23 Aralık 2024
  • Ankara0°C
  • İstanbul8°C
  • Bursa3°C
  • Antalya11°C
  • İzmir9°C

KANSERE KARŞI YENİ CEPHE: İMMÜNOTERAPİ

ASCO Yıllık Toplantısı'nın yapıldığı kongre merkezine her gidişimde aklıma, sık sık duyduğum komplo teorisi geliyor: Aslında ilaç firmaları kanserin tedavisini buldu ama açıklamıyor.

Kansere karşı yeni cephe: İmmünoterapi

13 Ocak 2016 Çarşamba 09:48

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ İŞBAŞINDA

Önce kanseri hatırlatalım. Vücudumuzda her gün milyonlarca kanser hücresi doğuyor. Bağışıklık yani immün sistemi, imalat hatası olan bu hücreleri tanıyınca derhal harekete geçiyor ve hücreyi yok ediyor. Ancak kanser hücreleri de akıllı. Hayatta kalmak ve bağışıklık sistemini atlatmak için yeni stratejiler geliştiriyorlar. Bazen başarılı oluyor ve hızla çoğalıyor. Sonra da yakın, uzak başka dokulara ve organlara geçiyor.

BÜTÜN MESELE T HÜCRESİ

Dünyanın dört bir yanında bilim insanları on yıllardır bağışıklık sisteminin kanserle savaşma konusunda oynayabileceği rol üzerinde çalışmalar yapıyorlardı. Ancak etkili moleküller son yıllarda geliştirilebildi. Dizi boyunca ele alacağımız yeni immünoterapi ilaçların çalışma esası bağışıklık sisteminin doğal işleyişine dayanıyor.

Vücuda giren virüs, bakteri gibi mikroorganizmalarla bağışıklık sisteminin askerleri olan T hücreleri savaşıyor. İmmünoterapi ilaçlarının da hedefi T hücrelerini uyanık tutmak. İlaçlar önce cilt kanserinin en öldürücü tipi olan maling melanomda, sonra akciğer kanserlerinde denendi ve iyi sonuçlar verdi. Alınan cesaretle, 30'dan fazla tümör tipinde, yüzlerce araştırma başladı. Görüldü ki bu tedavinin birçok kanser çeşidinin tedavisinde devrim yaratabilecek potansiyeli var.

ARTIK ELİMİZDE DAHA ÇOK SİLAH VAR

Farklı ilaç firmalarının immünoterapi moleküleriyle araştırmalar yapan ve 200'ün üzerinde uluslararası yayını bulunan İngiltere Royal Marsden Hastanesi'nden Prof. Dr. Mary O'Brien, "Sonuçlar heyecan verici" diyor.Yaklaşık 10-15 yıl öncesine kadar sadece kemoterapi ilaçları bulunduğunu, daha sonra geliştirilen hedefe yönelik tedavileri ise hastaların sadece yüzde 10'unda kullanabildiklerini belirten Prof. Dr. O'Brien, şunları söylüyor:"Şimdi bağışıklık sistemi üzerinden etki eden immünoterapilerle çok daha fazla hastaya ulaşabilecek ve daha fazla hastayı tedavi edebileceğiz. Araştırma sonuçları yüzde 35'e kadar etkinlik olduğunu gösteriyor. Örneğin akciğer kanseri tedavisinde artık elimizde beş silah oldu. Bunlar cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hedef tedaviler ve immünoterapi. Akciğer kanserlerinin yüzde 80'ni hastalık ilerlediğinde tanı alıyor. Bunların sadece yüzde 20'si cerrahi tedaviye gidebiliyor. Geriye kalan yüzde 80 hastayı ameliyat edemiyoruz. Biz immünoterapileri, başka hiçbir çaresi olmayan bu hastalık grubunda kullanıyoruz. Hastaların yaklaşık üçte birinin yaşam sürelerini uzatma şansımız var."

TÜRKİYE'DE TEK İLAÇ RUHSATLI

İmmünoterapi alanında araştırma yapan çok sayıda şirket var. Ancak en hızlı yol alanlar MSD (Merck Sharp & Dohme) ve BMS (Bristol-Myers Squibb) oldu. Sadece bu iki firmanın ilaçları ruhsatlı. Her ikisinin de ürünleri insan molekülünden elde ediliyor.

Dünyada ilk ruhsat alan BMS'nin "ipilimumab" etken maddeli ilacı oldu. Bu ilaç ileri evre malign melanomda (en öldürücü cilt kanseri) ABD, AB ve Türkiye'de ruhsatlı. Firmanın ikinci ruhsatlı molekülü "nivolumab", (etkin maddesi) ileri evre akciğer kanseri, ileri evre renal hücreli karsinom ve yine ileri evre malign melanom tedavisi için ABD'de (FDA) onay aldı. Nivolumab'ın ayrıca AB ülkelerinde (EMA) onayı bulunuyor. Nivolumab Türkiye'de ruhsatlandırma aşamasında.

ÇIĞIR AÇAN İLAÇ'

MSD'nin "pembrolizumab" etkin maddeli ilacı cilt kanserinin en öldürücü tipi olan ileri evre malign melanoma karşı ABD'de FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Ajansı) tarafından "çığır açan ürün" kategorisinde değerlendirildi ve onaylandı. Bu onayla birlikte toplam 57 ülkede kullanılmaya başlandı. Aynı zamanda İngiltere'de 2014 yılında başlatılan ve hayatı tehdit eden hastalıklar için Avrupa ruhsatı beklenmeksizin hastaların yenilikçi ilaçlara erişimini sağlayan Erken Erişim Programı kapsamında tedarik edilen ilk ilaç oldu. FDA pembrolizumab'ı ayrıca "çığır açıcı ilaçlar" kategorisinde hızlandırılmış onaya tabi tutarak ruhsatlandırdı.

Türkiye'de henüz ruhsatlı olmayan pembrolizumabla dünyada 30 farkılı tümör tipinde 160 klinik araştırma devam ediyor. Bu kanser tiplerinin başında metastatik melanom, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, baş boyun kanseri, mide kanseri, mesane kanseri, meme kanseri ve kan kanserleri geliyor. Türkiye'de ise ilerlemiş veya metastatik küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, progresif metastatik ürotelyal kanseri, tekrarlayan/metastatik skuamöz hücreli baş boyun karsinomu, ilerlemiş gastrik veya gaztroözofageal bileşke adenokarsinomu ve meme kanseri üzerine klinik çalışmalar 20 merkezde devam ediyor.

Nivolumab ve pembrolizumab'ın her ikisi de erken erişim programında yer alıyor.

BAŞLARKEN

ABD'nin Chicago kentinde düzenlenen ASCO (Amerikan Klinik Onkoloji Birliği) Yıllık Toplantısı'nda her yıl kansere karşı savaş veren bilim insanları, doktorlar, ilaç firmaları, hasta dernekleri bir araya gelerek son gelişmeleri paylaşıyor. Yaklaşık 40 bin kişinin izlediği derneğin son toplantısına katılanlar, kanser tedavilerinde en yeni ve heyecan verici gelişmelere tanıklık etme fırsatı buldu. Kongrede sunulan bildirilerin çok büyük çoğunluğu immünoterapi, tıp dünyasının daha da çok tercih ettiği deyimle immünoonkoloji alanındaki yeniliklerden oluştu. Hürriyet olarak biz de oradaydık. Bu yazı dizisinde, kanserle savaşa damga vurması beklenen immünoterapideki son gelişmeleri okuyacaksınız.

KANSERLE SAVAŞTA EN SON TEDAVİLER - HAZIRLAYAN: MESUDE ERŞAN

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA