"Bypass geçirmiş, stent takılmış, kalp yetmezliği ya da ciddi kalp ritim bozuklukları olan kalp hastalarının tatillerini planlamadan önce mutlaka doktora başvurması gerekiyor"

"Güneşlenmek ve yüzmek için daha serin saatler olan 11.00'den öncesi ya da 16.00'dan sonrası tercih edilmelidir"

Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, bypass geçirmiş, stent takılmış, kalp yetmezliği ya da ciddi kalp ritim bozuklukları olan kalp hastalarının tatillerini planlamadan önce doktora başvurmaları gerektiğini bildirdi.

Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, kalp hastaları için sıcak havalar en az soğuk havalar kadar tehlike oluşturuyor. Sıcak nedeniyle vücutta sıvı kaybı yaşanıyor ve tansiyon düşüyor. Kalp hastalarının çoğu tansiyon ve idrar söktürücü ilaç kullandığından, özellikle bu hastaların yaz mevsiminde çok dikkatli olması gerekiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Timur Timurkaynak, bypass geçirmiş, stent takılmış, kalp yetmezliği ya da ciddi kalp ritim bozuklukları olan hastaların tatillerini planlamadan önce doktora başvurmaları tavsiyesinde bulundu.

Timurkaynak, "Kalp hastaları tatil öncesinde doktor kontrolünden geçerek tansiyon, şeker, böbrek fonksiyonları gibi değerlerin kontrol altında olduğundan emin olmalıdır. Bu değerler ışığında doktorları tatil boyunca geçerli olacak ilaç düzenlemelerini yapacaktır." ifadelerini kullandı.

- "Çok sıcak bölgeler kalp hastaları için uygun değil"

Timur Timurkaynak, Kalp hastalarının tatile gittikleri yerde kolayca ulaşabilecekleri kardiyoloji uzmanının olup olmadığını ve anjiyografinin yapılıp yapılamayacağını kontrol etmeleri gerektiğini belirterek, kardiyoloji merkezi olmayan bölgelerde kalp hastalarının tatil yapmasının riskli olabileceğini vurguladı.

Tatil öncesi planlamanın doktor kontrolü ile sınırlı olmadığını kaydeden Timurkaynak, şu açıklamalarda bulundu:

"Çok sıcak bölgeler, kalp ve damar hastaları, böbrek hastaları ve diyabetik hastalar için uygun değildir. Daha ılıman ve serin yerlerin tercih edilmesi gereklidir. Ayrıca yolculuğun süresi de büyük önem taşır. Uzun süre araba ya da uçak yolculuğu pıhtı atma riski artıracağından, kalp hastaları için ciddi risk oluşturabilir. Uzun uçuşlarda mutlaka uçak içinde egzersiz yapılması, araba yolculuklarında ise sık sık mola verilmesi gerekir. Yolculuk esnasında sıvı kaybına yol açacağı için alkol ve aşırı kahveden ise uzak durulması gereklidir."

- "Saat 11.00 ve 16.00 arasında denize girilmemeli"

Prof. Dr. Timurkaynak, tatil sırasında yapılması gerekenlere de değinerek, "Kalp hastalarının tatilde kesinlikle 11.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkmaması ve denize girmemesi gerekir. Güneşlenmek ve yüzmek için daha serin saatler olan 11.00'den öncesi ya da 16.00'dan sonrası tercih edilmelidir." ifadelerini kullandı.

Denizde mutlaka kıyıya paralel yüzülmesi ve kıyıdan uzaklaşılmaması gerektiğine işaret eden Timurkaynak, "Acil bir durum yaşanırsa, bu sayede hastaya müdahale etmek kolaylaşacaktır. Hastalar yüzerken aşırı efordan uzak durmalıdır. Ayrıca sıcak havada soğuk denize atlamak kalp ve damar sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratacağından vücut ısısını yavaş yavaş düşürerek denize girmek daha doğru bir yöntem olacaktır." açıklamasında bulundu.

- "Tatilde ağır yemeklerden uzak durun"

Timur Timurkaynak, tatilde kalp ve damar hastalarının mutlaka Ege ve Akdeniz tarzı, zeytinyağlı yemeklerle beslenmesi ve ağır yemeklerden uzak durması gerektiğini vurguladı.

Öğünlerin küçük hazırlanması uyarısında bulunan Timurkaynak, şunları kaydetti:

"Ayrıca ağır diyetler kalp ve damar hastaları üzerinde zararlı etkiler yapabileceğinden dolayı uzak durulmalıdır. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise güneş çarpmasıdır. Bu durumda hasta hemen serin bir yere alınmalı, soğutulmalı, ıslak bezlerle ve havlularla vücut ısısı düşürülmelidir ancak şok durumu varsa mutlaka en yakın acil servise gidilmelidir. Tatilde bol sıvı tüketmek çok önemlidir. Soğuk terleme, baş dönmesi, bulantı, kusma, nefes darlığı, göğüs ağrısı, ishal gibi durumlarda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir."