26 Aralık 2024
  • Ankara5°C
  • İstanbul11°C
  • Bursa10°C
  • Antalya9°C
  • İzmir10°C

İLAÇ CEPHESİ EURO DAVASINI KAZANDI!

Son 5 yıldır ilaç fiyatlarının 1.96 TL düzeyindeki Euro değeri üzerinden fiyatlanması, endüstri üzerinde ciddi baskı oluşturuyordu.

İlaç cephesi Euro davasını kazandı!

06 Mayıs 2015 Çarşamba 14:01

Güntay Şimşek / Habertürk

Son 5 yıldır ilaç fiyatlarının 1.96 TL düzeyindeki Euro değeri üzerinden fiyatlanması, endüstri üzerinde ciddi baskı oluşturuyordu. İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri Turgut Tokgöz, Danıştay’da açılan ilaçta 1.96 TL’ye sabitlenen Euro kuru hakkındaki ikinci davayı da kazandıklarını, mahkemenin, “Kurun düzeltilmemesi yanlıştır” kararını verdiğini belirtti. Karar sonrası, bu ayın ortalarından itibaren kurun piyasa şartları çerçevesinde düzeleceğini beklediklerini ifade eden Tokgöz, 5 yıllık süre içinde ilaç endüstrisinin sadece kur baskısı yüzünden 19 milyar TL zarar ettiğine dikkat çekti.

Bu noktada merakımı çeken şu oldu: Acaba kamu tarafının devlete 19 milyar TL kazanç sağladığı yönünde savunma yapması mümkün mü? Bu soruma da Tokgöz şu cevabı verdi: “Türkiye’nin bir karar vermesi gerekiyor. Eğer milli ve yerli ilaç endüstrisinin gelişmesi isteniyorsa, piyasanın ithal ilaçlara muhtaç bırakılmaması arzu ediliyorsa, ülkemizin ilaç ihracatında da bir mesafe kat etmesi amaçlanıyorsa, çok düşük döviz kuruyla piyasanın sabitlenerek ülke sanayisine zarar veren uygulamalardan acilen vazgeçilmesi ve sektörün desteklenmesi gerekir. Aksi halde genel ekonomi içinde ilaç sanayiinin gelişimi hiç de iç açıcı değil ve uzun vadede bu durum Türkiye’ye ciddi zarar verecektir.”

Daha önce sabit kur meselesini defalarca bu köşede gündeme getirmiş, ama kamu tarafından savunma anlamında bile doğru düzgün bir cevap alamamıştım. Çünkü ucuz rakamlarla ilaç üretilmesi yönünde yapılan baskılar neticesinde ne oldu biliyor musunuz? Maliyetlerin düşürülmesi için önce yatırımlar ertelendi. Sektör büyümek yerine özkaynaklarından yiyerek, küçülerek ayakta kalmaya çalıştı. İşe alımlar azaltıldı, hatta büyük oranda işten çıkarmalar yaşandı. Endüstride yeni yatırımlar yapılmadı, pazara yeni ilaçlar sunulmasında ciddi tereddütler oldu.

Diğer taraftan iyileşen ve yaygınlaşan sağlık hizmetlerinin artan maliyetleri de ciddi anlamda ilaç sektörüne fatura edilmeye çalışıldı. Fakat bu yaklaşımın topyekûn Türkiye ilaç sanayiini yok edeceği gerçeği unutuldu. Yeni teknolojilerin transferi zorlaşırken, zaman zaman da kur baskısı yüzünden ilaca erişimde sorunlar yaşandı. Evet, kullanılan ilaçlar da eskisi gibi etki göstermiyorsa, en önemli sebeplerinden birisi de ilaç sektörüne kamunun ucuz yaklaşımıdır.

BU FUARLA DOĞRU YOLU BULACAĞIZ...

Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı “IDEF’15”, dün İstanbul’da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde açılır açılmaz soluğu orada aldım. Milli Savunma Bakanlığı himayesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV)organizasyonuyla gerçekleşen fuar için yapacağım o kadar çok eleştiri var ki, ancak kim dikkate alacak? Bir defa yeri yanlış. Defalarca yazdığım üzere, bu fuarın İstanbul gibi bir yerde denizden ve havalimanından uzak bir yerde yapılmasının akılla ve mantıkla izah edilebilir bir yanı yok. Hiçbir ürün layıkıyla sergilenemiyor, gösterilemiyor. Önemli kabiliyet kazandığımız insansız hava araçları (İHA), eğitim uçağı, helikopter, roket ve güdümlü füzeler, torpido ve savunma sistemleri, radar ve radar ikaz sistemleri, simülatörler, kara araçları, elektronik harp gibi daha sayamadığım birçok alanda başarı var, ama bunları sergileme, pazarlama, dostadüşmana gösterme becerisi yok.

Fuar üzerinden ciddi para kazanan vakıf yetkilileriyse halen daha dünyanın en büyük 4. fuarı olmakla övünüp duruyorlar. Evet büyük, ama devletin imkânları, savunmaya yaptığı harcamalarla büyük. Vakıf şirketleri hakeza devletten aldıkları büyük paralarla bir yerlere geldiler. Onlara sağlanan imkânların onda biri özel sektöre sağlansaydı, Türkiye bugün bambaşka bir noktada olabilirdi. Yine de bu fuarın en azında özel sektörün kabiliyetlerini devletin en üst düzey yetkililerine göstermesi açısından kayda değer olduğunu düşünüyorum. Mesela Genelkurmay Başkanı’nın bile savunma sanayiinde Türk özel sektörünün hangi seviyeye geldiğini bu fuarda daha iyi anlayabildiği kanaatindeyim. Neden mi?

Bu fuarda, bazı şirketlerin eserlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Genelkurmay Başkanı, komutanlar, bakanlar, Savunma Sanayii Müsteşarlığı yetkililerine göstermekten ne derece mutlu olduklarına bizzat şahit oldum.

Yorumlar
SON DAKİKA