KADINLARIN İKİNCİ DELİKANLILIK ÇAĞI

Menopoz kadınlar için ‘ikinci delikanlılık’ dönemi anlamına geliyor. Menopozun delikanlılık çağıyla paralel düşünülmesi gereken bir dönem olduğunu söyleyen Başkanı Prof. Dr. İsmail Çepni, “Ergenlik döneminde gençlerin yaptıklarına nasıl anlayışla ve hoşgörüyle yaklaşılıyorsa, bu özel dönemde kadınlar için de aynı şey yapılmalı” diyor. Kadınlar bu süreçte eşlerinden ve çocuklarından hoşgörü bekliyor. Bu dönemin dayanışma içinde geçirilmesi, kolay atlatılması anlamına geliyor.

HER KADINI FARKLI ETKİLER

Eğitim nedeniyle evden uzağa giden çocukların, annelerinin menopozun etkilerini daha fazla hissetmesine neden olduğunu belirten Prof. Dr. Çepni, “Menopozdaki hormonal değişim, sosyal çevre değişimi yaşayan kadının psikolojisini olumsuz etkiler. Bunun sonucunda da, depresyon ve üzüntü atakları daha kolay ortaya çıkar” diyor. Menopozun her kadın üzerindeki etkileri farklı oluyor. Bazı kadınlarda idrar yolu enfeksiyonları ve vajinal yakınmalara rastlanırken, bazılarında çok yaygın olan ateş basması ve depresif ataklar hiç görülmeyebiliyor. Yakınmalar sadece 5-6 ay sürebildiği gibi yıllarca da devam edebiliyor.

ÖSTROJENÖNE ÇIKACAK

Hiç doğum yapmamış olmanın erken menopoza yol açtığı yönündeki düşüncenin yanlış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çepni, “Menopoza, yumurtaların yaşla birlikte tüketilmesi sonucunda giriliyor. Tüp bebek tedavisi gören kişilerin, çok yumurta kullanılması nedeniyle erken menopoza gireceklerini düşünmek de yanlış. Çünkü bu tedavide zaten o ayda tüketilecek yumurtalar kullanılıyor” diyor. Vücut kitle indeksinin ve cilt altı yağ dokusunun yumurtlama sürecine etkisi bulunuyor. Çok zayıf kadınların cilt altı dokusu zayıf olduğundan, yumurtlama aksayabiliyor. Çepni, bu durumdaki kadınların erken menopoza gireceğinin de söylenemeyeceğini belirtiyor. Günümüzde menopoz tedavisinde kişiye özgü düzenlemeler önem kazanıyor. Hormon en güçlü tedavi yöntemi olarak görülüyor ve gerektiğinde kullanılması öneriliyor. Kullanım süresi kişiye göre belirleniyor. Çepni, “Önümüzdeki yıllarda sadece östrojen içeren tedaviler gündeme gelecektir” diyor.