23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya10°C
  • İzmir10°C

HER 10 KADINDAN BİRİ VAJİNİSMUS SORUNU YAŞIYOR

Kadın Hastalıları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Dilek Aytekin Öcal, vajinismus tedavisi hakkında bilgi verdi.

Her 10 kadından biri vajinismus sorunu yaşıyor

30 Nisan 2015 Perşembe 14:36

Vajinismus, çiftlerin en özel zamanlarını kabusa çevirebilen bir korku reaksiyonu, panik atak durumudur. Her 10 kadından birinde görülebilen vajinismusun görülme sıklığı kültürel yapılara göre farklılıklar gösterse de, en önemli sebep cinsellik konusunda bilgisizlik ve bu bilgisizlikle gelen korkudur.

Cinsellik konusunda kapalı fikirlilik vajinismus nedeni

Vajinanın pelvik taban kaslarının istem dışı kasılması sonucunda cinsel birleşmenin yaşanamaması durumu olan vajinismus, evliliğin cinsel birleşme ile tamamlanması gerçeği ile tedaviyi zorunlu hale getirmektedir. Aslında cinsellikle ilgili çok farklı sorunlar yaşansa da bu durum, evliliğin devamını tehlikeye soktuğu ve çocuk sahibi olmayı engellediği için tedavi merkezlerine başvuran hastalar arasında vajinismus hastaları önemli bir oran oluşturmaktadır.

Vajinismus görülme oranı cinsellik konusuna kapalı olan toplumlarda, bilgi sahibi olan eğitimli toplumlara göre daha yüksektir. Cinsel Tıp Enstitüsü Vajinismus Bilgi Anketi'nin son verileri ülkemizde yaşayan her 10 kadından birinin vajinismus sorunu yaşadığını göstermektedir. Bilinmeyen şeyler korkuya neden olur. Cinselliğe dair eğitimin yeterli olmadığı toplumlarda olduğu gibi cinselliğe ait bilgisizlik, cinsel organların yerinin ve yapısının bilinememesi bile tek başına vajinismusa neden olabilir.

Mükemmeliyetçi kişilerde sık görülüyor

Her hastada aynı olmamakla birlikte vajinismusun çeşitli nedenleri olabilmektedir. Nedeni veya nedenleri bilmek tedavinin süresini kısaltması açısından önemli olabilmektedir.

Vajinismusun nedenleri arasında en sık görüleni "acı çekme'' korkusudur. Zorla evlendirilme, eşini sevmeme, eşle yaşanan sorunlar da vajinismusa neden olabilir. Bunun dışında gebelik korkusu, cinsel yolla bulaşan hastalıkları kapma korkusu da nedenler arasında sayılabilir. Mükemmeliyetçi kişiliklerde kontrolü kaybetme korkusuyla birlikte vajinismus görülme sıklığı daha fazladır.

Vajinismus tanısını, vajinal muayene olup olmamakla belirlemek doğru değildir. Vajinismus olan kadınlar bacaklarını kapatma, kendini geri çekme gibi davranışlar gösterirler; ancak jinekolojik muayene olabilen sadece penis girişine izin vermeyen kadınlar da olabilmektedir. Bununla birlikte cinsel ilişkide bulunabilen; fakat vajinal muayene olamayan vajinismus hastaları da olabilmektedir.

Yanlış uygulamalar tedaviyi zorlaştırabilir

Vajinismusla ilgili yeterli bilgi ve deneyimi olmayan profesyonellerin; tedaviyi zorlaştıracak, kişilerde hayal kırıklığı yaratacak ya da gereksiz müdahalelere yönlendirerek maddi ve manevi zarar görmelerine neden olacak sözleri ve uygulamaları olabilmektedir. Anestezik kremlerin kullanımı, ilişki sırasında sarhoş olma, genel anestezi altında cinsel birleşme ve vajinaya botoks uygulanma gibi öneriler vajinismus için önerilmeyen tedavi uygulamalarıdır.

Tedavi kişiye özeldir

Vajinismus sebebe yönelik uygun bir tedavi tekniği ile adım adım çözülmelidir. Vajinismus cinsel tedaviler arasında en yüz güldürücü sonuç veren cinsel sorunlardan birisidir. Vajinismus sorunu kişiye özeldir. Bu yüzden vajinismus tedavisi de problemin kaynağına yönelik ve kişiye özel olmalıdır.

Kadının değil çiftin ortak problemi olarak görülmeli

Vajinismus her ne kadar kadında yaşanan bir problem olsa da diğer cinsel sorunlarda olduğu gibi bunu çiftin ortak problemi olarak görmek gerekir. Eşin desteğini almak tedaviyi kolaylaştıracağı gibi tedavi süresini de kısaltacaktır. Vajinismus tedavisinde genellikle hiçbir cerrahi müdahale, girişimsel işlem uygulanması gerekmez. Yapılması gereken kişinin kendisine iyi bir rehber olacak cinsel terapisti bulması ve cinsel terapi planını uygulamasıdır. Önerilen terapi planına sadık kalındığı sürece hızlı ve sağlıklı bir iyileşme elde edilecektir. Kişinin cinsel terapistine her şeyi açıkça anlatması ve en önemlisi de iyileşme arzusunun olması tedavide en önemli kuraldır. Terapi süresince tedavi için herhangi bir ilaç kullanması da önerilmemektedir.

 
Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA