygulamalarının aksine, genellikle Thermage’da tek seans yeterli oluyor. Bazen 3 seans da gerekebiliyor. Yüz yaşlanmasında her yıl bir uygulama yapılması çok faydası oluyor. İşlem sonrası sonuçlar hemen görülebiliyor. İyileşme süresi hemen başlıyor ve ciltteki bu iyileşme uzun süre korunabiliyor. Ölçülebilir sıkılaşma ve şekillenme, tek seanslık bir uygulama sonrasında 2-6 ay arasında giderek artan bir şekilde fark edilebilir. Hasta uygulama sonrası hemen normal yaşamına dönebilir, özel bir bakım yapılmasına gerek yoktur. Bazı hassas bünyelerde geçici kızarıklıklar, küçük şişlikler ortaya çıksa da bu belirtiler genellikle 24 saat içinde kaybolur. Yüze uygulanacak Thermage tedavisi sonrasında iyi bir cilt bakımı ve bir hafta kadar güneşten korunmanın normal cilt bakımına eklenmesini tavsiye edilir."

Thermage’ın bir incelme sistemi olmadığının altını çizen Tekeli, "Kalça bölgesinde yağ birikintisi bulunanlarda yüksek ihtimalle aynı sorun bel ve karın bölgesinde de vardır. Toparlama ve sıkılaşma çalışmalarından önce, Zeltiq ya da Vaser Liposelection, ardından da Thermage CPT uygulaması yapılabilir" dedi.

Thermage’ın, bıçak altına yatmaktan korkan ve sağlık sorunları nedeniyle ameliyat olamayan hastalar için kullanılabilecek ilk seçenek olduğunu ifade eden Tekeli, şöyle konuştu: "Bu yöntem elbette estetik cerrahi kadar etkili değildir. Çok sarkan ve kalınlaşan ciltlerde çok etkili bir sonuç alınamaz. Bu tür hastalarda iki ayda bir olmak üzere toplam üç uygulama ile daha iyi sonuç alınır. Ama protez yerleştirme veya dikleştirme ameliyatı yaptırmış ya da liposuction sonrası istediği sonucu elde edememiş hastalarda bu yöntem öneriliyor. Çünkü düzeltme yapılabilen cerrahi işlemlerle deri yapısında bir değişiklik oluşturulamaz. Thermage ise deriyi gençleştirip, toparlar."

Yapılan araştırmalara göre, dünyada Thermage uygulanan yaklaşık 70 bin hastanın yüzde birinden daha azında minimal bir yan etki bildirildiğini belirten Tekeli, bu yan etkilerin, tedavi edilen bölgede geçici ve küçük şişliklere kızarıklıklar olarak belirlendiğini, bunların da bir kaç gün veya hafta içinde tamamen kaybolduğunu söyledi.

Tekeli, araştırmalara göre, hastanın doğal yaşlanma sürecine bağlı olarak Thermage’ın sonuçlarının 24 ay ile 5 yıl arasında kalıcılığını koruduğunu belirterek, "Ancak yaşlanma sürecinin her kişide farklı seyrettiği unutulmamalıdır" dedi.