22 Aralık 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa5°C
  • Antalya13°C
  • İzmir10°C

KADINLARIN KALBİ DAHA YORGUN

Stresli yaşayan, zaman sorunu nedeniyle hazır besinlerle aşırı yağlı ve kalorili beslenen, işyerinde sürekli masa başında oturarak hareketsiz kalan şehirli kadınlar, hipertansiyon açısından risk altında.

Kadınların kalbi daha yorgun

18 Şubat 2011 Cuma 00:48

Hipertansiyon ülkemizde oldukça sık görülen bir hastalık. Yapılan çalışmalara göre; 20 yaş ve üzerindeki erişkinlerinden 5 milyonu erkek ve 6 milyonu kadın olmak üzere 11 milyon hipertansiyon hastası mevcut. Kadınlarda kan basıncı 30’lu yaşlarda erkeklerle aynı düzeyde görülürken, bu değerler 40 yaşından itibaren 4.5/1.5 mm/Hg daha yüksek seyrediyor. Öyle ki menopoz döneminden sonra hipertansiyon kadınlarda erkeklere nazaran yüzde 15 daha fazla görülüyor.

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, hipertansiyonun 40 yaşından itibaren kadınlarda daha sık görülmesinin en önemli nedenlerinin obezite ve diyabet olduğuna dikkat çekerek, “Bu sorunların kadınlarda daha yaygın olması, hipertansiyona da zemin hazırlamış oluyor. Özellikle stresli bir yaşam süren, zaman sorunu nedeniyle hazır besinlere yönelerek aşırı yağlı ve kalorili beslenen, işyerinde sürekli masa başında oturarak hareketsiz bir yaşam süren şehirli kadınlar büyük risk altındalar” uyarısında bulunuyor.

KALPTE CİDDİ HASAR BIRAKIYOR
Kadınlarda menopozdan sonra hızla yükselen kan basıncının yol açtığı en önemli sorunlardan biri, kalp damar hastalıklarına yol açması. Kan basınca kontrol edilmezse kalp yetmezliği tablosuna bile neden olabiliyor. 50 yaş ve üzeri kadınlarda sadece hipertansiyonu olanlarda 5 yıllık ciddi kalp damar hastalıklarına yakalanma riski yüzde 3 oranında seyrediyor ve bu risk her yıl katlanarak artıyor. Bu oran, hipertansiyona kolesterol yüksekliği ve sigarada eşlik ettiği takdirde yüzde 18’lere kadar yükseliyor. Hipertansiyon aynı zamanda göz, kalp, beyin ve böbrek gibi pek çok organda geri dönüşümü olmayan hasar bırakabiliyor.

TANI İÇİN 3 KEZ ÖLÇÜM GEREKİYOR
İdeal tansiyon değeri 120/80 mmHg olarak kabul ediliyor ve bu değerin 140/90 mmHg’nin üzerinde olması ‘hipertansiyon’ olarak tanımlanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, hipertansiyon tanısı için 1- 2 kez ölçüm yaparak karar vermenin çok büyük bir hata olduğu uyarısında bulunuyor. Çünkü hipertansiyon hastasının kan basıncı özellikle hastalığın erken dönemlerinde günün sadece bir kaç saatinde yüksek seyrediyor, diğer saatlerinde ise normal düzeye iniyor. Bu nedenle tanı için çok şiddetli hipertansiyon vakaları hariç, istirahat halinde bir veya 2 haftalık aralıklarla 3 veya daha fazla sayıda ölçüm yapılması gerekiyor. Prof. Dr. Sinan Dağdelen, şiddetli hipertansiyonda ise ilk ölçümde de teşhis konulabildiğini belirtiyor.

BELİRTİLERİ NELER?
Hipertansiyon hiçbir belirti vermeden sinsi olarak yüksek seyredebiliyor. Belirti verdiği takdirde aşağıda yer alan yakınmalar gözeniyor:

• Ense bölgesinde hissedilen ağrı,
• Nefes darlığı, çarpıntı,
• Baş dönmesi ve baş ağrısı,
• Sık idrara çıkma,
• Bazen gözlerde ve başta dolgunluk ve sıkıntı hissi,
• Burun kanaması ilk belirti olarak ortaya çıkabiliyor,
• Önemli bir grup hasta kronik baş ağrıları çekiyor ve bu nedenle bazıları ile uzun sure yanlış migren tedavisi görüyor.

KAN BASINCINI DÜŞÜRMEK İÇİN…
Hipertansiyon ölümcül sonuçlara yol açabilen komplikasyonlara neden olsa da, yaşam alışkanlıklarında yapılan düzenlemelerle kontrol altına alınabiliyor.

• Günlük tuz tüketimini 6 gramla kısıtlayın,
• Fazla kilolarınızdan kurtulun,
• Haftada 3 gün az 30 dakika yürüyün,
• Az yağ, bol sebze tüketin,
• Alkol tüketiminden kaçının,
• Stresin etkisinde kalmayın.
 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA