22 Aralık 2024
  • Ankara4°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya13°C
  • İzmir9°C

İNME TEDAVİSİNDE "ZAMAN" VURGUSU

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Özlem Kayım Yıldız, inme tedavisinde zamanın önemine vurgu yaptı.

İnme tedavisinde "zaman" vurgusu

11 Mayıs 2022 Çarşamba 18:09

Prof. Dr. Özlem Kayım Yıldız: "Hasta ne kadar erken tedavi edilirse tedavinin başarı oranı da o ölçüde yüksektir. Tedavide amaç tıkalı damarın açılması ve beyine kan akımının sağlanmasıdır"

Yıldız, 10 Mayıs İnme Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, halk arasında felç olarak da bilinen inmenin, beyni besleyen damarlarda kan akımının kesilmesi veya bu damarlarda yırtılma sonucu geliştiğini belirtti.

İnmenin, tüm dünyada kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada gelen ölüm nedeni olduğunu belirten Yıldız, "Her yıl 17 milyon insan inme geçirmekte ve bunların 6 milyonu hayatını kaybetmektedir." ifadelerini kullandı.

- "Hastanın başını soğuk suyla yıkamanın herhangi bir yararı yoktur

En sık karşılaşılan inme belirtilerinin vücudun tek tarafında, kol veya bacakta güç kaybı, hissizlik, yüzde kayma, konuşma ve anlama bozukluğu, peltek konuşma, bilinç, denge ve yutma bozukluğu, görme kaybı, çift görme ve ani gelişen şiddetli baş ağrısı olduğunu belirten Yıldız, şunları kaydetti:

"Bu belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden 112 aranmalıdır. Evde hastaya herhangi bir ilaç veya yiyecek verilmemelidir. Halk arasında yaygın biçimde inanılanın aksine hastanın başını soğuk suyla yıkamanın herhangi bir yararı yoktur. İnme hastasının tedavisi 112 ambulanslarında başlar, 112 görevlileri inme hastasının en hızlı tedavi edilebileceği merkeze transferini ve gidilen merkezin hazırlıklı olmasını sağlar. İnme belirtileri bir süre devam edip düzelse bile hastanın 112 ambulansı ile hastaneye nakli önemli ve gereklidir."

İnme tedavisinde zamanın önemli olduğunu vurgulayan Yıldız, "Hasta ne kadar erken tedavi edilirse tedavinin başarı oranı da o ölçüde yüksektir. Tedavide amaç tıkalı damarın açılması ve beyine kan akımının sağlanmasıdır. Bunun için ilk 4,5 saatte damar yolundan trombolitik denen pıhtı çözücü ilaç verilebilir. Her ne kadar tedavinin üst sınırı 4,5 saat olsa da ne kadar erken verilirse başarı şansı o kadar artar. İlk 6 saatte ve uygun hastalarda ilk 24 saate kadar anjiyo ile tıkalı damarın açılması mümkündür. Bu yöntemde atardamar içerisine girilerek pıhtı çıkarılır. Tedavinin başarı şansı yüksektir." değerlendirmesinde bulundu.

 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA