24 Kasım 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul8°C
  • Bursa6°C
  • Antalya12°C
  • İzmir9°C

KEMİK İLİĞİ NAKLİ İÇİN 3 BİN KİŞİ SIRADA

Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 bin kişinin kemik iliği nakli için sıra beklediği, hastaların yarısından fazlasının nakil için sıra beklerken yaşamını yitirdiği vurgulandı.

Kemik iliği nakli için 3 bin kişi sırada

12 Şubat 2008 Salı 15:57

Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 bin kişinin kemik iliği nakli için sıra beklediği, hastaların yarısından fazlasının nakil için sıra beklerken yaşamını yitirdiği vurgulandı.

“Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 bin kişi kemik iliği nakli için talepte bulunuyor ancak yılda sadece 600-700 hastaya nakil yapılabiliyor” diyen Bayındır Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Bölüm Başkanı Doç. Dr. Süleyman Dinçer, “hastaların yarısından fazlası nakil için sıra beklerken yaşamını yitiriyor” dedi.

Doç. Dr. Süleyman Dinçer, kemik iliği nakil merkezlerindeki yatak ve uzman hekim sayısı yetersizliği nedeniyle her yıl binlerce kişinin kemik iliği nakli yaptıramadıklarını söyledi.

Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 bin kişinin kemik iliği nakli için talepte bulunduğuna dikkati çeken Dinçer, yılda sadece 600-700 hastaya nakil yapılabildiğini, nakil yapılamayan hastaların alternatif tıbbi tedavilerle ömürlerinin uzatılmaya çalışıldığını vurguladı.

Türkiye’de bir hastanın yaklaşık 1 yıl kemik iliği nakli için sıra beklediğine dikkati çeken Dinçer, “Sıra bekleyen hastaların yarısından fazlası, bu süreçte hayatını kaybediyor” diye konuştu.

Nakil sürecinde hastanın enfeksiyon almasının çok riskli olduğuna dikkati çeken Dinçer, “Kemik iliği nakli yapılan hastaların yüzde 10-15’i de enfeksiyon nedeniyle yaşamını yitiriyor” dedi.

Dinçer, kemik iliği naklinin, Türkiye’de yaklaşık 50 bin, ABD’de 300 bin dolar, Avrupa’da ise 150 bin Euro’ya mal olduğunu söyledi.

“NAKİL 1 AY SÜRÜYOR”
Kemik iliği naklinin zor ve uzun süren bir tedavi şekli olduğunu anlatan Dinçer, yaklaşık 1 ay süren kemik iliği nakil işlemi sonrasında da hastanın 1 yıl boyunca takip ve tedavi edildiğini belirtti.

Nakil yapılacak hastada, aciliyet, sosyal ve psikolojik durum, nakli kaldırabilme kabiliyeti ve başarı şansı gibi belli kriterleri göz önünde bulundurduklarını ifade eden Dinçer, şunları kaydetti:
“Özellikle hastanın psikolojik durumu çok önemli. Çünkü, hasta nakil boyunca 1 ay steril ortamda hiç dışarı çıkmadan kapalı kalacak. Bizler de özel kıyafetlerle yanına odaya giriyoruz. Hastanın, bu süreyi kaldırması çok önemli. Hasta kimi zaman, nakil yapıldıktan sonra ortamı kaldıramıyor ve intihara teşebbüs ediyor ya da dışarı çıkarak enfeksiyon alıyor. Bu da başarıyı olumsuz etkiliyor.”

“TÜRKİYE’DE SADECE 150 HEMATOLOG VAR”
Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan da Türkiye’deki ihtiyaca cevap verebilmek için hematolog uzmanlarının sayısının artırılması gerektiğini belirterek, “Türkiye’de sadece 150 hematolog var. Bu sayının en az 750-800 olması lazım” dedi. İngiltere’de ve Almanya’da bin, ABD’de de ise 6 binin üstünde hematoloji uzmanı olduğunu ifade eden Özcan, “ABD, nüfus olarak bizim 4 katımız ama bu alandaki
hekim sayımız ise 40 katı” diye konuştu.

Özcan, Sağlık Bakanlığı ile Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) mevzuat konusunda uzlaşamadıkları için 2 yıl boyunca yan dal uzmanlık sınavlarının yapılamadığını, son yapılan sınavda da açılan 70 kişilik kadroya sadece 35 müracaat yapıldığını belirtti. Özcan, “Türk tıp bilimi büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalmaktadır. Yan dal araştırma görevliliği acilen eski çekiciliğine kavuşturulmalıdır” dedi.

Türkiye’de hasta başına düşen hekim sayısının yetersiz olduğunu, hematologların sadece hasta muayene edebildiğini, bilimsel araştırmalara vakit ayıramadıklarını anlatan Özcan, şunları kaydetti:
“Bu konudaki önerilerimizi TTB ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a ifade ettik. Ancak hala tatmin edici bir cevap alamadık. Konuyu, YÖK Başkanı’na aktarmak için randevu talep ettik, henüz cevap alamadık. Bu alandaki sıkıntıların ortadan kalkması için hemotoloji uzmanları 3. zorunlu hizmetten muaf tutulmalı. Çünkü, bu aşamaya gelmiş olan 35-45 yaş aralığındaki hekimler akademik gelişmişlik açısından oldukça ileri düzeyde oluyorlar. Yani, kemik iliği naklini yapacak duruma gelen bir doktor, devlet hizmeti yükümlülüğü için kura çekiyor ve ihtiyaç olmayan bir hastanede görev yapmak zorunda kalabiliyor. Bu son model bir Ferrari marka otomobili tarlada sürmeye çalışmak gibi bir şey.”

“ACİL İLAÇLARIN TEMİNİNDE SIKINTI YAŞANIYOR”
Nakil yapılacak olan hastalara ilaç temininde de sıkıntı yaşandığına dikkati çeken Prof. Dr. Muhit Özcan, şöyle devam etti:
“Hasta için olmazsa olmaz olan acil bir ilacı kullanmamız gerektiğinde, ilacın mutlaka Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanması gerekiyor. Onay, Sağlık Bakanlığı’ndan haftalar sonra geliyor. Bu arada, hastalar için tedavisi mümkün olmayan gecikmeler olabiliyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, kemik iliği nakli için ilaç onay mekanizmasını ya ortadan kaldırmalı ya da hızlandırmalı.”

Yorumlar
SON DAKİKA