23 Aralık 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa5°C
  • Antalya12°C
  • İzmir9°C

KALÇANIN DA BAŞI AĞRIYOR!

Prostat iltihabı genç erkeklerde kalça bölgesinde ağrıyla geliyor.

Kalçanın da başı ağrıyor!

17 Şubat 2011 Perşembe 13:42

Prostat erkeklerde idrar çıkışında bulunan ve sperm güçlendirici maddeler salgılayan bir üreme organı. Bu organın; prostat büyümesi, iltihabi prostat hastalıkları ve kanser olmak üzere üç farklı hastalığı bulunuyor. Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi’nden Üroloji Uzmanı Dr. Murat Tuğrul Eren, özellikle genç erkeklerde görülen prostat iltihabının (prostatit) yoğun kalça ağrısı şeklinde belirti vermesi nedeniyle bilimsel çalışmalarda “kalçadaki başağrısı” olarak nitelendirildiğini belirtiyor. Bu hastalığın; sık idrara gitme, gece idrara kalkma, idrar sırasında zorlanma, ağrı şikayetlerine yol açması hastanın yaşamını olumsuz etkileyen diğer faktörler. Hastalık toplumda yüzde 5-10 oranında görülüyor.

Prostat iltihabının yarattığı yakınmalar hakkında bilgi veren Dr. Murat Tuğrul Eren, bunları söyle sıralıyor:

• Tıpkı prostat büyümesindeki gibi idrar yaparken zorlanma
• Sık idrara gitme
• Gece idrara kalkma
• İdrarın tamamını boşaltamama
• Ağrı şikayetleri
• İdrar yaparken yanma
• Penis ucunda batma
• Yumurtalıklarda ve kasıklarda ağrı
• Belde oluşan ağrılar
• Apış arasında ağrı görülmesi
• Cinsel ilişkide boşalmanın ardından ortaya çıkan yanma ve ağrı
• Kalça kemiğinde ağrı

KADINLARDAKİ SİSTİTE BENZİYOR, ÜŞÜTMEYLE OLUYOR

Prostatit hastalığınının nedeninin bilinmediğine değinen Dr. Murat Tuğrul Eren, ancak tetikleyen bazı faktörler olduğunu, bunların başında da soğuk hava ve ayakları üşütmenin geldiğini söylüyor. Kadınlarda üşütmeyle oluşan sistitin bir benzerinin, erkeklerde de prostat iltihabında yine üşütmeyle ortaya çıktığına işadet eden Dr. Eren, aşağıdaki nedenlerin hastalığı ortaya çıkarabileceğini veya şiddetini artırabileceğini belirterek şu bilgileri veriyor:

• Acılı baharatlı yemekler
• Soğuk hava
• Çay, kahve, sigara içmek
• Asitli, gazlı içecekler
• Bira, şarap içmek
• Uzun süre aynı pozisyonda oturmak
• Bisiklete, motosiklete binmekle oluşan travmatik etkiler

Hastaların belirli bir dönem çok şikayet yaşadıklarını, belirli bir dönem de rahatladıklarını anlatan Dr. Murat Tuğrul Eren, nihai bir çözüm bulmak için hastaların çok fazla inceleme yaptırıp, doktor doktor dolaşma zorunda kaldıklarını söyledi. Bu hastalığın belirli bir tetkik yaptırıp net olarak teşhis edilemediğini ancak başka bir önemli hastalığının olmadığını kanıtladıktan sonra yakınmalara göre adının konduğunu belirtti. Dr. Eren, ayrıca ayırt edici tanının mutlaka yapılması gerektiğini söyledi. Çünkü tümörler de aynı yakınmaları oluşturabiliyor. Ayırıcı tanı yapılması için bazen sistoskopi denilen idrar yolunu ve torbasını kameralı ve ışıklı aletler yardımıyla görüntülenmesi gerekebiliyor. Bazen ultrasonun göremediği idrar yolu darlıkları, yayvan tarzda tümörler bu inceleme ile ortaya çıkarılabiliyor. Tüm bu ayırıcı tetkikler yapıldıktan sonra kişiye prostatit yani prostat iltihabı tanısı konulduysa, hastanın belki ömür boyu bu rahatsızlığın nüks edebileceğini bilerek yaşaması gerekiyor, çünkü günümüzde kesin bir tedavisi bulunmuyor. Hastaların yaşam kalitesi çok düşebiliyor, bazen günlük hayatı tamamen bu bölgeye odaklı geçirebiliyorlar. Normal bir insana günde kaç defa tuvalete çıktığı sorulunduğunde net bir rakam veremezken, prostatit olan hastalar günde kaç defa, hangi saatte çıktıklarını, ne miktarda idrar yaptıklarını hatırlıyor. Bu hastalığın cinsel fonksiyon bozukluğuna da neden olabildiğini ifade eden Dr. Murat Tuğrul Eren, “Burada önemli olan kişide başka hastalıkların olmadığının bilinmesidir. Mevcut ilaç tedavilerinin yavaş yavaş denenmesi lazım, hastaların hastalıklarıyla ilgili olarak çok iyi bilinçlendirilmesi lazım. ABD’de üroloji polikliniğinin yüzde 25’ini bu tanıyla alanlar oluşturuyor, ülkemizde ve dünyada da yüzde 5-10 arasında görünüyor. 90 milyon kronik prostatitli var. Bazen basit bir yaşam şekli değişikliği, örneğin hareketsizliğin , aynı pozisyonda durmanın azaltılması, çok fazla bisiklete, motorsiklete binilmemesiyle hastalığın etkilerini çok azaltabilir ” diye konuştu.

Hastalığın tedavisinin alevlenme dönemlerinde yapıldığına dikkati çeken Dr. Eren, şu bilgileri verdi:

“Antibiyotikler mikrobik olsun olmasın işe yarıyor, prostat ilaçları işe yarıyor. Bazı bitkisel ilaçlar işe yarayabiliyor, asıl yapılacak şey yaşam biçimini değiştirmesi. Herkesin hastalığı kendisine özgü ve dolayısıyla tetikleyen faktörler de farkıl olabiliyor. Hastalar ilaç ve yaşam tarzı değişiklikleriyle fayda görüyorlar. Prostat büyümesine neden olmuyor, kanserle de çok ilişkisi bilinmiyor. Prostat kanseriyle ilişkisi bilinmediği gibi, çocuk yapma yetisiyle ilişkisi çözülememiş, ancak cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açacağı biliniyor. Hastaların ağrı nedeniyle sorunu oluyor, menide bozukluk oluyor, meni pıhtılar halinde gelebiliyor. Renk ve koku olabiliyor.”

Yorumlar
SON DAKİKA