23 Aralık 2024
  • Ankara2°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa6°C
  • Antalya10°C
  • İzmir10°C

KALP KRİZİNDEN KORUNMANIN YOLLARI

Kalp krizini, dolayısıyla koroner arter hastalığını önlemek için neler yapılmalı? Yaş, cinsiyet gibi risk faktörleri ve korunma yolları burada!

Kalp krizinden korunmanın yolları

22 Eylül 2010 Çarşamba 16:06

Son zamanlarda basında hiçbir sorunu yokken genç yaşlarda kalp krizi geçiren, bu nedenle ölenlere ait haberleri sıkça okumaktayız. Bu durum ister istemez kalp krizi geçirme riskinin ne olduğu, nasıl araştırılacağı ve nasıl önlem alınacağı konularını gündeme getirmektedir. Osmanoğlu Hastanesi'nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Elmas Orak anlatıyor.

Kalp krizi kalbi besleyen koroner arterlerinin hastalanması sonucunda gelişen, ölümcül olabilen veya doğru ve zamanında tedavi edilmemesi halinde sağ kalınsa bile hayatın süresine ve kalitesine önemli derecede olumsuz etkiler oluşturan önemli bir hastalık olup görülme sıklığı sürekli olarak artmaktadır.

Gerek insan sağlığına olumsuz etkileri gerekse tedavisinin büyük parasal külfetler getirmesi nedeniyle hastalık oluşmadan evvel bu hastalığa yakalanmamak konusunda koruyucu tedbirleri almak büyük önem kazanmaktadır. Kalp krizinden korunmak koroner arter hastalığından korunmak demektir.

Koroner arter hastalığının oluşmasında etken olan veya oluşmasını kolaylaştıran etmenler risk faktörleri olarak adlandırılmaktadır. Birden fazla risk faktörlerinin bir arada bulunması olumsuz etkilerinin daha da artmasına neden olmaktadır. Böylece bir kişide bu risk faktörlerinin fazla bulunması koroner arter hastalığı gelişme olasılığını daha da arttırmaktadır. Bu cümleden olarak koroner arter hastalığından korunmak için aşağıda daha ayrıntılı olarak anlatılacak olan bu risk faktörlerinden kurtulmak gerekmektedir.

Yaşlanma, kalıtsal özellikler ve cinsiyet gibi bazı risk faktörleri bir yazgı gibidir ve değiştirilemez karakterdedir.

Damar sertliği de denilen bu hastalığa ait değişiklikler yirmili yaşlardan itibaren başlamakta ve kırk yaşın üzerindeki erkeklerde hastalığın görülme sıklığı birden belirgin bir artış göstermektedir.

Bu konuda kadınlar daha şanslı olup menopoz öncesinde erkeklere göre hastalığa belirgin olarak daha az yakalanırlar. Ancak menopoz sonrasında kadınlarda hastalığa yakalanma riski hızla artmakta ve erkeklerinkine ulaşmakta ve hatta hafif geçmektedir.

Cinsiyet ve yaşa bir önlem almamız olanaksızdır. Ancak bu yaşlara yaklaştıkça kalp hastalığı açısından taramalar yaptırıp hastalık riskini tayin ettirtmek ve risk varlığında daha yoğun tedbirler almak elimizdedir.

Kadınlar için menopoz döneminde hormon tedavisi ile artan kalp hastalığı riskinin azaltılması konusunda büyük ölçekli çalışmalar yapılmaktadır. Seçilmiş ve iyi takip edilen hastalarda faydalı olabileceği düşünülmektedir. Koroner arter hastalığı kalıtsal karakter taşımaktadır. Kalp krizine veya koroner arter hastalığına 55 yaşından önce yakalanan erkeklerin ve 65 yaşından önce yakalanmış kadınların çocuklarında ve kardeşlerinde bu hastalıkların ortaya çıkma olasılığı diğerlerine oranla fazladır. Bilhassa bu ailevi yükü taşıyanların erken yaşlarda kalp taramalarına girmesi gerekmektedir. Erken ipuçlarının elde edilmesi, olası kalp krizinin önlenmesinde kıymetli kazanımlar sağlar. Diğer risk faktörlerinin olumsuz etkileri ise bazı tedbirler ile azaltılabilmekte veya önlenebilmektedir.

Damar sertliğinin en önemli etmenlerinden biri kolesteroldür. Yüksek kolesterol değerleri ile koroner arter hastalığı arasında belirgin bir ilişki vardır. Bu nedenle en doğru şekilde düşürülmesi gerekmektedir. Bu öncelikle diyet uygulanması ve yetersiz kalınması halinde de ilaçla yapılabilir. Kolesterolün düşürülmesi ile hastalığın oluşma olasılığının belirgin olarak düşürülebildiği gibi var olan hastalıkta gerileme de sağlanabilmektedir.

Halk arasında ilaç konusunda bazı tereddütler mevcut olup yan etki korkusu nedeniyle tedaviye direnç ile karşılaşmaktayız. Halbuki yan etki oranı çok yüksek olmadığı gibi erken dönemde yakalanması, izlenmesi mümkün olup ilacın kesilmesi halinde bu yan etkiler geri dönmektedir. Bu konuda hastaların doktorlarından gerekli bilgileri alıp ona güvenmeleri ve takiplerini yaptırmaları, tedaviyi asla kendiliklerinden bırakmamaları önerilir.

Sigara en önemli kalp düşmanlarından olup kesin olarak terk edilmelidir. Şeker hastalığı ve hipertansiyon çok iyi tedavi edilmeli ve gerekli diyetler harfiyen uygulanmalıdır. Varsa fazla kilolardan kurtulmalı, düzenli egzersiz programları uygulanmalıdır. Ruhsal olarak daha mülayim olmak için gerekirse profesyonel yardım alınmalı, olay ve kişilerle didişmekten uzak durmalıdır.

Özetlenecek olursa kalp hastalığından korunmak için öncelikle kırklı yaşlara doğru muayene ve gerekli testler yapılarak hastalık riski saptanmalı, mutlaka gerekli diyet uygulanmalı, sigaradan kesin olarak vazgeçilmeli, daha aktif daha istekli ve daha sakin bir hayat tarzı seçilmeli, gerekeli ilaçlar da aksatılmadan kullanılmalı ve takipleri de ihmal edilmemelidir. Aile öyküsü olanlar ise bu tedbirlere daha bir dikkatle sarılmalıdırlar.

Pudra
 

Yorumlar
SON DAKİKA