23 Aralık 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa5°C
  • Antalya12°C
  • İzmir9°C

İDRAR KAÇIRMAYA SON!

Her üç kadından biri idrar kaçırıyor, fiziksel sağlığı olduğu kadar psikolojik olarak da kadınları olumsuz etkileyen bu sorun çaresiz değil. Üroloji Uzmanı Dr.Şaban Can,..

İdrar kaçırmaya son!

18 Ocak 2011 Salı 12:47

Her üç kadından biri idrar kaçırıyor, fiziksel sağlığı olduğu kadar psikolojik olarak da kadınları olumsuz etkileyen bu sorun çaresiz değil. Özel BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr.Şaban Can, kadınların utandıkları için ifade edemedikleri bu rahatsızlıktan küçük bir cerrahi müdahale ile hızlıca kurtulabilmenin mümkün olduğunu belirtiyor.

Toplumda pek çok kişide istemsiz bir şekilde aksırma, öksürme, ıkınma gibi durumlarda karın içi basıncının artışına bağlı olarak mesane (idrar torbası) den idrar kaçağı şeklinde idrar kaçırma şikayeti mevcuttur.

Yine pek çok kişide ise idrar geldikten sonra “tuvalete yetiştirememe” şeklinde idrar tutamama yani “inkontinans” şikayeti bulunmaktadır. İdrar kaçırma sorunu bir kişinin tüm gündelik hayatını etkileyen, sosyal aktivasyonlarını kısıtlayabilen bir durumdur. Kadınlardaki sıklığı değişik yayınlara göre %14 - 49 arasında değişmektedir.Yani yaklaşık her iki üç kadından birisinde bu rahatsızlık görülmektedir ve menopoz sonrasında daha da şikayeti artmaktadır.

İdrar kaçıran hastaların büyük bir kısmında (yaklaşık yarısı) stres inkontinans diye tarif edilen öksürme, hapşırma, ıkınma veya fiziksel egzersiz sırasında istemsiz idrar kaçırma görülür. Bunun nedeni de zor doğum ve değişik nedenlere bağlı idrar torbasının sarkmasıdır. Daha az görülen ise urge inkontinans diye tariflenen aniden ortaya çıkan şiddetli idrar yapma hissi ile birlikte görülen idrar kaçırma tipidir. Bu durumda kişi idrarı geldiğinde tuvalete yetiştiremeden kaçırma problemi ile karşı karşıyadır

Üriner inkontinansın tanısal değerlendirmesi, ayrıntılı bir öykü alma, fizik muayene, tam idrar tahlili (TİT), idrar kültürü ve böbrek fonksiyon testleri de içeren rutin laboratuar tetkikleri ile başlar. İnkontinansın en kesin tanısı yapılan bir jineko-ürolojik muayene ile konmaktadır.Gerekli hastalara üroflow ürodinamik inceleme yapılarak idrar torbasının idrarı boşaltma durumu ortaya konmaktaydı.

Tedavide temelde iki yöntem uygulanmaktadır. Bunlar medikal (egzersiz ve ilaç tedavisi) tedavi ve cerrahi tedavi. Medikal tedavide başarı oranı son derece az olup tedavinin bırakılmasıyla şikayetler geri gelebilmektedir. İnsanların ömür boyu ilaç kullanması gerekmekte olup bununda kendine ait yan etkileri görülebilmektedir. Ayrıca yaşın ilerlemesiyle kullanılan ilaçlar yetersiz kalmakta ve ilaç kullanılmasına rağmen idrar kaçırma devam edebilmektedir.

Dr. Can,”Cerrahi uygulamalar günümüzde çok başarılı bir konuma gelmiştir. Uygun hastalara tercih ettiğimiz TOT ameliyatında hastanın yara iyileşimi oldukça hızlı, hastanedeki kalış süresi oldukça az (ortalama bir gün) ve ameliyat sonrası şikayetler oldukça azdır.” diye ekledi.

Yorumlar
SON DAKİKA