olaydan 1,5 ay sonra takip edip sopayla darbettikleri gerekçesiyle 7 yıl 6 ay hapis cezası alan 3 sanığın istinafın bozma kararının ardından yeniden yargılanmasına başlandı.

Torbalı 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, müşteki doktor Günay, İzmir Tabip Odası avukatı Mithat Kara ile sanıkların avukatı katıldı. Tutuksuz sanıklar duruşmada yer almadı.

Söz verilen doktor Günay, darp olayını güvenlik kameralarının kaydettiğini anımsatarak, yaşananların çarpıtılmasının yanlış olduğunu savundu.

Günay, şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim olaya müdahale etmemin sebebi, hastanedeki sekreterin 'yetişin Mehmet Bey'i öldürüyorlar' sözleri oldu. Bunları duyunca odaya koştum. Şikayetçi olabileceklerini söyledim, S.A. yumruk atmaya yeltendi. Beni darbetmeye çalıştı. Odama girdim, bu kişinin bağırışları devam etti, bana doğru koştu. 'Polis geliyor' dememe rağmen kasıklarıma tekme attı. 80 yaşındaki anneme de aşağılayıcı sözler söyledi. Bu dosyada, planlayarak ve bilinçli şekilde saldırı gerçekleşmiştir, olay günü ceketinin içinde sopayla geldiler. Kafama 33 kez sopayla vurdular. Kendimi korumak için müdahalede bulundum." ifadelerini kullandı.

İddia makamı esas hakkındaki mütalaasında bu dosyanın, sanık S.A. ile doktor Günay arasında, aile sağlığı merkezinde yaşanan darpla ilgili açılan 6. Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyayla birleştirilmesini istedi.

Hakim, her iki dosyanın birleştirilmesine karar verip duruşmayı erteledi.

- Olay

Torbalı 5 No'lu Aile Sağlığı Merkezinde 22 Ağustos 2022'de çıkan kavgada, doktor Ekin Hürel Günay, S.A. hakkında "beyaz kod" vermişti. Bu olaydan 1,5 ay sonra 7 Ekim 2022'de mesai bitiminde kendisini takip eden 3 kişinin sopalı saldırısına uğrayan Günay, yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı.

Şüphelilerin, hakkında "beyaz kod" verilen S.A. ile ağabeyleri F.A. ve S.A. olduğu tespit edilmiş, gözaltına alınan zanlılar sevk edildikleri hakimlikçe tutuklanmıştı.

Sanıklar hakkında "kamu görevlisine karşı silahla, kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama" suçlamasıyla dava açılmıştı. Sanıklara 7 yıl 6'şar ay hapis cezası verilmişti.

Tarafların itirazı sonrası İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24'üncü Ceza Dairesi, ikinci olayın mesai saati dışında gerçekleşmesi nedeniyle kamu görevlisine ve sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlardaki gibi ceza artırımı uygulanamayacağına kanaat getirmiş, dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.