Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "İlaç sektörü yüksek teknolojili üretimde bizim dışa en fazla bağımlı olduğumuz daha doğrusu tükettiğimiz her 100 kutunun 73,5'i yerli üretim ama 4 milyar dolar açık veriyoruz" dedi.

Işık, Onko Koçsel İlaç Fabrikası Ar-Ge Merkezinin açılışında yaptığı konuşmada, dünyada artık üretimin kıymetini bilmeyenin kalmadığını belirterek, ABD'nin bile firmalarını geriye getirmek için proje ürettiğini söyledi.

"Üretimin kıymetini bilmeyen hiçbir ülkenin sürdürülebilir ve nitelikli kalkınma yakalaması mümkün değil" diyen Işık, üretim sektörünün desteklemediği hizmet sektörünün bir ülkenin ekonomisini sırtlayamayacağını kaydetti.

Işık, bu konuda Maldivler gibi ülkelerin istisna olabileceğini dile getirerek, Türkiye'nin 2008 ekonomik krizinden en az etkilenen ülkelerden birisi olmasında 2002'den itibaren üretim ve sanayiye verdikleri önemin etkili olduğunu bildirdi.

Ölçek bazında mümkün olan ne varsa yerli üretilmesi gerektiğini anlatan Işık, "Türkiye ya üreten ve ihraç eden bir ülke olacak ya da ithal eden ve tüketen ülke olacak. Üretir, ihraç edersek halkımızın refahını arttırırız. Üretim anlayışı artık yenilikçi olmalı. Üretirken insana ve doğaya saygılı olmak, havayı, suyu ve toprağı kirleten üretime hayır diyoruz" şeklinde konuştu.

- "Ar-Ge merkezi sayımız 215'e ulaştı"

Türkiye'nin istihdama ihtiyacı olduğunu belirten Işık, bunun için de güçlü olunan sektörlerde katma değeri yüksek ve istihdamı artırıcı politika yürüttüklerini söyledi.

Işık, Türkiye'nin teknoloji düzeyini yükseltmesi gerektiğine işaret ederek, "Yüksek teknolojiye odaklanmak durumundayız. İlaç sektörü de yüksek teknolojili üretimde bizim dışa en fazla bağımlı olduğumuz daha doğrusu tükettiğimiz her 100 kutunun 73,5'i yerli üretim ama 4 milyar dolar açık veriyoruz. Yüzde 26,5 ithal ettiğimiz halde 4 milyar dolar niye açık veriyoruz. Katma değeri yüksek ilaçları ithal ediyoruz" diye konuştu.

Yüksek teknolojili ürünün güç kaynağının Ar-Ge olduğunu dile getiren Işık, şöyle konuştu:

"Ar-Ge'si olmayan yüksek teknolojili ürünün sürdürülebilir olarak üretilmesi mümkün değil. 'Sadece lisanslı üreteyim' derseniz katma değeri düşük, sadece fason üretime geçersiniz. Bunu başarmanın yolu kendi Ar-Ge'mizi kendimizin yapmasıdır ve kendi ilacımızı kendimizin geliştirmesidir. Bu anlayışla 2002'de iktidara geldiğimiz ilk dönemde 2 teknoloji geliştirme bölgesi vardı. Bugün Türkiye'de 46'sı faal, 61 tane teknoloji geliştirme bölgesi var. Burada da 250 tane ilaç sektörüyle uğraşan firmamız var ama bu sektördeki ihtiyaçlar teknoloji geliştirme bölgelerinde karşılanabilecek ihtiyaç olmaktan çıktı ve 2008 Ar-Ge Merkezleri Kanunu'nu çıkardık. Son 13 yılda AK Parti icraatlarını bir kenara bırakın. Sadece teknoloji geliştirme merkezleri ve Ar-Ge merkezleri Türkiye'nin geleceğine damga vuracak en önemli icraatlardır. Şu anda Ar-Ge merkezi sayımız 215'e ulaştı. Artık pek çok global firma Ar-Ge merkezi kurmak için Türkiye'ye geliyor. Bu Türkiye açısından gurur verici bir tablo."

Işık, Ar-Ge merkezlerine verdikleri desteklerden bahsederek, "Ar-Ge işi, nankör bir iştir. 100 tane Ar-Ge yaparsınız belki 90 tanesi başarısızlıkla sonuçlanabilir ama 1 tanesi başarıldı mı, 100 tanesinin masrafını çıkarır" dedi.

Üretim aşkı olanlara destek vermek ve maddi, manevi onların yanında olduklarını göstermenin hükümetin en önemli önceliği olduğunu vurgulayan Işık, bu uygulamaları geliştirerek devam edeceklerini söyledi.

Firmaların, teknoloji üreten ve dünyaya yüksek katma değerli ürün ihraç etmeleri için arkalarında durmaya devam edeceklerini anlatan Işık, şöyle devam etti:

"Arzumuz, 1 Kasım seçimlerinde Türkiye'nin özellikle dünden daha fazla ihtiyaç duyduğu güçlü ve istikrarlı bir hükümete kavuşması ve Türkiye'nin kaynaklarını faize veya rutin harcamalara harcamak yerine daha çok Ar-Ge'ye, inovasyona, bilim ve teknolojiye harcamasını sağlamak. Bu noktada Gebze'de Bilişim Vadisihayata geçiyor. Proje tamamen bittiğinde 100 bine yakın nitelikli istihdam olacak. Şu anda 3 milyon metrekarelik alandayız, onu 3,5 milyon metrekareye çıkaracağız. Dünyada bilişim alanındaki en önemli merkezlerden birini Gebze'ye kazandırıyoruz. Göreceksiniz menzili uzatılmış yerli elektrikli araçla bir dünya markasını çıkaracak ve dünyaya Türkiye'den satışını yapacak. Bunun da Ar-Ge üssü Gebze olacak."

Konuşmaların ardından Bakan Işık ve şirket yetkilileri, Ar-Ge merkezinin açılışını yaptı. Işık ve beraberindekiler daha sonra merkezi gezdi.

Kanser ilaçları araştırılması ve geliştirilmesi için kurulan merkezde, Türkiye'de farmasötik dozaj formlarının üretimi ve uluslararası standartlara uygun ilaç araştırmaları yapılacak.