HER 8 KADINDAN BİRİ MEME KANSERİ

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Umut Kutlu Dilek, her 8 kadından 1'inin meme kanserine yakalandığına dikkat çekerek, erken tanı ve tedavinin hayat kurtardığının altını çizdi.

Mersin'in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi İle Akdeniz Rotary Kulübü işbirliğinde ilçe sınırlarındaki Roman kadınlara yönelik olarak, 'Meme Kanserinde Erken Teşhisin Önemi ve Menopoz' konulu konferans düzenlendi.

Akdeniz Belediyesi Konferans Salonu'ndaki etkinliğe konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Umut Kutlu Dilek, meme kanserinin erken teşhisi ve tedavi yöntemleri hakkında nasıl bir yol izleneceği konusunda katılımcılara bilgi verdi. Kadın olmanın zorluklarından söz eden Dilek, "Kadınların sağlık problemleri de yaşla birlikte farklı nitelikler kazanıyor. Örneğin; kadınlar 15-49 yaş arasında özellikle genel sorunlar, gebelikle ilgili problemler ve doğum sonrası karşılaşılan sorunlar yaşarlar. Ülkemiz için ortalama menopoz yaşı 49'dur. Kadınlar, 50'li yaşlardan sonra da bu döneme ait özel problemler yaşıyorlar. Erkeklerde olduğu kadar kadınlarda da kanserlerle karşılaşıyoruz" dedi.

Dünyada kadınlar üzerinde en etkili olan kanser türünün meme kanseri olduğunu belirten Doç. Dr. Dilek, "Her 8 kadından biri, yaşamı boyunca bu problemle karşı karşıya kalabiliyor. Tabi bireyin bu konuda tek başına bir şey yapması zordur. Sağlık Bakanlığı ve kurumların, kadını koruyacak ve bu problemlerden uzak tutacak yöntemler geliştirmesi kullanması gerekiyor. Bu amaçla Sağlık Bakanlığı'nca kurulan KETEM adı verilen kanser erken teşhis merkezleri var. Bu merkezler, devlet hastanelerine bağlı ve ücretsiz hizmet veriyor. Özellikle kadınlar açısından önem arz eden meme kanseri için tarama amacıyla bu merkezlere başvurulabiliyor" diye konuştu.

Yıllardır söylenen 'kanserden değil geç kalmaktan korkun' sözünün geçerliliğini koruduğunu kaydeden Dilek, "Kanserin tanısının geç konmasından korkmak lazım. Zira artık 50 yıl öncesi gibi çaresiz de değiliz" ifadesini kullandı.

Meme kanseri şüphesi taşıyan kişilerin kendi kendilerini muayene edebileceklerinin altını çizen Dilek, ele gelen kitleler ve görüntü değişikliğinin farkedilmesinin hastalığın ilerlediğinin de bir göstergesi olduğunu vurguladı. "İşler o noktaya gelmeden önce bazı testleri belli zamanlarda yaptırarak problemlerden uzak durabilirsiniz" önerisini dile getiren Dilek, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Çünkü meme kanserinin ortaya çıkması en az 10 yıl alıyor. Yani eğer düzenli bir şekilde doktor muayenesinden geçer ve taramalarınızı yaptırırsanız, hastalığınızı erken teşhis eder ve tedavi olabilirsiniz. 40 yaş altında ortalama 3 yılda bir, 40 yaş üzerinde ise 2 yılda bir doktor muayenesi yaptırmanız gereklidir. Öte yandan teşhis ve tedaviyi bir meslek profesyonelinin yapması çok çok farklıdır. Bu muayenede tek başına yeterli değildir. Tabi kadın bunu her ay düzenli olarak yapmalı ama en azından 2-3 yılda bir hekimlere başvurmalıdır. Özellikle 35 ile 40 yaş arasındaki kadınlar, KETEM'lere başvurarak mutlaka mamografi çektirmelidir."