22 Aralık 2024
  • Ankara5°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa7°C
  • Antalya15°C
  • İzmir12°C

HEMOROİDDEN KORUNMA, EN İYİ TEDAVİ SEÇENEĞİ

Doğru beslenme ve düzenli tuvalet alışkanlığı Hemoroidden korunmada önemli rol oynuyor.

Hemoroidden korunma, en iyi tedavi seçeneği

17 Ekim 2011 Pazartesi 15:41

Halk arasında basur, ya da mayasıl olarak bilinen Hemoroidden korunma, en iyi tedavi seçeneğidir. Bayındır Hastanesi Kavaklıdere Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Doç.Dr. Hüseyin Altınyollar, “Hemoroidin en iyi tedavisi korunmadır, yani oluşmasının önlenmesidir” dedi.

Hemoroidden korunma yollarının başında düzenli beslenme gelmektedir. Kepekli ekmek, bol meyve, sebze ve bol su içmek yararlıdır. Tahriş edici maddelerden (baharat, alkol, turşu) uzak durulması gerekmektedir.

Hemoroidden korunma yolları arasında düzenli tuvalet alışkanlığı önemli rol oynamaktadır. Tuvalette fazla ıkınmak hemoroidi tetikleyebilir. Ağır yüklerden de kaçınılması gerekir.

Hemoroid nedir ?

Hemoroidler anal kanalın normal yapısında bulunan ve dışkılamanın sürdürülmesinde işlevleri olduğu düşünülen toplardamar yastıkçıklarıdır. Hemoroidal toplardamar ağları anal kanalın iç kısmında ve dış kısmında 3’ er grup halinde bulunmaktadır. Hemoroidal hastalık ise hemoroidal toplardamarların zaman içinde anormal genişleyip kırmızı ve mor torbalar (memeler) şeklinde dışarı sarkması, bazen aşınıp delinerek dışkılama sırasında sık sık, parlak kırmızı kanamalar yapması; bu memelerin aniden pıhtı ile dolup şiddetli ağrı, ödem, iltihaplanma, yaralanma ve ağrı yapmasıdır. Kısacası hemoroid, makat bölgesindeki damarların genişlemesi yani varisidir. İç ve dış hamoroid olmak üzere iki tiptir. İç hemoroidler genellikle ağrısız, dış hemoroidler ise ağrılıdır. Tanısı anal muayene ve rektoskopi ile kolayca konur.

Hemoroidin nedenleri nelerdir?

Hemoroidin nedenleri arasında en önde dışkılama alışkanlıklarındaki yanlışlar gelmektedir. Bunu kabızlık ve ıkınma izlemektedir. Ayrıca ishal, ‘tenezm’ yani tuvalette fazla kalarak dışkılamaya çalışmak gibi durumlar kronik ıkınmaya yol açarak hemoroidal hastalık etiyolojisinde rol oynarlar. Bunun dışında, ailesel yatkınlık ve karın içi basıncını artıran olaylarda(gebelik, asit gibi) hemoroidal hastalığı neden olabilir. Kolit, proktit, enterit gibi barsak enfeksiyonları da sebepler arasındadır. Hemoroidal hastalık nedenleri arasında araştırmalarla desteklenmeyen birçok söylence söz konusudur. Baharatlı yiyecekler, aşırı kahve tüketimi, sigara içmek, kronik alkol kullanımı, uzun süre araba kullanmak, ağır işlerde çalışmak, şişmanlık bunlardan bazılarıdır. Ayrıca hamilelik, ağır egzersiz, uzun süre oturma veya ayakta kalma ile hemoroidal hastalık gelişimi arasındaki ilişki tartışmalı olsa da bu olayların hemoroid belirtilerini alevlendirebileceği düşünülmektedir.

Hemoroidin tedavisinde neler yapılıyor?

Hemoroidin ilk aşamasında, hastalığın kesin tanısının konulması ve evresinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu belirtilerin altında yatan kanser, kronik kolit hastalıkları (Crohn, ülseratif kolit vb) gibi daha önemli bir patolojinin atlanmaması ya da ekarte edilebilmesi için mutlaka öncelikle endoskopik tetkiklerin yapılması gerekir.

Birinci ve 2. derece hemoroidlerde, uygun diyet (meyve, sebze, lifli gıdalar ve bol su içmek), dışkı yumuşatıcı ilaçlar, ılık su oturma banyosu ve istirahat ile tıbbi tedavinin genellikle yeterli olmaktadır. Eğer kanama devam ederse lastik bantla bağlama, sklerozan ilaç injeksiyonu (iğne ile kurutma), halk arasında laser olarak bilinen infirared ışık koagülasyonu gibi cerrahi dışı girişimler uygulanabilir. Başka sebeplerde araştırılıp ayrıca tedavi edilmelidir. Örneğin asıl sebep akut bir barsak enfeksiyonu veya ishal ise, sadece antibiyotik ve ishal diyeti uygulaması bile yeterli olabilir. Cerrahiye yani ameliyata gerek yoktur. Üçüncü derece hemoroidlerde; duruma göre önce tıbbi ve konservatif yöntemlerle başlanır; çok az vakada cerrahi tedavi gerekir. Dördüncü derece hemoroid, bu hastalarda tıbbi tedaviden klinik belirtilerde rahatlama olur ancak çoğunda cerrahi tedavi gerekir. Ancak cerrahiye engel varsa, öncelikle diyet ayarlanır, dışkılama alışkanlığı düzenlenir, dışkı yumuşatıcıları, sıcak su oturma banyoları, bölgesel ağrıkesici kremler ile konservatif tıbbi yöntemlere devam edilir. Hekime düşen görev, gerektiğinde posalı diyet ile desteklenerek hastalara defekasyon disiplininin öğretilmesi ve yanlış alışkanlıklardan arındırılmasıdır.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA