23 Kasım 2024
  • Ankara11°C
  • İstanbul19°C
  • Bursa22°C
  • Antalya15°C
  • İzmir19°C

'KANSER SİZDEN KORKSUN'

Geçtiğimiz Perşembe günü yani 4 Şubat "Dünya Kanser Günü"ydü. 21.yüzyılın en önemli sağlık sorununa dikkat çekmek için çeşitli etkinlikler yapıldı.

'Kanser sizden korksun'

07 Şubat 2016 Pazar 07:28

Biz de bu vesileyle günümüzde her üç kişiden birinin ömrü boyunca yakalanabileceği yaygın bir hastalık haline gelen kanseri her yönüyle ele alalım istedik. Kanser, en basit anlatımıyla bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrol dışı düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlardır. Kanserin diğer iyi huylu urlardan en önemli farkı başka organlara da yayılma özelliğidir. Buna metastaz denir. Çağımızda başlıca ölüm nedenlerinden biri olarak kalmayıp, aynı zamanda kişinin hayat kalitesini düşüren, işgücü kaybına uğratan, sosyal, maddi ve manevi yönüyle de mücadelesi zor bir hastalık. Kanser hastalığının yükü ülkemizde de dünyada da her geçen gün artıyor. Bunun en önemli sebebi hala tüm mekanizmaların tam olarak anlaşılamamış olması ve gecikmiş evrelerde tedavisinin zor hale gelmesi.

TÜTÜN KULLANIMINA DİKKAT!

Yukarıda da söylediğimiz gibi kanser tüm dünyada ölüm nedenlerinin başında geliyor. Öyle ki, 40-79 yaş arasındaki kadınlarda ve 60-79 yaş arasındaki erkeklerde ölüm nedeni olarak ilk sırada yer alıyor. Kansere bağlı ölümlere en sık akciğer, mide ve karaciğer kanseri neden oluyor. Dünyada her yıl 10,9 milyon kişiye kanser tanısı konuluyor. Dünyada en fazla ölüm akciğer kanserinden olsa da en sık görülen kanser meme kanseri. Dünya da her sekiz kadından biri meme kanseri ve her dört kadın kanserinden biri meme kanseri. İstatistiki çalışmalar gösteriyor ki, gelişmekte olan ülkelerde kanser riskindeki artış 2025 yılına kadar devam edecek. Ülkemizdeki sonuçlara baktığımızda her yıl 162 bin yeni kanser olgusu olduğu görülmekte ki bunun 100 bini direkt tütün kullanımıyla ilişkili. Ülkemizde erkeklerde en sık akciğer ve prostat, kadınlarda ise meme, tiroid, rahim ve kalınbağırsak kanseri görülmekte. Dünyanın her ülkesinde farklı kanser türlerinin ilk sırada almasının en önemli nedenleri; beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı, yaş ve kalıtımdır. Ancak her şeye rağmen kanserin önlenebilir ve erken teşhisle tedavi edilebilir bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Rakamlar korkutucu olsa da erken tanı ve koruyucu tedbirler sayesinde birçok kanser türü yüzde 90-95 oranında önlenebilmekte veya iyileştirilebilmektedir. Kanserde erken tanı hayat kurtarır.

O SİZİ BULMADAN SİZ ONU BULUN

Bunun için kanserin erken belirtilerini bilmek gerekir. Bunlar;

► Açıklanamayan kilo kaybı

  Ateş l Cilt değişiklikleri l Ağrı l Kanama l Dışkılama alışkanlığında değişiklik l İdrar yapma alışkanlığında değişiklik l Geçmeyen öksürük

  Ses kısıklığı l Vücutta ben ve siğillerde değişiklikler l Memede veya koltuk altında ele gelen kitle

  Meme başında kanlı akıntı,

  Meme başının içeri çökmesi

  Memede şekil bozukluğu

  Bunun dışında ailede aynı türden birçok kanserin varlığı, 50 yaş öncesi kansere yakalanan aile üyeleri varsa o ailenin diğer bireyleri daha uyanık olmak zorundadır.

SAĞLIKLI BESLENME ÖNEMLİ

  Günde en az 2-2,5 litre su içilmelidir.

  Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalıdır.

  Günde 2-3 gramdan fazla tuz tüketmemek gerekir.

  Bakla, kuru fasulye, nohut, börülce, mercimek gibi bitkisel proteinler sofralardan eksik olmamalıdır.

  Şeker ve yağ tüketimine de dikkat edilmelidir.

  Ispanak, kara lahana, brokoli, pazı, marul gibi koyu yeşil; domates, pancar, nar gibi koyu kırmızı; havuç, bal kabağı, kayısı gibi koyu sarı-turuncu; kırmızı lahana, patlıcan gibi mavi-mor; sarımsak, soğan gibi beyaz sebzeler meyvelerle beslenilmeli yani sofralar renkli olmalıdır.

  İşlenmiş tahıl ürünleri yerine tam buğday, tam çavdar, tam yulaf tercih edilmeli.

  Akdeniz diyetinin en önemli ögesi olan zeytinyağı, antioksidan E vitamini açısından zengindir.

  Balıkla birlikte alınan Omega-3 yağ asitlerinin kanserli doku oluşumunu sağlayan enzimi baskıladığı ve bu sayede kanser riskini azalttığı düşünülmektedir. Haftada en az 2 kez somon, mezgit, sardalye, uskumru gibi derin su balıkları tüketimiyle bu etkilerden faydalanılabildiği belirtilmektedir.

  Yağlı tohumlar; kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından zengin besinlerdir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere karşı koruyucu olduğu belirtilmiştir.

EGZERSİZ YAPIN

Günde 30 dakika düzenli egzersiz yapmak rahim, kalın bağırsak, prostat ve meme kanserini azaltmaktadır.

BUNLARI MUTLAKA YAPIN

  Ailede kalın bağırsak kanseri varsa 40 yaşından sonra, yoksa 50 'den sonra kolonoskopi yaptırmalı.

  40 yaşına kadar her yıl meme muayenesi, 40 yaşından sonra tarama mamografisi yaptırmalı.

  30 yaşından sonra akciğer filmi çektirmeli.

  Erkekler 40 yaşından sonra her yıl kanda prostat için PSA baktırmalı.

  40 yaşından sonra herkes dışkıda gizli kan baktırmalı.

ENGELLENİR Mİ?

Uzmanlar yaşam tarzında ve beslenme alışkanlığında yapılan değişikliklerle önemli kanser türlerinin engellenebileceğini söylüyor. Sigara tüm dünyada kanserin en önemli önlenebilir nedeni. Tüm ölümlerin yüzde 30'undan akciğer kanserinin yüzde 90'ından sorumlu. Düzenli ve özellikle doymuş yağdan fakir beslenmek, şeker ve yağ tüketimine dikkat edilmeli.

RADYASYONDAN UZAK DURUN

Güneş ışığına yani ultraviyole B ışınlarına uzun süre maruz kalmak deri kanserine yol açmaktadır. Uzun süre solaryuma girmek de kanser riskini artırmaktadır. Yaz aylarında 11.00-16.00 saatleri arasında doğrudan güneş ışığından uzak kalınmalı ve koruyucu kremler kullanılmalıdır.

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ'NÜN ÖNERDİĞİ BESİNLER

Sarımsak, soğan, üzüm, yeşil çay, zerdeçal, brokoli, karalahana, baklagiller, Omega 3, yeşil yapraklı sebzeler ve tam tahıllar...

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA