KANSER HASTALIĞININ ACISI DİNİYOR

RADYOTERAPİ tedavisinde atılan dev adımlar hastanın hayatını kurtarmasının yanı sıra tedavi sürecinde de büyük bir konfor sunuyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Medikal Fizik Uzmanları Dr. Bülent Yapıcı, Görkem Güngör ile Gökhan Aydın, yeni teknolojik gelişmeleri anlattı: 

Tümörün çevresindeki organların hasar görmesi önlenebiliyor: Tümörün içine yerleştirilen ‘altın işaretleyiciler’ sayesinde artık tümörün yeri, hareketi ve koordinatları kolaylıkla tespit edilebiliyor. Bu sayede tümöre yüksek doz verilirken çevresinde bulunan kalp, akciğer veya böbrek gibi kritik organların da ışınlanarak hasar görmeleri büyük oranda önlenebiliyor.

Yüksek doz ışın vererek tümörün yok edilmesi sağlanıyor:  Sadece hedeflenen bölge ışınlandığı için kanserli bölgeye yüksek ışınlama yapılabiliyor. Bu da yüksek doza izin veriyor. Yüksek doz ışın tümörü daha çok yok edebilme ve yeniden ortaya çıkmasını engelleme imkanı sağlıyor.

Radyoterapi süresi 30 dakikadan 2-3 dakikaya indi: Tedavi süresini kısaltmak için “volümetrik ark terapi” adı verilen VMAT tekniği geliştirildi. Bu teknik sayesinde eskiden yaklaşık 30 dakika süren tedavi artık 2-3 dakikada tamamlanabiliyor.

Seans sayıları yüzde 90 oranında azaltıldı: Stereotaksi tekniği sayesinde, uygun tümörlerde yüksek dozlara çıkılması seans sayısını oldukça düşürdü. Örneğin akciğer kanseri tedavisinde eskiden bu tip hastalarda tedavi 33 seansta tamamlanırken, bugün bütün işlemler 3-5 seansta sonlandırılabiliyor.

Radyasyon kaynaklı yan etki riski yok denecek kadar azaldı: Günümüzde hedefi ışınlarken komşu organlardaki yapılar korunabildiği için yan etkiler artık hasta tarafından tolere edilebilir hale geldi.

MEME KANSERİ ORANI YÜZDE 70'E ÇIKIYOR

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Zafer Utkan, meme kanseri görülme oranları hakkında bilgi verdi: “Dünyada 40 ve altındaki yaşlarda meme kanseriyle karşılaşma olasılığı yüzde 7 iken Türkiye’de bu oran yüzde 17 ila yüzde 20 arasında. 30’lu yaşlardan itibaren kanser riski artıyor. 45-50’li yaşlarda oran yüzde 70’lere çıkıyor. Kadınların tarama tesleri temiz çıksa bile zaman zaman kendi kendilerini muayene etmesi gerekiyor.”